bildirgec.org

Site Trafiğini Artırma

tobby | 29 October 2009 11:17

Site trafiğini artırma mevzusu, site sahiplerini yakından ilgilendiren bir konudur ve SEO (Search Engine Optimization) olarak literatürde yerini almıştır. Google’da aradığınız zaman seo teknikleri ile ilgili yazılmış birçok yazı bulabilirsiniz. Şüphesiz ki bu tekniklerin en önemlilerinden biri de, sitenizi dizin (directory) sitelerine ekleyerek backlink sayınızı artırmaktır. Backlink sayınızı artırarak arama motorlarının sitenizi daha çok önemsemesini ve dolayısıyla da arama sonuçlarında daha üst sıralarda göstermesini sağlamış oluyorsunuz.
Birazdan bahsedeceğim programla site linkinizi, dizin sitelerine eklemek çok kolay hale gelmektedir. “Directory Submitter” adındaki bu programa 350 adet dizin sitesi kayıtlı bulunmakta ve siteniz için hazırladığınız şablonla bu sitelere kolaylıkla link gönderebilmektesiniz. Programın kullanımı şu şekilde olmaktadır: Öncelikle sağ üstte yer alan menüden “Add Project” diyorsunuz ve sitenize ait bilgileri giriyorsunuz. Daha sonra solda yer alan sitelerden birine çift tıklıyorsunuz ve aşağı pencerede bu site açılıyor. Sitenizi eklemeniz için gerekli olan formu daha önce verdiğiniz bilgiler ışığında bu program otomatik olarak dolduruyor ve size son olarak “submit” butonuna tıklamak düşüyor. Bu programın getirdiği kolaylıklar şunlar:

  1. Hazır olan 350 adet site yer almakta. Bu sebepten dizin sitesi aramak zorunda kalmıyorsunuz.
  2. Formları tek tek doldurmak zorunda kalmıyorsunuz. Bir sefere mahsus olmak üzere bilgileri programa giriyorsunuz ve o sizin yerinize formları dolduruyor.

“Directory Submitter” programını ücretsiz olarak şu bağlantıdan indirebilirsiniz: http://directorysubmitter.imwishlist.com/download-free/

Canan Tan – Piraye

kahramancayirli | 29 October 2009 11:05

turkkitap.de adresinden alınmıştır.
turkkitap.de adresinden alınmıştır.

Bu zamana dek bir sürü kitabı su gibi içerek okudum, hızlı, akıcı okudum. Kalın kalın romanları iki-üç günde bitirdiğim oldu ama bu kadarına rastlamamıştım. Dörtyüz küsur sayfa yarım günde okundu. Kimse aramasın diye dua ettiğim oldu, sırf kitap bölünmesin diye, o kadar akıcı, o kadar sürükleyici. Birkaç yıl önce gezdiğim Diyarbakır’ın her karışını yeniden hatırladım, bir garip oldum, Diyarbakır’ı özlediğimi hissettim, ister istemez roman karakterlerinin yerine koyuyorsunuz kendinizi, ben de oturup aşık oldum, üzüldüm, meraktan kitabın bittiğini anlamadım…

beats solo

schizophrenia13 | 29 October 2009 10:34

beats solo
beats solo

beats’in ikinci kulaküstü kulaklık modeli olan solo, 199.95$ fiyatla bu ay satışa sunulacak. her monster cable ürünü gibi bu da yassı kablolara sahip. çift yalıtıma sahip kulaklığın üzerinden yeni nesil ipod ve iphone kontrol edilebiliyor.
katlanabilen solo’nun yanında taşıma çantası, kablolu kumanda ve temizleme bezi gelmekte.

Css3 ile resimlere polaroid efekti uygulama

cetgin | 29 October 2009 10:09

Css3 ile resimlere polaroid efekti uygulama;
1.Öncelikle polaroid efektini uygulayacağımız resimler seçilir.

2.Polaroid efekti vereceğimiz fotoğrafların Css kodları belirlenir.alt ve title elementlerine yazacağınız yazılar plaroidin alt kısmında görünecektir.

ul.polaroids a:after {
content: attr(title);
}

3.İsterseniz polaroidlerin gerçekçi görünmesi için resimleri css kodları yardımı ile çevirebilirsiniz.

Gerçek Siyah – Gerçek Beyaz

sametparpar | 29 October 2009 09:48

Bugün, 20. yüzyılı yaşarken siyah beyaz fotoğraflar nostaljide kaldı. İlk televizyonun icat edildiği dönemlerdeki siyah beyaz yayınlar, renkli matbanın yaygınlaşmaya başlamasından önceki gazeteler ve en önemlisi fotoğraf makinalarının hayatı siyah beyaz gösterdiği dönemler artık çok geride kaldı.

Fotoğraf sanatıyla yeni yeni ilgilenmeye başlayan herkesi nostalji özlemiyle kendisine çeken siyah beyaz fotoğraflar usta amatörlerin deklanşörlere basmasıyla sizlerle buluşuyor.

Çeşitli yerlerden derlediğim bu fotoğraflara bakmadan önce birşey hatırlatmak istiyorum. Belki siyah beyaz fotoğraf sanatı renkli fotoğraf sanatından çok daha zordur. Gerçeğin rengini hayal gücünüzü kullanarak değiştirmek gerçek bir beceri ister diye düşünüyorum.

Lütfen sanatçıların sayfalarını ziyaret etmeyi unutmayınız.

