bildirgec.org

Online Olarak Hazırlayın!!!

ahmetkucukoglu | 03 October 2006 23:57

Alman Federal Polislerinde Bulunan Personel Kartından sizde de olmasını istiyorsanız
Gazete Sayfalarına çıkmak istiyorsanız
Metal veya Altın Bir Paraya Basılmış Resminiz olmasını istiyorsanız tıklayın

Ayna nöronlar

serdarsabri | 03 October 2006 23:27

Kendinizi hiç, başkalarının mimiklerini taklit ederken yakaladınız mı, ya da nerede duyduğunuzu hatırlamadığınız bir şarkının dilinize dolandığı oldu mu?

1990’larda Vittorio Gallase ve Giacomo Rizzolatti adlı iki İtalyan bilim adamı düşünce okuma konusunda maymunlar üzerinde yaptıkları deneyler sırasında yeni bir tip nöron keşfettiler. Bu nöronlar, belli işleri yaparken aktif hale geliyorlardı, tesadüfen farkedilen diğer özellikleri ise bir başkası aynı işi yaparken de aktif hale geçmeleriydi. Bu nöronlar primatları, insanları ve kuşları karşısındakini taklit etmeye zorluyordu! Bu özelliklerinden dolayı “ayna nöron” adını aldılar.

Sıfır Yok Oluş

nihilanth | 03 October 2006 22:15

Doğa Derneği ve Atlas Dergisi işbirliğinde yürütülen bu projede Türkiye’deki önemli doğa alanları korunmaya çalışılıyor.

Neler için korkmalıyız ve neler için hala ümit varın cevabı linkte gizli..

Sitenin aciliyetinden dolayı öncelik verdiği 10 projeye buradan ulaşabilirsiniz.

