bildirgec.org

bunu neden yazdım bilmiyorum,yazdım işte…

natalie anne makker | 09 February 2006 23:08

Sabah işe giderken,yol kenarında karların üzerine yatırılmış zavallı bir adam gördüm dudagının kenarı köpükler..ah..Zavallı.Gözlerinde gördüğümü anlatmakta çektiğim güçlüğü şimdiye dek hiçbir duygumu anlatırken çekmedim.Yardım edin der gibi ama etseniz de faydasız der gibi.Ya deli misiniz üşüyorum,dondum kaldırın beni burdan der gibi ama kaldırmayın ne olur ne olmaz belki yine düşerim der gibi.Ailemi arayın eşimi çocuğumu der gibi ama kimsem yok ki der gibi…Etrafında bir kaç tane duyarlı görünmeye çalışan insan,ama hepsi hayat mücadelesinde başarı yolunda işine geç kalan,sevgilisine geç kalan,yattıgı yere bakan ve GEÇEN,hele birisi tanrım (biliyorum kaba bi tabir olacak afedersiniz) öküzü yarattın bu adamı niye yarattın dedirtecek cinsten.Kafasında çizgili bir bere ama sadece kelini kapatıyor,kulakları çelikten sanki,evet bi koruma söz konusu ama korunası tek zaafı kelliği.Elinde tesbih,yüzünde adama bak be iki seksen yatıyo der gibi aptalca bi gülümseme.Ağzında bir sakız ki bunu anlatmak için de yine kaba bi tabir kullanılabiliyor ben es geçmeyi tercih ettim.(Bir de almancaya kaba dil deriz).Aslında çok klasik bir düşünce tarzıdır ama ben de normal yurdum insanı değil miyim?Düşündüm ki;orda yatan onun babası olsaydı bu alaycı gülümsemeyi takınabilir miydi aptal simasına?Neyse otobüsteydim,insem dedim,kaldırsam yerden onu,ne biliyim sıcak bi yere mi götürmeli?Ya da bi ambulans mı çağırmalı,iyi de bunu ordaki bi kaç insan düşünmemiş midir?İlla ki düşünülmüştür.Peki ya parası yoksa,ya hastaneye gitmek istemedi ise bu yüzden ve orda ıslanıp,üşüyüp,sonra kendine geldiğinde evine gitmeyi düşünüyorsa.Kapıdan girecek muhtemelen onu bu kadar erken beklemiyor olacak ev halkı,önemli bi şi olmasa sabahın o saatinde sokaklarda gezmezdi değil mi?Anlatacak başına gelenleri,bu ilk değildi ve güzel şans son da olmadı diye düşünecekler.Falannnn filannn.Dur dedim Ece dur,inme devam et yoluna.Başında bekleyenlerin en azından bir tanesi İNSANdır.

izin gününde ne yapılır?

serumm | 09 February 2006 21:26

haftada 60 saat çalışan, hafta içi 1 gün izni olan ve yalnız yaşayan biri o gün neler yapar acaba?evet bildiniz! kendimden bahsediorum.normal biri bu günde, temizliğini yapar, bulaşık yıkar, faturalarını öder, alışveriş yapar,sinemaya gider ,kitap okur hiç olmadı kız arkadaşıyla buluşur.peki ben? .bütün gün evde yatarak internetin başında geçiriorum inanırmısınız. sigara ve wc araları dışında tüm günümü bilg. ın başında geçirdim. unutmadan bu arada 2 tanede çok güzel film izledim. hotel rwanda ve cindrella man. onları da övmeden geçemeyeceğim. mutlaka izlenmesi gerekli iki film, yalnız duygulu bi ansansanız tavsiyem hotel rwandayı tek başınıza izlemeniz. konuyu dağattık evet ama isin günlerimdeki en büyük zevkim kurtlar vadisi ve bu zevkimi kız arkadaşıma bile değişmem.izin günlerinizi benimki gibi geçirmemeniz dileğiyle.gülücük!!

