bildirgec.org

Fist of Zen’in İşkence Mağdurları

Mtv’de ara ara denk geldiğim, izlediğim, izlemekten zevk mi alıyorum yoksa zevkten ziyade bastırılmış “saldırgan” duygularımı tatmin mi ediyorum tam çıkartamıyorum (aslında bu cümle bambaşka bir konu, bambaşka bir tartışma, çünkü program izleniyor ve izleyenler de izlerken gayet zevk alıyor, kahkahalar atıyor. sebep? işkenceden, birilerinin canını acıtmaktan bu kadar çok mu zevk alıyoruz?) ama bildiğim bir şey var ki, bu programdaki işkence uyugulamaları korkunç ötesi.

işkencenin alası ..

Denizler ve göllerdeki geleneksel yaşantının aktarılmasının hedefleyen yarışmada; Barbaros Hayrettin Paşa’nın Birleşik Avrupa Donanması’nı yenmesinden, ilk arabalı vapurun Istanbul’da işletilmesine uzanan deniz macerasını, göllerin kenarındaki yerleşimlerdeki insanların göle bağlılıklarını fotoğraflarla belgeleyerek, kaybolmaya yüz tutan gelenekleri tanıtmak ve fotoğraf sanatına katkıda bulunmak amaçlanıyor.
Yarışmaya katılım, Siyah/Beyaz ve Renkli olmak üzere iki dalda, amatör ve profesyonel fotoğrafçılara açık. Son katilim tarihi 15 Şubat 2008. daha detaylı bilgi buradan alabilirsiniz.
http://www.aktiffelsefe.org/

TMMOB Mimarlar Odası Kayseri Şubesi 09 – 11 Nisan 2007 tarihleri arasında düzenlenecek Mimar Sinan’ı Anma Haftası etkinlikleri kapsamında Sinan’dan Bugüne Kamu Mimarlığı “Devlet ve Uygarlık” konulu bir yarışma gerçekleştiriyor. Seçici Kurul tarafından ödül almaya hak kazanan ve sergilenmeye değer bulunan afişler, açılacak olan bir sergiyle tanıtılacak ve Mimarlar Odası tarafından düzenlenecek etkinliklerde kullanılacak.

Yarışma Takvimi
Son Teslim Tarihi: 29 Şubat 2008
Seçici Kurul Değerlendirmesi: 10 Mart 2008
Sonuçların Açıklanması: 14 Mart 2008
Ödül Töreni – Sergi Açılışı: 09 Nisan 2008
Ödül töreni: 09 – 11 Nisan Mimar Sinan’ı Anma Haftası dolayısıyla düzenlenecek etkinlik programı içerisinde yapılacak.
Sonuçlar, belirtilen tarihten itibaren Mimarlar Odası Kayseri Şubesi internet sitesi aracılığı ile kamuoyuna duyurulacak.

http://akhenaton.blogsayfasi.com/ibrani-masallari/

yıldız tilbe

tüm bunları yıldız tilbenin yeni albümünün ilk klibini izlerken düşündüm. ben bu kadını niye çok seviyorum hatta ona tapıyorum. çünkü sahici. çünkü rol yapmıyor. çünkü içinden geldiği gibi. masumiyeti hakkında yorum yapacak değilim ama gerçekçi bir kadın o. hiçbirimizin yapamadığını yapıyor: aklından geçeni direkt söylüyor. tv’de canlı yayın programı yapanlar o geleceği zaman çok korkarlar. aklına gelen herşeyi şıpınişi söyleyiveriyor diye. içinden geldiği gibi oynayıveriyor diye. sahi, bu kadar mı korkuyoruz içimizdekilerin dışarıya sızmasından? bu kadar mı maskelendik. tam da bu yüzden yıldız tilbe’yi çok seviyorum.

SİNOP BELEDİYESİ

1. FOTOĞRAF YARIŞMASI

“ FOTOĞRAFLAR İLE SİNOP ”

KONU : Yarışmanın Konusu “ Fotoğraflar ile Sinop ” olarak seçilmiştir.

AMAÇ :İlimizin ulusal ve uluslar arası düzeyde tanınmasına katkıda bulunmak, ilimizin adını duyurmak, fiziki yapısını, doğasını, tarihini fotoğrafçı gözüyle yansıtmak, belgelemek ve aynı zamanda fotoğraf sanatının gelişmesine katkıda bulunmaktır.