Oyuncak

buddhala | 03 October 2006 22:00

hepsi yanağımdan makas aldı
o kadar mı tatlıydım ben?
babamın esaleti, annemin pamuk teni
dedemin gülüşü ve daha nice benzetmeler
bir kez olsun uzun uzun sırtımın üstünde yatamadım
annemin pamuk göğüslerini emmek de hoş
kucaklar da hoş ama o kadar pahalıya alınan
beşiğim hep boş.
en huzurlu beşik benim için elbet annem
ama dedemin de tadı baska, azizlik var orda
hem onun da göğüsleri var annem gibi
birkaç kez yokladım ama dedem tip tip baktı
sonra beni küsmüş gibi anneme uzattı
annemin tadı hergün degişen beyazlarından içtim,
rengi aynıydı ama tadı her gün farklıydı.
babam biraz farklı bana göre
beni fazla gıdıklamaz ama saklıyor sevgisini sanki
ben de ona inat ilk önce “anne” dedim
sonra dede diyecektim ama alınmasın diye baba dedim.
dedem de benim gibi ilgi bekliyordu sanki
ama hesapta olmayan ben onu ikinci plana itmişti
hatta babamı da ikinci plana itmişti ama
annem işini biliyordu doğrusu.
geceleri beni dedemin yanına taşıdıktan sonra
acaba neler oluyordu merak ediyorum
birkaç kez geleneksel çağrımı yaptım ama anlayamadım hiçbirşey.
babam yanakları al al geliyordu yanıma, annem de nefes nefese
biraz kucak dansıyla kandırdıklarını sanıp
beni dedeme tekrar havale ediyorlardı.
dedemin sırdaşıydım aslında
yavaş yavaş aramızda bağ oluştu.
bana söyledilerini anlıyordum sanki
beni de gördüğü için mutluydu ve yanımda huzurluydu.
çoğu dostu torununu göremeden gitmiş, bana öyle dedi o gün
nenem de öyle gitmiş, nenem kimdi acaba nasıl birşey aklıma takıldı?
neneme uzun uzun anlatacakmış beni, yakın zamanda yanına gidecekmiş gibi.
annem işine gitmeye başlamıştı artık, fazla göremiyordum onu
ilk yürüdüğümü de dedem gördü sonuçta, beni havalara zıplattı mutluluktan.
gündüzleri birlikte şekerleme yapıyorduk artık, herşeyimiz birdi
bir kere rüyamda yukardan boşluğa düştüğümü gördüm.
yürümeyi yeni öğrenmiştim uçmak neyime benim,
öylece havada süzüldüm.
içimin basınçtan büküldüğünü hissedince kendimi birinin kucağında gördüm
gözümü açtığımda dedem gülerek beni tutuyordu kollarında, ben ise ağlayarak sızlanıyordum
beni anneme uzattı, içimdeki ateş sona erdi ve uykuya daldım tekrar
yeniden uyandığımda dedemin koynundaydım.
belli ki babam emiyordu annemin pamuk göğüslerini bu sefer.
bir kez yakalamıştım babamı,
benden daha profesyonelce annemin göğüslerini emiyordu.
benim onları izlediğimi görünce, dedemin kucağına tayinim çıktı tabi
o gece başka bir düş gördüm uzun bir aradan sonra
ilginçtir dedemi kucağıma almışım onu sallıyorum
koskoca tosun adam benim kollarımda
düşümde görsem inanmam diyeceğim ama zaten düşümdeydim.
sonra kollarımın arasından kanatlanıp göğe doğru uçmaya başladı
dedeme beni de almasını söyledim ama beni duymadı parlak ışığa doğru kanat çırptı, gitti.
uyandığımda bunları anlatmak için dedemin de uyanmasını bekledim
bekleye bekleye bir hal oldum, ne bir horultu ne bir tepki geldi tosundan
ardından annem geldi, beni ordan uzaklaştırdı hemen.
yüzüme damlalar geliyordu bir yerden, annem sanki ağlıyordu.
babam telaşlı bir şekilde yanımızdan geçti,
annem beni pek kıymetli çubuklu bahçeme bırakıp iç odaya geri döndü.
hıçkırık ve ağlama seslerinden sonra
dedemin o çok bahsettiği dostlarının ve nenemin yanına gittiğini anladım.
dedemin kucağındayken onu kaybetmiştim, onu bir daha göremedim
bu olanlari anlatacak bir kardeşim yok henüz
anneme ya da babama anlatacak da dilim yok.
o yüzden sana anlattım dostum, kusura bakma sıktıysam seni
sen de rüya görüyor musun bilmiyorum ama
en azından yürürken bana eşlik etmeni isterdim
bir de saçlarımın senin gibi düz olmasını.
benimkiler dedeme çekmiş diyorlar ama o saçsızdı iyi hatırlıyorum
senin tenin de çok sert ve gözün hep açık, hiç uyumuyorsun.
neyse ben tuvalete gidiyorum, sıkıştım, yeni öğrendim zaten kendi kendime tuvalet yapmayı, bekletmeyim, altıma kaçırırım yoksa.

dedeme

madeni para koleksiyonu

oceangray | 03 October 2006 20:42

antikacılar ve koleksiyoncuların hatta bizlerin bile geçmişe ait paraları özellikle madeni paraları saklama tutkumuz vardır.sikke,madalyon ve madeni paraları inceleyen bilim dalı Nümizmatik bize bu konunun tarihi açıdan öneminide vurgular. bu konuya ilgi duyanlar için bir kaç bağlantı..

Seri Katiller

oceangray | 03 October 2006 20:20

wiki’de seri katillerin 20 ortak özelliği sıralanmış.listenin ilk maddesi “Birbirine benzer en az 3 cinayet işlemiş olmaları.” tarihte 1888 yılında karındeşen jack adı verilen genelde hayat kadınlarını vahşice öldüren ve hala kim olduğu tam olarak bilinmeyen esrarengiz seri katil göze çarpıyor.seri katilleri genelde doktorlar oluşturuyor.şurada seri katillerle ilgili türkçe içeriği bulabilirsiniz.şu sitede ise seri katillerin bir listesine ve nasıl göründükleri ile ilgili çizimlere ulaşabilirsiniz.ayrıca sitedeki test ile seri katil olup olmadığınızı ! görebilirsiniz.