bildirgec.org

ipod video

Cheyrek-hafif | 13 October 2005 01:18

Sözlükte “cool” kelimesinin “bakınız” resmi kesinlikle bu olmalı. Siyah video-iPod: Derhal alına

nistagmus

deggial | 13 October 2005 01:06

Bu yazımı hipertiroidizmle ilgili bloğu okududuktan sonra yazmaya karar verdim çünkü arkadaşın amacı kendi gibi bu hastalığa sahip insanlarla derdini paylaşmak, bir şekilde iletişime geçmekti. şimdi tutup da herkes mevcut rahatsızlıklarını burda dile getirmeye kalksa sırf medikal içerikli bi siteye dönerdi hafif! Ama benim de hakikaten başkalarında olup olmadığını, başında olanların nasıl hissettiklerini,nasıl tedavi olup ol(a)madıklarını öğrenmek istediğim bir hastalığım var.
eğer bu konuda benden daha fazla bilgiye sahip olanlar varsa kesinlikle bilgilerini paylaşmak isterim! hastalığımın adı NİSTAGMUS , bir çeşit göz hastalığı, göz bebeğiniz istemsiz olarak titriyor; aslında benim 1.25 olan miyop gözlerim ki (bu hiç bişey) doğru dürüst göremiyor. Gözlük takmanın faydası yok çünkü gözlük sadece o 1.25 miyop için verilebiliyor (bu yüzden de takmıyorum, bıktım artık) bu hastalığın tedavisi yok (şimdilik amerikada deneniyor diye duydum), genelde doğum sırasında kanama ya da düşük tehlikesi geçirmiş annelerin çocuklarında görülüyor. göremiyorum dediysem bu hiç birşeyi görememem de değil ama hayatta önümdeki taşlardan biri, eskiden bu konuda en iyi görülen nejat ayberk’e giderdik ama kendisi şu an yaşıyor mu bilmiyorum; ben 1 yaşımdan beri gözlük kullanıyorum kendisi bluğ çağına ulaştığımda görüşümün daha iyileşeceğini söylemişti ki (o zamanlar %15 kadar görebiliyormuşum) öyle de oldu . halimden hayıflansam mı yoksa memnun mu olsam bilemiyorum. ama bu yaz dünya göz hastanesinde de büyük bi hocaya çıktım, nistagmus onun uzmanlık dalı olduğu için durumumu (sol gözüm daha az gördüğü için başım hafif sola dönük olunca rahat okuyabiliyorum) hemen farketti; bana sonuç olarak söylediği şey: sana 2 ameliyat öneriyorum, her seferinde 2 kas nakledeceğiz, ama bunun sonucunda nistagmusun geçmeyecek, nistagmusun varlığı yüzünden (göz bebeği sabit duramadığından ki buna dans eden gözler de deniyor) lazer ameliyatıyla miyobuna ya da astigmatına birşey yapamayız sadece o hafiften başını sola çevirip bakışın %40 kadar azalacak ama o da geçmeyecek!!! ne anladım ben bundan böyle bi sonuç için göz kaslarımla/sinirlerimle nasıl oynatırım adama ameliyatın riskini soruyorum bana ne riski kör olma riski mi diyor, hayret birşey yaa başarı oranını soruyorum aslında olacaksa durumumun daha iyi ya da daha kötü olma oranını… bu konuda prof. katında uzman bunlardan 3 4 tane var ama ben umudumu kestim. Şimdi sizlerin yorumu şeker kardeşim iyi kötü madem görüyosun kurcalama boşver kimin kusuru yok ki şeklinde olabilir, ben de size başında olan bilir derim belki merak ettiğim gibi bu hastalıktan muzdarip olanlarınız vardır, belki sizler bunu ben kadar sorun etmiyorsunuzdur ama ben ediyorum insanların suratına uzun süre bakıp konuşamıyorum (yakın arkadaşlarım hariç insanlara önce ısınmam lazım bu konuda) sonra onlara bu derdimi anlatıyorum çünkü onları görmem gereken bir mesafeden göremiyorsam ya da bakıp da farketmiyorsam benim ne kadar burnu havada bir insan olduğumu düşünmelerini istemiyorum (ama düşünüyorlar) uzağı iyi göremediğimden etrafımdaki insanlara dikkat etmiyorum önüme bakıp geçiyorum psikolojik olarak insanlara bu sorunumu elimden geldiği kadar farkettirmemeye çalışıyorum zaten dışardan bakıncada belli olmuyor pek yorgun ya da uykulu olduğum zananlar sol gözümün hafif dışa kayması beni çıldırtıyor. Mükemmeliyetçi bir insanın kendiyle bu hastalıktan daha beteri, ruh haliyle başa çıkamaması bayaa koyuyor, uzun lafın kısası insan ilişkilerimden memnunsuzum, çok arkadaş canlısıyım (beni anlayana anlamak isteyene karşı),kendini görünüşte mükemmel sanan,davranışlarıyla karşısındakini kırıp kırmadığını bile anlayamayan zeka yönünden kıt arkadaşlarladır savaşım,bu konuda desteklerinizi bekliyorum,bu site sayesinde başka nistagmus hastalarına da ulaştım ve artık yalnız bu içerikli bir siteye ihtiyaç olduğu kanısındayım bu konuda çalışmaya başladım, şimdiden teşekkür ederim…saygılar

