bildirgec.org

İLK BAKIŞ

WATERFAIRY | 29 June 2008 21:35

Beklenmedik anda karşına gelir seni senden alır bir süre sonra aldığı yere seni geri bırakır.Tohumlarını saçmıştır ruhuma seviyorum seni aşk,bazen hırpalasan da,kırıp döksen de razıyım.Aşk için yaşamak,aşk için uyanmak,aşk için ağlamak,aşk için beklemek.
Güneşimin gözleri karanlıkta kalır aşk olmadığında geceler bile ayrı bir hüzün salar inceden inceye.
Ömer Hayyam’ın en sevdiğim sözüdür ;“bir gününü sevgisiz geçirdiysen yazık”

Boşa geçen günlerin müptelası oldum şimdi,ben ömrümün azalışına değil aşksız geçen günüme yanıyorum.Yalnızlık ezim,tükeniş gibi ağır bir durum.Aslında başlığı aşkla ilgili cümleler süslesin istedim ama aşk gözlerde başlar diye başlığı gözlerin gücüne bıraktım.

Christina Ricci

queennothing | 29 June 2008 21:30

ABD’nin batı yakasında bulunan en kalabalık eyaleti Kaliforniya’dır. San Diego, San Francisco ve Los Angeles’ı içinde barındıran Kaliforniya, dünyaca ünlü Hollywood’u da sınırları içerisinde bulundurur.
Sarah ve Ralph çifti, 1971 yılında Rafael, 1974 yılında Dante ve 1976 yılında Pia adlarında üç çocuk dünyaya getirdiler. 12 Şubat 1980 tarihinde İtalyan asıllı aileye ‘Christina’ adında yeni bir üye katıldı. Los Angeles’ın çok yakınlarında bulunan Santa Monica şehrinde yaşıyorlardı. Avukat olan babası, iyi bir psikoloji eğitimi aldığı için psikiyatristlik de yapıyordu. Annesi ise, dünyaca ünlü “Ford Models” adlı mankenlik ajansında modelistti.

Los Angeles’a taşınan ailesi, büyük sorunlar yaşıyordu. 3 yaşında okuma yazma öğrenen Christina, daha o yaşlarda film setlerini tanımaya başlamıştı. ‘Los Angeles’ gibi bir şehirde yaşamanın getirdiği avantajlardan sonuna kadar faydalanıyordu. 10 yaşına geldiğinde E.W. Swackhamer ve Michael Ray Rhodes’in yönetmenliğini yaptığı “H.E.L.P.” adlı TV dizisinin 1. sezon 2. bölümü “Are You There, Alpha Centauri?”de ‘Olivia’ karakterini canlandırdı.

Aynı yıl içinde Winona Ryder ve ünlü şarkıcı Cher ile birlikte “Mermaids” adlı komedi filminde rol aldı.
1991 yılında “Dracula”nın (1979) yönetmeni John Badham’ın yönetmenliğini yaptığı “The Hard Way” adlı filmde rol aldı. Aynı yıl içinde “The Addams Family” filminde ‘Wednesday Adams’ı oynaması Ricci’nin yolunu açtı. Hiç oyunculuk eğitimi almamış biri için oldukça başarılı performanslar sergileyen Ricci, kısa sürede fark edilecekti.
O sıralarda Edgemont Elementary School’da okuyan Ricci, 13 yaşına geldiğinde annesi ve babasının boşanma kararını anlamaya çalışır. Görüntüsünü beğenmiyor, aynaya bakmıyor, vücudunu kesiyor, ölümü düşünüyor. Christina için sorunlar bitmek bilmiyor. Annesi artık ‘Sarah Ricci’ değil, ‘Sarah Nee Murdoch’tur; babasıyla konuşmayan Ricci, 3 kardeşiyle birlikte annesiyle yaşamaya başlar.

tinypaste: kopyala – yapıştır – paylaş

mentor | 29 June 2008 19:28

arkadaşlarınızla paylaşmak istediğiniz bir yazı var. uzun bir yazı olduğundan msn, gtalk gibi yollarla gönderemiyorsunuz. yapmanız gereken buraya girerek metin alanına yazıyı yapıştırmanız. submit butonuna bastığınızda size kısa bir url veriliyor. yazıyı okumasını istediğiniz herkese bu adresi verebilirsiniz.

tinypaste firefox eklentisi
tinypaste firefox eklentisi

tinypaste.com‘un en güzel özelliği ise bir firefox eklentisinin olması. böylece internette gezerken beğendiğiniz yazıyı seçip sağ tıklayarak “tinypaste selected text” demeniz yazıya ait bir url oluşturulması için yeterli.

michael ballack neden 13 numara giyer?

