bildirgec.org

ski dubai

nikita | 03 December 2005 03:16

dubai’deki son çılgılık dünyanın en büyük kapalı kayak kompleksi; ski dubai… para böyle bir şey işte efendim.

bekarlara duyrulur:)

akrapolis | 02 December 2005 20:56

Çerez tabagi teoremi – 1 Galatasaray Lisesi’nden bir arkadasim hâlâ >evlenemedi. Geçenlerde “Yeter artik. Evlen de çoluk çocuk sahibi ol” >dedim. Asagidaki teoriyi aktardi: Bir kuruyemis tabagi kalabalik bir >grubun önüne geldigi zaman sirasiyla önce antepfistiklari, ardindan >bademler, sonra findiklar gider. En sona beyaz ve sari leblebiler >kalir. Eger belli bir yasa kadar evlenmemissen de durum farkli >olmaz. Ya kalan leblebiler ve ayçekirdekleri ile idare edersin, ya >da olur ya bir fistik bulurum diye tabagi karistirir durursun.. >Çerez tabagi teoremi – 2 Geçen hafta bir türlü evlenemeyen bir >arkadasimin, ileri yasta evlenmekle, çerez tabagi arasindaki >benzerligi anlatan görüslerini aktarmistim. Bu yazi üzerine, bazi >okurlarimdan eklemeler geldi. Ben tabakta en sona kalanlarin sari ve >beyaz leblebiler oldugunu yazmistim. Mektep arkadasim Merih Tüzün >söyle yazmis: “Sevgili Fatih, ayni tabakta ucu açilmamis kabuklu sam >fistiklari da kalir. Herkes bir eller, bakar ama kimse açmaya >cesaret edemez, tabaga geri birakir. Onlara ulasmak cesaret ister. >Disine güveneceksin kiracaksin ki, içinde gizledigi lezzete >ulasabilesin. Ama risklidir, disini kirabilirsin.” Merih hakli… >Sairin dedigi gibi: “Daha ne güzellikler vardi derinlerde. Bazen >korktuk… Bazen gücümüz yetmedi.” Fatih ALTAYLI’dan…

ekşi sözlük Malazgirt’e Kitap Yağdıralım Kampanyası

| 02 December 2005 16:21

Aramızda bu kampanyaya katılıp da kayıtlı okurken çaylak yazar olabilmiş birileri var mı acaba? Benim gönderdiğim 4 koliden de ses soluk yok, sözlükte gönderen kayıtlı okurların nicklerinin 1 Aralık’ta ssg tarafından çaylak yazar’a çevrileceği yazıyordu ama n’oldu bilmiyorum?

resfest 2005

hellfire | 02 December 2005 01:06

digital animasyon festivali resfest, ikinci kez ülkemizde. watermelon love, grr gibi kısalar daha önce internette dönmüşlerdi. bu seneki festival çok leziz olacağa benziyor. bu da festivalin web sitesi.