TABU OYUNUNDAN…

astronom | 09 February 2006 16:33

Kelime: demeç

– ben şimdi masada oturdum veriyorum – nası yaaa ?? – ya işte masada oturdum fotoğraf çekip yazı yazan tiplere veriyorum. – neee??? – ya alla alla masada oturdum böyle herkese veriyorum! – pas be pas! of.. demeçti.

Kelime: baraj – Hani futbolcular kalenin önüne kurar maçta.. – Pusu. – Yuh!

Kelime: helikopter – Savaşta yaralıları kurtarır! – Doktor! – Değil. – Sıhhiye! – Değil, yukardan gelen bir şey… – Ee… Allah?

Kelime: dergah

Elektriklet

winmaker | 09 February 2006 15:50

Bisiklet sürüş keyfinin, çevrilen pedal sayısıyla ters orantılı olması ve teknolojinin de insan keyfine hizmet etmesi nedeniyle ortaya pilli bisiklet çıkmış. Üstelik katlamak suretiyle cebinize koyup yanınızda taşıyabileceğiniz bir bisiklet. Pil sayesinde tekerlekler dönerken, tekerleklerin dönmesi sayesinde de pil şarj olsa, ortaya sonsuza gidiş enerjisi çıksa filan, hayat ne güzel olurdu.

görünenin ardındakiler

astronom | 09 February 2006 14:50

gündemi oluşturan adamları bilmek mümkün değil..görünen her bişeyin arkasında onu destekleyen-körükleyen bişeyler mutlaka vardır. suç işleyen bazı adamlar da bu sebepten, bir amaca uygun hareket etmişlerdir ve onlar suç işlerken destekleyenler şimdi onları cezalandıranlardır.mesela görünen amerika-ırak savaşı’nın da ardında da birileri vardır.sırf amerika büyük güç diye düşünüp savaşı onun ayarladığını düşünmemeliyiz.bunun bir de görünmeyen kısmı var..neredeyse tüm dünyayı tek bir elden yöneten bir kurum olduğunu savunuyorum.tüm ülke işlerine, dışardan saldıkları olaylarla iç işlerine kadar inebilen, “içten çökertme” dedikleri oyunu yapan, aciz halkını kışkırtıp istedikleri kıvama soktuktan sonra ülkesini zarara bile uğratan kurum..bakın günümüzde fifa tahkim kurulu kararına, büyük bir ceza aldık.nereden nereye..dünya üçüncüsüydük bir zamanlar şimdi ise 6 maç seyircisiz oynama..(bireysel verilenler cabası)neden böyle bir ceza? çünkü türk milletinin t.c.ye olan atalarımızdan miras inancını bildiklerinden bu noktaya tam da zaafa dokunmak istemişlerdir. yine “karikatür olayı”..bunda da ülkenin %99u olan müslüman kesimi kışkırtmak için düzenlenen bir oyundur.avrupa birliği tutanaklarına böyle geçmesini istiyorlar çünkü..yine günümüzde kürt halkının t.c.yi bölme kaygıları da bu sebepten..onları kışkırtıp üstümüze salan da o görünmeyen güçler..

Bir gün böyle başarsa nasıl gecer?

natalie anne makker | 09 February 2006 09:15

13 dakika içinde evden çıkmazsam işe geç kalacağım.Üzerimde ördekli pijamam ve gözlerimde dünden kalan makyaj artıkları ile pc basında ne işim var benim?

Yüce Tanrı’m sen aklımı koru… (:

Okuyan okumayan herkesi günü bi başka güzel geçsin,bir küçük martı olsun yürek,bir ton balık bulsun,dalsın ıslansın,tutsun,yesin,bağırsın.Sevinç çığlıkları sarhoş bağırtısı adıyla bulmacalara soru olsun,olsun be ne olacak?

Ama Ankara’da deniz yok ki ):

Günaydın hepinize…