bildirgec.org

youtube’dan legal olarak mp3 indirmek için 3 yol

guttsay | 28 September 2009 13:32

open dns yada host dosyası değişikliği yoluyla youtube’a girmeyi başarmışsanız, birkaç değişik yolla, legal olarak mp3 indirip arşivinizi genişletebilirsiniz.

1. yöntem: free youtube to mp3 converter

ismindende anlaşılacağı gibi ücretsiz bir program olan youtube to mp3 converter ile flv linklerini yapıştırıp tek tıkla video dosyasını bilgisayarınıza mp3 olarak indirebilirsiniz.

youtube to mp3 converter

Faydalı siteler/araçlar

ErrorLog | 28 September 2009 13:28

Herkesin fazla olmasa da biraz işine yarayabileceği birkaç siteyi tanıtmaya çalışacağım.

1.backupurl, sitelerin o anki durumunu kopyalayan ve saklayan bir araç.

backupurl
backupurl

Sitelerinizin kopyasını veya alıntı yapılan konularınıza dair bir kanıt oluşturmak için kullanılabilir.

Kullanımı çok basit backupurl‘ye giriyorsunuz site adresi yazıyor ve backupdiyorsunuz.

2.stimator, web sitelerinizin parasal değerini ölçer ve detayları size aktarır.

Tek yapmanız gerek stimator‘a girmek ve site adresinizi yazmak.

Detayları görmek için see details butonuna basmanız yeterli.

Google Sidewiki

muratcevikgs | 28 September 2009 13:28

Google gün geçmiyorki yeni bir servis duyurmasın.Google tarafından hizmete sunulan son servis Google sidewiki

Google’ın Sidewiki servisi  google araç çubuğu sayesinde yorum sistemine sahip olmayan internet site ve sayfalarında bile yorum yapmayı, notlar bırakmayı, bilgi ve açıklama yapmayı sağlayacak. Bu sistemde yapılan işlemler siteden bağımsız bir şekilde tarayıcının üzerinde gösterilecek.Google bu servisi şu an firefox ve internet explorer için kullanımda yakın zamanda google chrome’a da gelecek. Buradan edinebilirsiniz.

Hangi harici disk? 2.5” mu 3.5” mu?

burc | 28 September 2009 13:20

Son zamanlarda moda olan yüksek kapasiteli (şimdilik) harici disklerden 2.5”ve 3.5” olan modeller mevcut. 3.5” olanların hariciadaptoörü de var ve tabiki daha büyük. 2.5” lerin kapasitesi daha düşük ama 3.5” lerin de önbelleğidaha iyi.

Genel veri tutmak amacıyla almak istiyorum ama hangisini almak daha avantajlı acaba? Fiyatı da göz öznünde tutarak elbette…

BEMBEYAZ GECELERİYLE KUZEY’İN VENEDİK’İ ST. PETERSBURG

marjiburcu | 28 September 2009 13:06

Rusya…Hepimiz başkent Moskova’sıyla biliriz daha çok,bembeyaz tenli insanları,soğuğu ve karlı manzaraları da zihnimizin arka fonundadır.İşte St. Petersburg’da bu soğuk,yılın sadece birkaç ayında karın yerden kalktığı ülkede Venedik’i andıran görüntüsüyle içimizi ısıtan bir güzelliğe sahiptir.

Moskova’nın 715 km kuzeybatısında yer alan St. Petersburg,Rusya’da Moskova’dan sonraki en büyük şehirdir.Avrupa ‘da ise 5.büyük şehir olarak bilinir.Muhteşem mimarisi ayrıntıları ve ince işçiliğiyle gözünüzün sınırlarını zorlar.

Adım başı bir müze görürsünüz St.Petersburg’da.Şaşkınlığınızı üstünüzden atamayıp neden bu kadar çok müzeye sahip olduklarını birine sorğunuzda alacağınız muhtemel cevap ”Müzeler bizim en büyük zenginliğimiz”olacaktır.Çünkü burada yaşayan tüm insanlar tarihlerinin zenginliğiyle hep gurur duymuşlardır.