ağlamasın yapraklar

| 13 October 2005 00:51

ve kentte rüzgâr eser. sultanahmet’te kandil mumundan damıtılan saf mürekkeple hât icrâ eder ulema. kentin yarısı açtır, diğer yarısı belki dalga geçer açlarla. güneş, kız kulesi’nin üstüne dokunduğunda rüya görürüm belki: ilk defa kız kulesi’ni geziyorumdur rüyamda. rüya bu ya; belki deniz yarılır ve düşümden düşerim serin maviye. benim rüyam bu; çırpınmak beyhude. derin bir nefes alırım boğazın serininde; üsküdar’dan vururum sahile. fırıncı kamyonları göremez beni sabah koşuşturmalarının telaşında-n. asya’dan avrupa’ya eser bu sabah rüzgar. uyanırım rüyamdan ve sarı nevresimlerimin neden yataktan çıkıp vücuduma dolandığına kafa yorarım ilk. belim terlemiştir ve doktorun dediği üzere, yavaşça sağ tarafım üzerinden doğrulurum üç minik bel fıtığımın cilvesi üzerine. terlik aramaz artık ayaklarım, ilk defa yerler kaplıdır beton olmayan bir şeyle. ayak parmaklarım, tahta parkeyi hissetmek için uzaklaşır birbirinden; tıpkı kırmızı hırkamda parlatıp yemeden seyrettiğim kırmızı elmayı “hissetmek” için aralanan “5-yaş-el-parmaklarım” gibi… tahtayı severim; dokunmayı, pürüzlerini, kıymıklarını, parmaklarını üzerinde kaydırdığında çıkardığı sesi-verdiği hissi… tahtayı severim; babam yaşarken bir süre marangoz olduğundan… tahtayı severim; doğup büyüdüğüm (büyümeye çalıştığım) ev ahşap olduğundan. ve tahta “mertek”lerle örtülü toprak “dam”ımızda hep mutlu olduğumdan. tahta balkonumuzda, babamın bana yaptığı tahta sedirimin üzerinde ilk aidiyet duygusunu hatırlatır tahta bana. babamı hatırlatır; ve kavakları.

kuş gribi vakasıyla birlikte beyaz et sektörünün kaderi

moroccom | 12 October 2005 17:25

balıkesir manyas’ta bir hindi çiftliğinde kuş gribi vakasının görülmesiyle birlikte yıllık cirosu 2,5 milyar dolara ulaşan beyaz et sektöründe kriz kapıda görünüyor. şimdiden bazı beyaz et firmaları üretimde % 30 azaltmaya gitmişler bile. krizi en az zararla kapatmak için bazı üreticiler kuş gribi ile alakalı kendi sitelerinde halkı bilgilendiriyorlar ve kendi ürünlerinin sağlıklı olduğunu ilan ediyorlar.(banvit, beypiliç) ama kanımca kuş gribi kasırgası 1 sene daha türk halkını beyaz et’ten uzak tutar gibi geliyor.

Ayrimcilik veya Irkcilik

yagmurbaz | 12 October 2005 13:57

Bence, ayrimcilik cahillikten veya empati yoklugundan ileri gelmiyor. Diger irklari tanimamak ve insanin dogasi geregi, bilmedigi seylerden duydugu korku yaratiyor ayrimciligi. Bir insan dusunun hayatinda zenci insan gormemis, ya da cinlileri sadece gozlerinin cekikliginden veya bocek yemelerinden ibaret sanan. Yasadigi bolgeye bu insanlarin geldigini dusunun biliyorsunuz herseyiyle hatta kokusuyla bile farkli olabiliyor insanlar. Insanin dogal bir yadirgama donemi yasamasi gayet dogal. Bu durumda bunun iyiye evrilmesi zaman alabiliyor. Irkcilik bunun iyiye evrilmedigi noktada ortaya cikiyor.

Ermeni Konferansı

anafikir | 12 October 2005 13:20

Medyamızın elindeki büyüteç ile olaylara abartma sosu eklendiğinde “Ermeni Konferansı Sorunu”nda olduğu gibi durumlar ortaya çıkıyor. Daha başlangıcında, konferansın yapılacağı açıklandığında “Hayır! Yapamazsınız. Bu konferansı size yaptırmayız” şeklinde çıkışlar olmasa idi, daha hafif ve sakin bir zeminde gerçekleşecekti konferans.

Öncelikle, Avrupa Birliği yasaları gereğince “ifade özgürlüğü” gibi bir olguyu kabullenmiş ve yaşayan bir hale dönüştürmek için yola çıkmış isek, konferans erteleme, durdurma gibi eylemlerde bulunmamamız gerekir. Ki şu son zamanlarda, Avrupa’da karşı seslerin arttığı dönemlerde (bkz: Türkiye-AB ilişkileri ve artan karşi sesler) “Buyrun, bakın, biz ne olursa olsun yine başımızın dikine gideriz” anlamına gelecek bir yaptırımda bulunmak akıl karı değil. Bir yandan birliğe girme isteğinizin üst düzeyde olduğunu belirteceksiniz, diğer yandan da gerekenlerin tersini yapacaksınız, bu daha başında sizi yarı yolda bırakır. Ki “Neden bizi istemiyorlar?” siteminin de cevabıdır.

hp 945

moroccom | 12 October 2005 11:37

hp 945 dijital fotoğraf makinesinin türkçe kullanım kılavuzu’nu nasıl edinebilirim ya da net’ten nasıl bulabilirim bilen var mı?