Alpharabius | 29 June 2008 19:08

michael ballack
michael ballack

batı’da uğursuz olarak bilinen 13 numarayı michael ballack’ın neden giydiğini belki siz de merak etmişsinizdir. söylentiye göre leverkusen’de oynayan ve yine 13 numara giyen rudi voller ballack’a kendi numarasını almasını söyler.

rudi vollerin neden 13 numara giydiğini bilmiyorum ama 13 nisan’da doğmuş. belki ondandır.

AH ANAM AH KOKUNU YOLLA BANA ONA SARILIP KALKAYIM AYAĞA

usttire | 29 June 2008 18:35

Anam mezarda babam hapiste bende babamla hapisteydim bir süre orada duvarlarla oynamayı öğrenmiştim.küçüktüm tek istediğim annemdi topum olmasa da önemli değildi.
Okula başlama zamanı gelmişti halam aldı beni yanına o zamana kadar niye almadı diye kızıyordum sonra gördüm ki enişte bey halama eziyet ediyor o yüzden alamamış.
Bende hemen kaynaşamadım onca yıl hapiste yaşanmış bir çocukluk sonrası özgür hayata alışmak kolay değildi zaten annem de yoktu.
Eziktim halam bunu anlıyordu hep beni korumaya çalışıyordu o bile beni cesaretlendirmeye yetmiyordu çünkü halamda eniştem yüzünden ezikti.
Yemekteyiz halamın oğlu evde değil üçümüz yemeğe oturduk zaten çok az yerim öyle alışmışım bir parça almıştım karnım doymamıştı,eniştem bundan kalanda oğlumun olsun dedi ve yemeği önümden çekti.halam ne diyeceğini şaşırdı ağzını açsa eniştemden yiyeceği dayağı biliyordu ama bundan dolayı susmuyordu benim olayı anlamamı istediği için sustu.
Bende halam üzülmesin diye anlamamış gibi yaptım,küçüğüm ama erkeğim ya bende kendimce halamı koruyorum üzülmesin diye de böyle yapıyorum.
Akşam oldu,halam niye böyle yaptın çocuğa günah değil mi onun ne suçu var dedi ve öyle bir dayak yedi ki.yastığın altına başımı soktum sürekli “halamı kurtar,halamı kurtar” deyip duruyordum.halamın acı ile çıkardığı sesleri beynimden hala sökemiyorum.
Bu evden gitmeliydim yoksa eniştem bir gün halamı öldürecekti bu gidişle zaten garip anacığımı babam öldürmüştü halamın dayaktan ölmesine sebep olmak istemiyordum.
Aldım başımı çıktım yola nereye gideceğimi bilmeden ve umursamadan,umursamıyordum çünkü annem yoktu benim,o olmadıktan sonra topum olsa neye yarar ki ben sadece annemi istiyordum.
Her şeye alıştım bu kara hayatta ama bir annesizliğe alışamadım hala.

GİTME

| 29 June 2008 18:35

Gitme.
Geldiğinde,
bir yığın yorgunluk vardı üzerimde.
Başımın ağrısı,
yüreğimin acısı,
elimde soğan kokusu.
Gitme diyorum.
Yalvartma beni.
Ayaklarım sızlıyor,
ellerim acıyor,
gözlerim kan çnağına döndü.
Hepsini unutuveriyorum sen gelince.
Hadi tertemiz çarşafı serdim yatağıma.
Gitme,
gir içime,
sevgili UYKU

Furuğ Ferruhzad- dünya sevmek için çok küçük

nevdalist | 29 June 2008 18:31

Bugün size “dünya sevmek için çok küçük” diyen İran’ın hüzünlü kadın şairini, ismini söylemesi zor olan; ama inanılmaz şiirler ve inanılmaz bir hayat yaşayan, Onat Kutlar’ın yakın arkadaşı olan Furuğ Ferruhzad’ı anlatmaya çalışacağım. 1967 yılında henüz 33 yaşındayken, soğuk bir kış günü, trafik kazasıyla hayata gözlerini yuman, boşandıktan sonra bir daha oğlunu hiç görmeyen, zamana inanmayan, belki de zamana hiç inanmadığı için o günler isimli bir şiir yazan Furuğ’u. Hiç görmediği oğlu büyüyüp İngiltere’ye mühendis olmaya gidecek ve 1 yıl sonra bu işi bırakıp ressam olacaktı. Ressam olduktan sonraysa annesinin şiirlerinin peşine düşecek ve annesini resmedecekti. Hatta İran’a geri dönüp, orada yaşayacaktı. Ancak daha buraya çok var.

dijital fotoğraf makinelerine ek vergi

nzright | 29 June 2008 18:22

dijital fotoğraf makinelerine %20’lik Ek ÖTV vergisi geliyor. Yeni uygulama öncesi zamsız fiyatlardan yararlanmak isteyenler şuan talebi patlatmis durumda.

Bu günlerde siz de dijital fotoğraf makinesi almayı düşünüyorsanız; haberiniz olsun, 1Temmuz‘a kadar vaktiniz var.