Goo……ogle Gogle

Bilgisayolog | 28 September 2009 12:53

İnternet hayatımızın bir parçası haline geldiğinden beri ansiklopedileri kullanmayı bıraktık. Çünkü A-C, C-F… diye bakarak önce hangi cilt olduğunu anlayıp sonra da kelimeyi dakikalarımızı alacak şekilde aramamızı; internette, aradığımız şeyi yazmamız esnasında geçen süre kadar kısa bir zaman diliminde yapabiliyoruz. Bu işi yaparken de çoğunlukla başvurduğumuz yer Google oluyor. İlk başlarda inanılmaz gibi görünen Google’ın (ki hala öyle) elbette ki tatmin edemediği kullanıcıları da vardır. Onlar ellerinden geleni yaptılar, ama bu bile bana yetmiyor diyenler varsa gelin bu işi Google’a bırakmadan küçük bir eklenti ile halledelim. Firefox Autopager Eklentisi ile.

Firefox Autopager Eklentisi
Firefox Autopager Eklentisi

Bu eklenti Google’ın 1, 2, 3, … diye sıraladığı ve bizim tıklamayla diğerine geçmemiz gereken sayfaları tek bir ekranda siz sayfanın sonuna doğru gelirken bir sonrakini mevcut olan sayfanın altına yüklüyor. Bunu da anlık bir dilim içerisinde gerçekleştiriyor. Kullanmak için; Autopager eklentisini yükledikten sonra sayfalı bir siteye geldiğinizde açılan uyarıya “Evet, Autopager’ı aktifleştirmek istiyorum” demek yeterli.

Firefox Autopager Eklentisi İşlevi Resmi
Firefox Autopager Eklentisi İşlevi Resmi

Kullanmak isteyenlere;
https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/4925

Uyandırana Kadar Susmayan Puzzle Çalar Saat

xerre | 28 September 2009 12:38

Çeşili hayvan deneylerinde ve çocuklara (0-3 yaş) oyuncak niyetine kullanılan bu şekilleri görmüşsünüzdür. Bu puzzle tarzındaki şekiller ile çalar saati birleştiren bu saat, istediğiniz saatte sizi gerçekten uyandırmak için tasarlanmış. Çalar saat, Kurduğunuz zamana gelince üzerinde bulunan şekiller yerlerinden fırlıyor ve siz şekilleri doğru yerleştirene kadar da susmuyor.

The Lovely Bones (cennetimden bakarken) (2009)

nonige | 28 September 2009 11:59

The lovely bones (2009)
The lovely bones (2009)

Bir roman uyarlaması olan film , on dört yaşında öldürülen ve cennete giden bir kızın ve ailesinin hikayesini anlatmaktadır. Ailesini ve katilini cennetten izleyen kız bir yandan ailesinin yaşadıklarını atlatmasını istemektedir diğer bir yandan katilinin bulunup hak ettiği cezayı çekmesini istemektedir. Bu ikisi arasında gidip gelmektedir.
Filmin uyarlandığı kitap Alice sebold un 2002 yılında yayınlanan aynı isimli romanıdır.
Filmin yönetmeni başarısını kanıtlamış bir isim Peter Jackson : daha evvelinde yüzüklerin efendisi serisini beyaz perdeye aktarmış isim ve aynı zamanda bu senenin diğer başarılı yapımlarından “District 9” nın yönetmeni.
Filmin kadrosu pek çok başarılı isimle dolu :Saoirse Ronan , Rachel Weisz , Mark Wahlberg , Stanley Tucci , Susan Sarandon

