bildirgec.org

‘Tırt’lar Vadisi

admin | 26 March 2006 16:50

Önünüzdeki ekrana bakıyorsunuz. Dışınızdaki dünya devinmeye devam ediyor. Hayatlar bir nefes kadar yakın, uzak ve kısa…

Üzerine bastığım zemin sadece bir toprak parçası mı? Bu dünya? Bu ülke? Peki ya düzen? Düzenin de mi üstündeyiz? Yoksa düzen mi omuzlarımızda yükseliyor?

...

Sorular sorular… Geldik gidiyoruz ya, cevaplayamadığımız, cevabını bulamadığımız soruları bırakıyoruz ardımız sıra.
Soruları takip ederek geri dönebilme arzusu belki bizimkisi…
Hansel’le Gratel’in tatlı sonu mu bizi de bekleyen? Sonlar hep tatlı mı?

Varolmadan yokolan bir kuşak!

admin | 26 March 2006 15:50

Son zamanlarda okullarda artan şiddet olaylarını,her gün yaralanan ya da ölen birilerini görmeniz mümkün.Haber bültenlerine katılan M.E.Bakanı Hüseyin Çelik ise, durumu basının abarttığını sık sık vurgulayarak,”Napalım hepsinin başına bekçi mi dikelim.Ailenin ve çevreninde sorumluluğu var.Çocuklar okuldan sonra grup halinde yürüyorlar…” şeklindeki sözleriyle bu konuya müthiş bir şekilde hakim olduğunu gösterdi ve içimize su serpti! Hepimiz ilkokulda okurken sıra dayağı denilen aptalca bir durumla karşı karşıya kalmışızdır elbet.Küçükken sınıfta öğretmen denilen bir kişinin bir çocuğu sırf konuştuğu için ağızı burnu kanıyana kadar dövmesini gördükten sonra mavi önlüğü giydiğim anda ‘suskunluk saatlerim’ başlamıştı.Ben böyle tepki vermiştim,böyle korkmuştum bi de o çocuğu düşününce bugün gördüğüm görüntüler şaşıtmıyor beni.Fransa’da çıkacak olan istihdam yasasına öğrenciler ve işçilerin nasıl el ele mücadele verdiğini gördük.Bütün öğrenciler sokağa döküldüler,ilginçtir ki tam bu sırada Türkiye’deki öğrencilerde sokaklardaydılar. Ama onlar YÖK’e,eğitimdeki uygulamalara,küçük yaştaki çocukların köle gibi çalıştırılmasına karşı değil,’neden bana öyle baktın?,bizim grup sizi döver… gibi kişisel kompleksler ya da bir anlık öfkeler nedeniyle sokaktalar.Ellerinde bıçaklar,bellerinde silahlar hepsi şu meşhur ‘Polat Alemdar’ nidalarıyla meydanlarda kendilerini gösteriyorlar.Noldu bu çocuklara böyle?Biz nerde yanlış yaptık sorusuna kimse cevap bulmak istemez eminim ki, çünkü muhakkak bu olaylara ilişkin bizde suçluyuz.MEB yanlış politikaları nedeniyle,ailleler ise ekonomik durumlarını ortaya attıkları için,bizde bunca yıl okullarda olan olayları,eğitim sisteminde yapılan yanlışları oturup öylece mal gibi seyrettiğimiz için bu soruya cevap veremeyiz.Sosyal bir vaka yaşanıyor,bir nesil yavaş yavaş kendi yolunu! bulmaya başlıyor.40 ve 50’li yıllarda kendini bulmaya çalışan bir nesil ,60’lı ve 70’li yıllarda devrimci,isyancı,haklarını korumaya çalışan gençler,80 ve 90’lı yıllarda ise boşlukta olan kendilerinden öncekiler yapılanlar nedeniyle kendi kabuğuna çekilen bir gençlik,2000’li yıllarda ise artık kendini bulamadan çöken bir gençlik var.Farkında mısınız kültürel,ekonomik,sosyolojik,psikolojik vb. her bakımdan bir kuşak varolmadan yok oluyor,varoluşlarının altında eziliyorlar ama kimse onlara dönüp bakmıyor bile!

Türkiye’nin Gençliğine: Son bakış

admin | 26 March 2006 15:46

Sanem Çelik’in; daha popüler ismiyle Aliye’nin yönetmeniyle öpüşürken yakalanmasının, Urfa’daki bir babanın parasızlıktan okutamadığı 3 kız çocuğunu okuldan alışından daha önemli olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bütün ülkeyi eşek kadar vadide kurtlar kovalıyor. Ve Mehmet Ali Erbil’le gülüp eğleniyoruz (!).
“En yakın zamanda Ağrupa Birlığı’na girecez” diyen vücudu Avrupai, beyni az –ki bunların cinsel organı beyinlerinden daha fazla çalışıyor- gittikçe evrim geçiren mankenlerimizle ne kadar mutluyuz değil mi? Önce soyundular, sonra spiker oldular. Olmadı şarkı söylemeye başladılar.

güncesel yakınsamalar

as if existed | 26 March 2006 15:38

yeni başlangıç yapmak lazım, kararlara sadık kalmak lazım!!
hep yapıcam edicem ediyorum sonra da foss.. üşengeçlik umursamazlık ; benim sonum bunlar olacak; eğer gerçekten br şeyler yapmaya başlamassam ciddi şekilde pek iyi olmayacak.

bana yeni bir ben lazım 🙂 yok öyle vahim bir durumda değilim; kendimle barışım özgüvenim de yerinde ama yanlışlarımı değiştirmem gerektiğini görmemi engellemyior bu. kız arklada biraz kötü bir dönem de sayılırız ama öncelii biraz sağlığa vereceğim, dün 6’da yattım yarım şişe de viski bitirdim; tek başıma neden içiyorsam; yanında epey çikolata abur cubur felam.. sürekli tatlı oluyo evde, öğünler sürekli kızartma+kırmızı et. ölücem ulan!

zavallı hafif

admin | 26 March 2006 14:28

buraya yeni yazı neden gönderelim?
eskileri nerde ve neden database çöplüğüne yollanmadan önce kullanıcılara haber verme nezaketi gösterilmedi. kapitalizm hafifi de yemiş.
hekate, talos, ameximes vs nerdesiniz?
sanırım burayı terk etme zamanı.
sitenin kodlarına sahip olmak, yazılara sahip olmak anlamına gelmez.
koftiden işler…

Intellitoast

anafikir | 26 March 2006 11:18

Dünyaca ünlü firmaların ürettiği “yeni/son model/son teknoloji” olarak sunulan ürünlerle ve internetle birlikte hayatımıza giren olgularla dalga geçen bir animasyon.

Tek ihtiyacınız olan bir intellitoast“.

Bir de itoast var o en karizmatiği.