bildirgec.org

Bazen dinleyecek birini ararsın ya,işte o an…

chinothemaker | 04 August 2005 19:14

Şu an uyumak üzeresin yada uyudun belki.

Beni düşündüğünü biliyorum. Uyuyup uyumadığın umrumda değil. Biliyorum ki beyninde bir yerlerde en azından bir hücrenle beni düşünüyorsun. Hücrelerinin sayısı hele; O hiç umrumda değil. Seni nasıl etkilediğini düşünüyorum sadece. Hücre vardır üzer, Hücre vardır güldürür. Ben sadece ufak bir tebessüme el açıyorum şimdi. Bu kahvede bitti. Uykusuzluğumun zirvesinde bir çocuk kadar dinçim Hani sebepsiz bir hortlamayla annesini uyandırmışYaramaz,sessiz,minik,ihtiyar,tatlı,üzgün,sevimli bir çocuk.

bovarik ben

papatya | 04 August 2005 17:59

klasiklerden ve 50lilerin kült filmlerinden aldatma kavramını, aşkın peşinden giden kadın olarak vurgulandığını hepimiz biliriz. kadın aşkı için her şeyi terk eder. ekonomik özgürlüğü olmamasına rağmen, eşini bırakır, meteliksiz bir aşk uğruna.

peki ya günümüz kadını? bir dergiden alıntı: “… ekonomik alanda erkeğin desteğine ihtiyacı olmayan kadın, erkeğin “elinini kiri” olan sadakatsizliğe el atmakta, böylece, işte ve aşkta erkeğe meydan okumaktadır.”

ama sanırım işi daha eğlenceli kılan; kadının erkeğini başka bir kadınla aldatmasıdır.

x.y | 04 August 2005 17:43

you call this love, i call it room service: ben az soora DERS ÇALIŞMA TÜRÜnde bişeyler yapmalıyım

you call this love, i call it room service: yerken yazamıyorum

you call this love, i call it room service: neyse ki en azından konuşurken düşünebliyorum

you call this love, i call it room service: yb gibi deilim

x: hahahahahah

(you call this love, i call it room service AKA y.)

cohen mi..

x.y | 04 August 2005 17:04

Cohen mi dinliyorum? Durmaksızın.. Yeteri kadar yaralandım mı? Eski şarkılar kurtaramıyor artık beni.Bekleyebilecek miyim bilmiyorum..Kıyısında yürüyeceğim ırmağı- sanki her yazı tura oyununda kaybediyormuşum gibi geliyor.

adam diyo ki ölümün de ağlamaya geldiği bi omuz var ve ben onu taşımaya çalışmaktan bıktım. “i sit here feeling my pulse wondering what would feel like if it stopped i write a list of stuff i’l need ice cubes toothpaste” neil young.

bu kadar.

y.

current.tv

azurenus | 04 August 2005 14:41

current.tv televizyon izleyicilerinin ürettiği video parçacıklarını televizyonda izleme şansı vermeyi hedefleyen bir firma. google ile işbirliği yapmışlar. video parçacıkları, google’ın [en çok arananlar] verilerini kullanacak ve insanların o günlerdeki meraklarını yansıtacak. bu parçacıklara bu nedenle [google current] diyorlarmış.

[current.tv]

1984

t_enigma | 04 August 2005 13:57

başucu kitaplarımdan.size içine alan karanlık dünya,karanlık bir ütopya kitabı.totaliter sistemlerin hiç olmadığı kadar heryerde olduğu zamanlarda geçen , aslında ütoya bile olsa günmüzdede denkliği gayet mevcut bir klasik.orwell’ın komünizmden ümidini kestikten sonra SSCB totaliter ve 0 özgürlükçü dünyasından esinlendiği kitapta, kendimizi winston karakteriyle başbaşa buluyoruz.bu dünyada her kavran zıttıyla tanımlanıyor.barış bakanlığı aslında hiç bitmeyen savaşın bakanlığı, sevgi bakanlığı aslında onun tam tersi.insanlar küçücük evlerinde 24 saat izleniyorlar. biri bizi gözetliyor evlerininde aslında burdan esinlenmiş olduğunu belitmek isterim.bu dünyada winston kendine geliyor ve bir anda yazı yazma isteği duyuyor , bizde onunla bu karanlık memlekette kesif bir yolculuğa çıkıyoruz.>gördüğünüz yerde kaçırmayın okuduysanız bi daha okuyun.

serdar erener

t_enigma | 04 August 2005 12:09

büyük reklam dahisi?entellektüel görünümlü tüketim pazarlayıcısı.çok okuyup da zerre etkilenmemiş ,habernas’tan bahsedip üretim maliyeti üstüne inanılmaz kar kazanan dev insan yiyicisi şirketlere daha da şişme olanağı veren, giyimi paspal pardon dekantronik bünye.yaptğı nice ünlü reklamı dışardıdan ithal eden(bkz:12 dev adam -nike brezilya milli takımı reklamları kardeşliğine) nice ilhaklar diliyoruz bu güzide uyuyan memletimin uyanık kişisine