KATILIM KOŞULLARI :
• Yarışma Seçici Kurul Üyeleri ve onların birinci derece yakınları dışında tüm halkımıza, amatör ve profesyonel fotoğraf sanatçılarına açıktır.
• Yarışma Renkli Baskı dalındadır.
• Katılımcılar yarışmaya en çok 5 adet renkli baskı ile katılabilirler.
• Baskı tekniği serbestir.
• Fotoğraflar Sinop ve civarında ( İlçeler hariç ) son yıllarda çekilmiş olmalı, eski çekim olmamalıdır. Fotoğraflar belge niteliği taşıyacağından görüntülerin renk ve biçimleri değiştirilmemiş olmalıdır.
• Sergi bütünlüğünün sağlanması amacıyla yarışmaya gönderilecek fotoğrafların baskı ebatları 20 x 30 cm olmalıdır.
• Fotoğraflar , baskıları dışında en az 300 dpi çözünürlükte JPEG formatta dijital ortamda CD’ ye kayıtlı olarak gönderilecektir.Aynı işaretleme CD kayıtlarındada yapılacaktır.
• Fotoğrafların arka sağ alt köşelerine 5 rakamdan oluşan rumuz ve sıra numarası içeren bir etiket yapıştırılacaktır.
• Ödül ve Mansiyon alan yapıtlar Sinop Belediyesi arşivinde kalacak fotoğrafçının adı belirtilerek kendi bünyesinde hazırlayacağı takvim, poster, albüm, katalog, sergi v.b kullanım haklarına fotoğraf sahibi ile birlikte sahip olacaktır. Ticari bir amaç için kullanılmayacaktır.
• Satın alınmasına karar verilen fotoğraflara 50 YTL ödenecektir.Satın alınmasına karar verilmiş fotoğraflar iade edilmeyecek,Belediye arşivine alınacak ve aynı kullanım hakları geçerli olacaktır.
• Fotoğraflar geldiği şekilde ve ambalajda iade edilecektir, oluşabilecek kayıp ve hasarlardan kurumumuz sorumlu değildir.
• Katılımcılar yarışmaya katılarak şartları kabul etmiş sayılır.
• Ödül alan fotoğraflar TFSF Almanak-2008 yayımında da yer alacaktır.

Cnntürk, insanlara çok güzel bir çağrıda bulunuyor: Hayata Bağış. Canlı yayımlanan ve Didem Arslan’ın sunduğu ‘Hayata Bağış’ adlı programda; her perşembe saat 22.10’da, toplum organ bağışı konusunda bilinçlendiriliyor. Lütfen Organlarınızı bağışlayın ki, siz öldükten sonra da organlarınız toprakta çürümesin, ihtiyacı olan insanlara nakledilsin.

İstatistiklere göre Türkiye’de 44 bin insan organ bekliyor. Yılda yaklaşık 8 bin kişi bu listeye ekleniyor. 2006 yılında tam 7 bin vatandaş organ nakli için sıra beklerken hayatını kaybetti. Buna karşın aynı yıl sadece 143 organ bağışı gerçekleşti…

ama bazı insanlar (haklı olabilir, olmayabilirler o ayrı) organ bağışının dinimizce uygun olmadığını düşünerek, organlarını bağışlamak istemiyorlar. Halbuki Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 3/3/1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Bu kararla; organ bağışı insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak nitelendirilmekte ve “organınızı vereceğiniz kişi yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur” denilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de de “Kim bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur” beyan olunmuştur (Maide Suresi, Ayet 32). Ayrıca bu konu hakkında Türkiye Organ Nakli Derneği‘nin sayfasına da bakabilirsiniz.
diğer kaynaklar:

http://www.komiksozler.net/22433_Komik_Sozler_4.html

Ne küfür ne değil diye hafif camiası olarak tartışa duralım, bazı küfür olarak kullanılan kelimelerin aslında bambaşka anlamlar barındırdığı hakkında bir araştırma yapılmış. Ayrıca söz konusu araştırma içinde bazı kelimeler küfür, hakaret değil sadece anlamları yanlış kullanıldığı için araştırmaya dahil edilmiş, Buyrun;

angut

dangalak

Kadını bitirmek demiştim vakt-i zamanında….

İnanamamıştım! Sonunda bu da mı oluyor, bilim bunu da mı yapıyor demiştim, ama evet!

Bilim, çok değişik çalışmalarla cinsiyetlerin üzerinde radikal değişimler yapma yolculuğuna devam ediyor.

Son ‘yaratılan’ : kadın spermi!

Hayırlı işler!

Beyefendilerin pabucunun dama atıldığının resmi midir?