Gökyüzünden mektup…

hashosaf | 01 December 2005 15:02

Ben gökyüzüyüm..hani şu dünyanızı kaplayan,bazen mavi bazen gri..bazen de siyah…Galiba artık beni hatırlamıyorsunuz…arasıra belki…Kafanızı kaldırdığınız anlar genelde sıkıntılı anlarınız gibi..Benden birşey ister gibi bakıyorsunuz çünkü..Üzülüyorum da…Gözlerinizde ki bitkinliği,acizliği,çare arayışını da görebiliyorum… Hava soğuksa beni hiç tanımıyorsunuz bile..Kafalarınızda bereleriniz,atkılarınız…cesaret edip bakamıyorsunuz!! ne alemdeyim diye merak etmiyorsunuz..Sanırım özellikle kışın bunun sebebi kar ile yağmur..! Yazıkk!! Yağmurun ve karın inişini izlemek çok tatlı bi olay…Çok şey kaçırıyorsunuz..Yazın durum tersine tabiii…son yıllarda değil yüzünüzü her yerinizi açıp bana yöneliyorsunuz…Şaşırmıyorum diyemem…Saatlerce bekliyorsunuz…Güneş di mi sebebi? Benle ilgisi yok…Ama size kıyamıyorum da..ben olmasam o güneş sizi kavurur ama yine de kıyamıyorum…Sizi korumak için acı çekiyor muyum?Bilmiyorum..ama sizin bana acı cektirdiğinizi biliyorum…Oram buram delinmeye başladı..Sayenizde..!! Yakında çok üzülecekmişsiniz gibi geliyor..Buzullar kopmaya başladı..üzgünüm artık elimde değil..yaşlandım belki de..belki de kıyamet yaklaşmıştır kimbilir.. Düşünün bir kere yaaa…Hiç bana hediye aldınız mı?Ara sıra bana uçan balonlar göndermenizi isterdim..Renkli renkli balonlar…Çocuk değilim ama düşünülmek güzel şey olsa gerek…Belki bu mektuptan sonra aranızdan biri gönderir..Bana gönderirseniz unutmayın…O balonları aslında kendinize gönderiyor olacaksınız.. Neyse başınızı çok ağrıtmadan mektubumu bitireyim…İçimden geldiği gibi yazdım,umarım kendimi hatırlatabilmişimdir..Unutmayın ben hep oradayım..365 gün,52 hafta…7 gün 24 saat burdayım…Ben sizi izliyorum hep..siz nasıl karıncalara bakıyorsunz yaaa..bende size öyle bakıyorum…onlar kadar hızlısınız..kendinize kızmayın yetişmiyor diye..onlardan da hızlandınız son yıllarda..meraklandım açıkçası…bu kadar hızlı ne yapıyorsunuz..Sahi aceleniz ne yahu?? Bilmiyorum..belki biriniz bi mektup ta bana atar ve sebebini söyler… Size bir iki tavsiye ile bitircem mektubumu… Sıkılınca,mutsuz olunca,iyi hissetmeyince…kaldırın kafanızı,kısın gözlerinizi ve bana bakın…emin olun rahatlayacaksınız…yağmur yağınca şu actığınız koca koca şemsiyeleri kullanmayın…şeker değilsiniz…erimezsiniz…onun tadını çıkarın..saçlarınızdan boynunuzdan içinize o suyun girişini hissetmeden öleyim demeyin…bırakın şu şemsiyeleri ıslak yaşayın…nolur ki…daha rahat yürürsünüz…kimseye çarpmazsınız…taş yağmıyor kafanıza…dünyanın en güzeli,en rahatlatıcı şeyi yağıyor…benden size tavsiye özellikle bu günlerde :ISLAK YAŞAYIN…VE BENİ UNUTMAYIN… selamlar…. gökyüzü…

armenian genocide posters

mersenne_twister-hafif | 01 December 2005 14:49

bu konudaki goruslerinizi bilmiyorum, ben universitede Tarih okumama ragmen bu konuda bir ara$tirma yapmadim, politik olarak bu konuyla hic mi hic ilgilenmiyorum, ama bu konuya yakla$imimizin genel olarak Turkiye’nin onundeki problemlerinden biri oldugunu goruyorum..

bugun karsima cikan bu sitede Ermeni soykirimi ile ilgili gayet kreatif ve dokunakli posterler var. yani konuyu ilk hez duyan dunyanin herhangi bir yerinden bu siteye giren bir insanin bu konuda tarafsiz ayrilmasi imkansiz..

merak ettigim olaysa $u, bizim argumanimiz, Ermenilerin propaganda yaptigi ve olayi buyuttugu yolunda oyle degil mi? Arsivlerde oldurulen Turkler, Ermenilerin yaptigi cetecilik ya da modern deyimle terorizm gibi bir cok $ey var degil mi?