bildirgec.org

Hikayeden

| 02 March 2007 01:10

Sait Faik’in Öyle bir Hikaye’sini “dinlediğim” zaman, çocuk aklımla bir kurmaca yazmanın ne kadar zor olduğunu düşünmüştüm. Büyüdükten sonra bunun zor mor değil, basbayağı imkansız olduğunu idrak ettim. Bambaşka bir durumdu.

Hele bu hikayenin girişi… Alman, İtalyan, İspanyol, Amerikan, Japon, Arap, Çin ve Hint edebiyatı hariç biraz bilirim. Ve bu mükemmellikte bir hikaye girişi görmedim:

“Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki… Şoförün biri, ‘Atikali, Atikali’ diye bağırdı. Gider miyim Atikali’ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında, kırmızı, sarı, yeşil türlü ışıklar görerek, bir renk dalgası içinde Atikali’ye vardık.”

Matyus 2. birasını açtı…

| 02 March 2007 00:31

2. birasını açtıktan sonra saate bakmak için dolabının içindeki dedesinden kalma köstekli saate baktı saat 9’u 20 geçiyordu –köstekli saat deyince çok şaşalı bir şey değildi; kabzasında bir lokomotif resmi ve anlamını bilmediği bir kaç rusça yazı bulunuyordu -herkesin rus pazarlarında bulabileceği bir şeydi.

Dedesi, faniliği tıbben olan bu alemden göçerken sadece ona bir adet saat ve paslanmış bir dolmakalem bırakmıştı. Matyus anne ve babasını küçük yaşlarda kaybetmiş ve babaannesi ve dedesi tarafından büyütülmüşdü. Büyükannesi ona her gece garip garip öyküler anlatırdı. Genelde cinlerden bahsederdi, bir keresinde de taksici tarafından bileziklerini çalmak için kolu kesilen bir kadından bahsetmişti; hatta bu kadınım 3 tane de kızı vardı.

kağıt

| 02 March 2007 00:26

Ben boş bir kağıt parçasıydım başta. Bozuk bir ‘printer’den çıkardılar beni.. Tuttular, çevirdiler, silkelediler. Bir yerimi kestiler ama görmedim. Parçalanma ilk o an başladı. İlk sözü yazıverdiler üstüme kara kalemle oracıkta.”boktan dünya”; bunu yazdılar bir kenarıma. Sonra ne oldu bilmiyorum katlamaya başldılar. İlk ikiye katlandım. Sonra üçe, dörde, beşe… bütün bunlara katlandım.

zaman geçtikçe katlanmaya bile alışıyor insan. Katlandıkça katlandım. Ama boş durmadım bu arada. Notlar aldım kat yerlerime. Notlarla doldum. Her çizgi üstüne yazılı anlar ve ben o anlar not düşüldükçe küçüldüm. Zaman geçti, notlar büyüdü yoğunlaştı ama ben durmadan küçüldüm.

imdatt!

GOZDEGE | 02 March 2007 00:19

yaşama sevincimi düşürdüm sanırım bi yerde.. ve bulamıyorum! bana yardım edebilecek biri var mı??

Suç

plakton | 02 March 2007 00:19

Saat kaç? Bilmiyorum, gözlerimi tavana dikeli ne kadar geçmişti. Bir saat, İki saat. Sadece yoldan geçen geç kalmışların sesleri kendime gelmemi sağladı. Gözüm sürekli masamdaki“Yazmak istemediğini hayal ettiğinde yazmak istediğini hayal etme gücü olmuyor ve yazmak istediğini hayal ettiğinde de yazmak istemediğini hayal etme gücü olmuyor
Sözüne takılıp kalıyor. Her görüşümde düşüncelerimin ne kadar büyük olduğunu yüzüme vurup duruyor bu sözler. Hâlbuki bir kitaptan dikkatimi çektiği için almıştım bu kelimeleri. Şimdiyse sadece düşüncelerimin ne kadar uzağında olduğumu anlatıyorlar bana.

Orta Asya’dan gelenler kimlerdi ?

serdarsabri | 02 March 2007 00:14


Gelin size 80 bin yıllık bir masal anlatayım, yalnız biraz sabır ve dikkat gerektiriyor. Bu yazıda “Kadim Zamanlar” yazısında bahsettiğimiz efsaneler ve henüz kanıtlanamamış bazı tezlerle, günümüz genetik çalışmaları arasında bağlantılar olup olmadığına bakacağız.

Göçler ve mutasyonlar sonucunda insan topluluklarında gen havuzlarının oluştuğundan ve bunlara haplogroup dendiğinden “Daha fazla genetik” yazısında bahsetmiştik. Şimdi babadan oğula aktarılan Y kromozumuna (Y-DNA) ait haplogroup’ların izini “Biz Kadim Türkler” için birlikte süreceğiz.

Katlanabilir medya oynatıcılı bilgisayar

create | 01 March 2007 23:53

İştekatlanabilir bir medya oynatıcılı şahane bir bilgisayar. İster yan, ister dik olarak (katlayıp) kullanabiliyorsunuz. Bilgisayardan çok müzik setine benzeyen cihazın fiyatı 2700 kusur dolar. Pek de verilecek gibi değil ama merak ediyorsanız, spesifikasyonları: 1.66-2.33 GHZ Intel Dual Core, DVD yazıcı, çok sessiz, 250-750GB arası hafıza..

Snap Beyin Fırtınası

jamalgs | 01 March 2007 22:34

Sanp.com
Snap.com

Arama sonuçlarını sitenin bir resmi ile destekleyen Snap, kendini Dünya’ya duyurmak ve daha da genişlemek için bir kampanya başlattı. Buradan üye olup en iyi fikri siz yazarsanız 2500 $ ‘ı siz kazanabilirsiniz.

Pembe yakalıların itirafları

cemd | 01 March 2007 22:19

Bir gazetenin şu köşesine konu olan ve “Pembe Yakalılardan İtiraflar” başlığındaki yazının asıl içeriğinin bulunduğu bu blogdaki yazıların içeriği çalışan bayanlar ile ilgili. İlgi çekebilecek bir üslup ile kendisini ifade etmeye bloger bir çok çalışan bayanın dikkatini çekebilecek durumda.

Ajax’la çeviri

bildigimiz son sey | 01 March 2007 20:39

Joel Parish, ajax kullanarak AjaxTrans adında bir çeviri sitesi yapmış. Diller şöyle:
İngilizce, İspanyolca, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Potekizce, Çince, Japonca, Korece, Rusça.

Günlüğünde bahsettiğine göre sırada Arapça da var. Üstelik bu kez mod_python‘la