Cunda’dan Girit’e Antoine De Saint-Exupery ile Yolculuk

MerakliKedi | 28 September 2009 11:54

Yıllar yıllar önceydi. Cunda’ya ilk gittiğimde oradaki mutfak ve kültür zenginliğinden çok etkilenmiş, İsmet Nine ile tanışmıştım. Ardından bu kültür ve mübadele ile ilgili okumalar yaptım. Cunda ikinci adresimiz olmuştu. Ne zaman bir boşluk bulsak hemen Cunda’ya gidiyorduk. İsmet Nine de, Cunda’da tanıştığım Dobro Memet de Girit’ten nasıl geldiklerini anlatmışlardı. İçimde hem Girit’i görme arzusuyla yıllar geçirdim. Arada Ege Adaları’nı gezdim. Gerçekten Cunda’da bulduğum kültürün benzerini buralarda görünce Girit gözümde daha da büyüdü. Bir nevi ulaşılmazlığın güzelliğiyle kaldı hayalimde. Ne Emanet Çeyiz’ler, ne Benden Selam Söyle Anadolu’yalar, ne Anastasia’lar ne de okuduğum diğer Mübadele hikayeleri bunu yıpratmadı.
Nihayet bu yıl bayram öyle bir denk geldi ki, Girit’e uygun bir fiyata gitme fırsatı doğdu. Yıllardır süren özlem de sona erdi benim için. Girit’te Cunda’nın bir kopyasını bulmayı umarak gittim. Cunda’nın değil de Bodrum’un bir kopyasını bulunca ne hissettiğimi ancak bu duyguyu yaşayan anlar. Girit şehirleşmiş. Hem öyle şehirleşmiş ki, her tarafı hiçbir karakteristiği olmayan binalar kaplamış. İngiliz turist burayı da kendi zevksizliği ile bezemiş. Hepsi İngilizce isimleriyle bir sürü barlar, restoranlar oluşmuş. Özellikle bazı bölgelerinde bir Yunan lokantası bulmak o kadar zordu ki… Bulduk tabii ki, bulmadık değil. Bizde atasözlerine girmiş otlarından yedik, kömür ateşinde pişmiş düğmeli ahtapotlarından… Buz gibi uzo içtik, rakı içtik. Yunan kahvesi adıyla bizden güzel sattıkları Türk kahvesinden içtik (ne şekeri yanlış geldi ne de yanında buz gibi suyu eksik). Lokmades adıyla lokma tatlısını da yedik yemeğin üzerine. Dükkanlarda satılan “geleneksel Yunan Lokumu, Yunan helvası, Yunan baklavasını” da gördük. Kızmak gelmiyor içimden, bu topraklarda birlikte oluşturduk bu kültürü ve birileri bizden daha fazla sahip çıkıyor. Sahip çıkan, değerinin farkında olan hakeder sahip olmayı. Utanmadan, sıkılmadan gyros adıyla döneri, souvlaki adıyla şişi, imambayıldı adıyla imambayıldıyı, hünkarbeğendiyi, musakkayı satana, bunlara ingiliz turisti kandırmak için uydurma ingilizce isimler bulmayana (bakınız lahmacun için turkish pizza uydurması) saygım büyük. Hanya’da Tamam adında bir restoranda oturduk. Tüm restoranları güzeldi ama burası salaşlığı ve yerli halkın öğle yemeğini yediği bir yer olması nedeniyle içimize sinmişti. Yunan salatası, ot tabağı, balık derken en sonunda helvayı da yedik. Kalkarken Tamam ne demek diye sordum. “Tamam means ok in turkish” dedi garson. Ok dedim hüzünle…
Sonra gezerken sokaklarda hediyelik eşya satan bir dükkandan gelen sesle irkildim. Çok güzel bir müzik çalıyordu. Dükkana girdim ve bu ne diye sordum. Yunan mutfağı adında bir filmin müziğiymiş, bilmiyordum. Tezgahtar kız, filmin İstanbul ve Yunanistan’da çevrildiğini anlatırken Dilek Koç’un duru sesinden “Baharat, Tarçın ve Buse” isimli parça başladı. Kültür böyle Bir şey işte. Bir notasından yakalayıveriyor sizi. Girit topraklarında, hiç beklemiyorken birden kulağınıza bir müzik doluveriyor ve o müzik sizin kültürünüzden izler taşıyor.
Tam bu etkilerle dönmüşken yurduma, dün Taksim meydanındaki Sahaflar sergisine gittim. Anoine De Saint-Exupery’nin Savaş Uçuşu kitabını gördüm orada. Arka kapak yazısı tam da ruh halime uygun düştü: “Benim Uygarlığımda, benden farklı olan kimse, bana zarar vermek şöyle dursun, zenginleştirir beni. Bizim birliğimiz, bizlerin üstümüzde, insan denilen varlıkta kurulur……” İşte böyle biz de birbirimize katmışız birşeyler ve dolmaları (dolmades), cacıkları (tzatziki), karides güveçleri (karides guvetsi), barbunları (barbunya) pişirmişiz aynen kendimiz piştiğimiz gibi… Peki niye bu uzaklık bu yakın topraklarda?

Kolay icon arama motoru

badreal | 28 September 2009 11:26

Bilgisayarınızın sizi görsel açıdan tatmin etmenizi istiyorsanız iconlar benim olduğu gibi sizinde vazgeçilmezinizdir. İcon finger bir icon arama moturu mantığı google gibi,aramak istediğiniz programının adını yazıyorsunuz site size çeşitli iconlarını bulup getiriyor.
Üstelik png & ico olarak iki ayrı formatta.

icon finger
icon finger

Burdan ulaşabilirsiniz