Mustafa DedeogLu

Emir Özşahin

Milo Alterio

ŞİKAYET VE ŞÜKRETMEK

Seamyhoney | 29 October 2009 09:35

İnsanoğlunun elindekiyle yetinmeyi unutması hatırlamayacağımız kadar geçmişe dayanıyor. Belki de ilk insanla başlıyor şikayet mekanizmasının ortaya çıkışı. Sürekli bir şeyleri tüketme çabasının verdiği hırçınlıkla daha fazlasını istiyoruz hep. Her şeye sahip olabilsek de sürekli bir mızmızlanma, sürekli isyan, sürekli şikayet, hayatımızın büyük bir bölümünü kaplıyor.

Yaşamımızı şöyle bir gözden geçirirsek, sorun ettiğimiz şeyler gerçekten de şikayet edilesi şeyler mi, yoksa sadece şikayet kutusu dolsun diye kendi kafamızda yarattığımız gereksiz mızmızlanmalar mı sorusunu irdelemek gerekir. Benim naçizane fikrim şudur; çoğumuz aslında ortada hiç birşey yokken sadece sorun olsun diye sürekli atıp tutuyoruz ki bunun için halk arasında kullanılan bir tabir var; rahat batması. Rahat, huzur, biz insanoğluna göre değil diye düşünüyorum çoğu zaman. Ne zaman huzurlu olsak bir arıza çıkarma eğilimi oluşuyor içimizde. Yani huzurla sorun çıkarma olasılığı doğru orantıda ileriliyor bizim dünyamızda.

Dünden Bugüne Oscar Ödül Töreni Sunucuları

queennothing | 29 October 2009 09:31

Oscar Ödül Töreni, her sene düzenli olarak ve tamamen sinema üzerine gerçekleşen ödül törenidir. Her sene jürinin seçtiği yönetmene, oyunculara ve film yapımında emeği geçen sinema sanatçılarına (sanat yönetmeni, görsel efektler, film müziği vs.) layık görülen Oscar Heykeli, akşam başlayıp sabah saatlerine kadar süren özel bir gecede sahiplerine veriliyor.
1929 senesinden bugüne tam 81 senedir gerçekleşen törenin sunucuları da, en az ödül sahipleri kadar özel seçiliyor.

1929 senesinde ilk defa gerçekleşecek olan organizasyon, alkol ve yemekli olarak ayarlandı. 1927 ve 1928 filmleri arasından seçim yapıldı.
İlk Oscar Gecesi’nin iki sunucusu vardı; Douglas Fairbanks (12 Aralık 1939’da kalp krizine yenikdüştü) ve senarist / yönetmen William C. De Mille (8 Mart 1955’te hayatını kaybetti)

Kırmızı et fiyatlarına kim dur diyecek

guney01 | 28 October 2009 23:46

kırmızı et politikası
kırmızı et politikası

Kırmızı et fiyatlarının yükselmesinde elbetteki sadece bir neden bulunmuyor. Üretici girdilerinin pahalı olması, Üretici azlığı, Birim hayvandan alınan verim düşüklüğü gibi zincirleme nedenler şimdilerde bize et pahalılığı olarak yansımakta. Markette az çok et alışverişi yapan bizlerin aklına belki ufak çözüm önerileri gelebilir, örneğin;

  • Çifçi girdi fiyatlarını düşürmek
  • et fiyatlarını et ve balık kurumu belirlesin
  • ucuza et ithalatı
  • besiciye kredi verilsin

gibi…

bildirgeç deki firefox eklentileri

nohacker | 28 October 2009 22:37

bildirgec de dikkatimi sürekli çeken bir konudur firefox eklentileri konusu… birde ilham alınası diye başlayan başlıklı yazılar… sitede bir arama yaptım “firefox eklentileri” diye 7 sayfalık bir sonuç çıktı… bende hepsini bir araya topladım kolayca bakabilmek için..

Odesk ile ağır işleri ucuza halletmek

megalotti | 28 October 2009 19:27

oDesk ile iş yap - yaptır
oDesk ile iş yap – yaptır

İnternet üzerinde freelance yani telifli iş bulmanızı sağlayan alt yapılara el atan site sayısı gittikçe artıyor ama içlerinde biri var ki, açık ara önde. oDesk. Daha önce geçen sene Bildirgeç’te bu konu ile ilgili bir tanıtım yazısı yayınlanmış. Aradan geçen 15 aylık sürede oDesk resmen evrim geçirmiş. Şu anda sitede yaklaşık 350.000 sanal işçi yaklaşık 13.000 iş için işverenlerin posta kutularını aşındırıyor, görüşmelere katılıyor ve kabul ederlerse işi kapıyorlar.

oDesk ile iş yap - yaptır
acil işler anında işçi buluyor

Ama ortalık resmen bit pazarı gibi. İngilizce yetenek konusunda ana dili İngilizce olanlardan bile daha yetenkli oldukları var sayılan Hintlilerin burada ciddi bir bolluğu var. Üstelik işçilik ücretleri de çok komik değerlerde. Örneğin 10.000 girişli bir word dosyasını istediğiniz bir formatta başka bir şekilde yeniden düzenlenmesi işini 50 Dolar’a yaptırabilirsiniz. Ya da bir ekip oluşturup, işleri eşit şekilde herkese dağıtabilirsiniz. Ya da saati 2 Dolar’dan web siteniz için saat başına 3-5 haber girişi yapacak birini bulabilirsiniz. Tabii en ucuz işçiliğin İngilizce’de olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. Grafiklere bakalım. Toplam 1000 adetlik bir dizi dekupe yapılacak fotoğrafları yine 50-100 Dolar’a (hatta daha da ucuza) işi bilen birine havale edebilirsiniz. Türkiye’de bu iş size teklif edilse kaça yaparsınız bir düşünün.