bildirgec.org

insan kopyası, androidimsi robotlarda ilk 5

şaşmamak elde değil…

Çok televizyon izleyen biri değilim ben ama internett saolsun birçok dizinin adını duydum ve izlemeye başaldım. Prison break ‘e başladım pişman oldum her bölümden sonra küfrettim öteki nerde len bunun diye 🙂 sonra prison ara verdi heroes ‘e başladım o çok sarmadı ama bu aranın birşeylerle dolması gerekiyor değil mi neyse oda ara verdi falan prison break de sezon u bitirdi 3. yu beklıyoruz şimdi her ne kadar ilk sezon tadını alamasamda :)… Bir lost çılgınlığıdır gidiyor korkuyorum başlamaya aslında çünkü bu diziler acayip bağlıyor adamı … televizyonda izlediğim tek dizi ise Kurtlar Vadisi ( onun hakkında çok yorum yapmayacam sonra polemik oluyo 🙂 ) neyse siz hangi dizileri izliyorsunuz ? tavsiye edebileceğiniz dizi var mı ?

Pazar günü Çağlayan’da yapılan miting sonrası bazı mitingciler semtimiz Kasımpaşa’dan geçtiler. Çünkü burası bir kavşak noktası. Aynı zamanda hükümetin başkanı Tayyip Erdoğan’ın memleketi. İşte durum böyle olunca Kasımpaşalı halk mitingciler tepki gösterdi, dememi beklemeyin benden. Hiç de öyle bir şey olmadı. Biz Kasımpaşalılar uygar ve laik insanlaız. Abimiz,kardeşimiz,büyüğümüz Erdoğan, bunun örneğini önce İstanbul’un geneline gösterdi, şimdi de Türkiye’ye gösteriyor. Çağlayan’daki insanlar! İzliyor musunuz?

pilli’yi uzun zamandan beir biliyorum fakat çokda ilgim olmadı tâki üye olup yazı yazdıkça para kazanılacağını öğrenene kadar. Bu ilk yazım aynı zamanda bir blog yazısı dolayısı ile ücretsiz. Ama kazançları güzel olursa bende kendi sitemibırakıp burada yazabilirim. Tabii bu şakaydı ama cidden burasını çok önceden farkedip geç keşfetmek üzücü. Kazançta çok önemli değil. En azından fikirlerini daha çok kişiye, kitleye duyurabiliyorsun. Bir sitede gördüğümüz bir yazı hoşumuza gittiği/gitmediği zaman yorum yapıyoruz bazen destansı yorumlar yazabiliyoruz. Şu zamana kadar yaptığım yorumları toplasam bir “Şu Çılgın Türkler” kitabı çıkarmı bilmiyorum ama destan tadında bir kitap çıkardı eminim. İlk yazım olduğundan dolayı serbest yazmak istiyorum. Yaşantımızda büyük bir yeri olan ve bu yerini gün geçtikçe vazgeçilmezimiz haline getirmeyi başaran internetin bir parçası olmak ne kadar güzelse böyle bir sitede olmakta o kadar güzel. Şimdi ben bunları para içinmi söylüyorum hayır. Bu yazıdan para alınmadığını sizde biliyorsunuz. Ama elime ciddi bir miktar geçerse o zaman buna daha fazla vakit ayıracağım. Neyse ben şimdilik kaçayım . Bende kelime bitmez. Zor susarım (susamak anlamında değil).

Veronelli

Nuh’un Ankara Makarnası‘nın yeni markası Veronelli makarnaseverleri ödüllendiriyor. Sitede yer alan üç basit soruyu cevaplayarak yarışmaya katılabilirsiniz. Makarnadan ve yarışmalardan hoşlanmıyorsanız bile sırf site tasarımı için Veronelli sitesi ziyaret edilebilir. Yarışmaya katılmak için buraya tıklayın.

“Swinger” kelimesine sözlükte baktığımızda karşımıza “Bir çiftin, özellikle evli bir çiftin seksüel partner değiştirmesi” ifadesi çıkıyor. Swing kelimesi 1920lerde siyahi insanların keşfettikleri yeni müzik türüne “Swinging Jazz” demeleriyle ortaya çıkmış. Aslında savurma, fırlatma, sallama, salınma, döndürme gibi dans hareketlerini anlatıyor.

Eskiden swinger

50lerde swing yapan anlamına gelen swinger kelimesi anlamını aştı ve bu kişilerin yaşam tarzlarını gösteren bir kelime oldu. Şık, modaya uygun giyinen, seksi, karizmatik. Herkes “swinger” diye anılmak istiyordu. 70lerde ise kelime bambaşka bir hal aldı. Artık swingerlar eş değiştiren kimseler olarak anılmakta.

Swingerlık 80lerde hızla yayıldı. Birçok kulüp açıldı. Fakat AIDS‘in ortaya çıkışıyla durakladı, gizli yapılır hale geldi. Klüplerin çoğu kapandı veya üyelik sistemine geçtiler. İnternetin yayılmasıyla swinger olanların sayısı tekrar artmaya başladı. Bazı araştırmalara göre günümüzde 4 milyondan fazla swinger bulunuyor.

IndiaTimes‘ın haberine göre Hindistan 2009’a kadar tüm ülkeye 2mbps hızında kablosuz internet bağlantısı sunacakmış. Biz ise hala dünyanın en pahalı internetini kullanıyoruz. [Kaynak]
Hal böyleyken Hindistan ekonomisinin böylesine hızlı büyümesi ve ucuz iş gücü sayesinde dünyanın silikon vadisi olma yolunda ilerlemesi kaçınılmaz.

http://www.birimcevir.com/

Her geçen gün internetten tuhaf bir şeyle karşılaşıyoruz. Bu sefer de “Let them sing it for you” adında ilginç mi ilginç bir site; siz yazıyorsunuz, o da database’indeki parçalardan ve seslerden uygun kelimeleri bularak bunları size okuyor. Kesinlikle oldukça geniş bir arşive sahip. İngilizce olması gerekmekte tahmin edeceğiniz gibi.

Ne muzur insandım ben…Şimdi biraz akıllandığımı hissediyorum.Durgun sulara doğru aktığımı…
Zamanında muzurluğu az sevmedim ben, özgürlüğüme çok düşkündüm, başka şehirlere, başka ülkelere bayılırdım.Başka şehirler açardı ufkumu, dünyayı sevdirirdi bana.
Arkadaşları ayarttığım günler… ” Hadi bir trene atlayıp, hiç bilmediğimiz bir şehre gidelim, oraları da keşfedelim” dediğim günler… Şimdi duruldum birazcık. Daha sakinleştim. Artık eklem yerlerimde biriken enerjiler beni fazla rahatsız etmiyor.Neydi o anneme ” anne ne yapayım eklem yerlerimde enerjiler birikmiş, atmaya çalışıyorum” diyerek evde uçan tekmeler attığım geceler.Nasıl bir insandım ben? Şimdi bilgisayarım kucağımda yazarken karşımda bir ayna var, yüzümde ki muzur ifade hala silinmemiş, hala muzur muzur çatlak çatlak gülüyorum aynadaki halime.