Buz gibiydi. Altımdaki çarşaf yataktan ve benden iğreniyordu. Sürekli kaçıyordu. Kaçamıyordu. Kendime geldiğimde farkedebildiğim tüm kemiklerim çatlamış hissediyordum. Sağ kolum işlemiyordu. Ohh ne güzeldi. Sonunda bir şey yapmamanın bir yolunu buldum dedim kendi kendime.. Şöyle uzun bir hastalık bu hiç lik duygusunun üstüne hiç te fena gitmezdi.
İkinci uyanışımda kızı aradım..
-Gel hastayım ve sigaram bitmek üzere ve sevişmeyeli aylar oldu
-gelemem
-Neden?
-Abimin bira içip çişini yapabilmesi , annemin tırmanmış menopoz sancılarını en aza indirgemesi ve babamın oyun masasında çift okey çekebilmesi için bana ihtiyacı var.
-Hepinizin canı cehenneme… diyemedim tabi.