bildirgec.org

alem araştırmacı gazeteci olmuş

abacus | 27 May 2005 11:16

sizi bilmem ama ben gazeteler ve gazete haberleri için yapılmış eleştirileri okumayı severim. hatta öyleki medyakronik kapandığından beri ağlar dururum. geçenlerde hürriyet gazetesinin uzun uzun işlediği diğer tüm gazetecilere örnek olması gereken araştırmacı gazetecilik biriciği Üniversite amfisinde şişeden esrar alemi başlıklı habere yurdum bloggerlarından gelen yorumlar okunmaya değer. hazır yeri gelmişken daha önce uyuşturucu bağımlılığından ölen manken burçin bircan‘ın uyuşturucu bağımlılarını rehabilite etmek için açıldığını düşündüğüm sitesine bakmakta da fayda var. sitede yer alan linkleri takip ederek gazetelerimizin uyuşturucuya karşı takındıkları magazinel tavırda görülebilir. burada ise burçin bircan’ın ölümü üzerine medyada çıkan haberler eleştirilmiş.

“saniyen”

| 27 May 2005 00:43

arapça ya da farsça, “ikinci” demek “saniye”.. “salise” de üçüncü.. “dakika”dan emin değilim… bir de ufakken saniye abla vardı, anlamını bilmiyordum ve çok komik geliyordu.. kadını düşündükçe yelkovanın akrebi kovaladığı bir çizgi film geliyordu aklıma ve kadın hep arada koşturan bir karakterdi ufak hayal gücümde..
———————-
genel-geçer kurallardan olarak giriş-gelişme-sonuç şeklinde yazı yazmak genelde iyi sonuç veriyor. bu, günlükte de böyle. ve ilk sanal günlüğüm de değil bu. yazmak istemeyip de yazmak zorunda hissettiğinde yazdıkların, yazmak istediğinde yazdıklarının arasında okunduğunda komik kalıyor, güdükleşiyor. bu da yazmak zorunda hissettiğim anlardan biri.

esinlenmece

| 27 May 2005 00:21

guy ritchie ‘nin bmw için çektiği, başrolünü madonna’nın oynadığı kısa filmi hatırlarsınız. bizim süperstarımız(!) demet akalın bu kısa filmin aynısını klip olarak çekmiş. kıyafetlere kadar aynı olan klip trajikomik bir çalışma olmuş. (websitesindeki müziği kapatamıyorsunuz haha)

ha birde televizyonda birkaç akbank reklamı gördüm (-26 gibi bir ismi var galiba). ikinci mtv vakası olmuş. bu reklamların kapanış animasyonlarında mtv’nin eski program tanıtım kapaklarından oldukça(!) esinlenilmiş. mtv’nin yeni i.d.’siyle (ki hastasıyız) yayından kalkan eski malzemeyi bizim cin reklamcılarımız değerlendirmekte gecikmemişler.

Böyle bişey olamaz abi, böyle bişey kesinlikle olamaz, SICK OF IT ALL İstanbul’da

LesClaypool | 26 May 2005 21:27

Geçenlerde dışarlara çıkmıştık arkadaşlarla, oturduğumuz yerdeki müzik kutusunda dünya kötüsü sayısız müziğin içinde bi de hard core başlıklı bi CD görünce “Ahhoyyy” dedim, “Yatiriim hemen tüm parayı da şenlensin gecemiz”, sonra bi baktım HC diye Limp Bizkit’ler (iiğğyykkkk), Linkin Park’lar (nedir ki o), Korn’lar (kaçın) felan.. “Lan” dedim “Millet HC’u böyle bişey sanıyo heralde”, yani Korn gibi ya da Evenescens mi ne skimse onun gibi bişey ya da Linkin Bizkit gibi.. Değil babuşlar değil, ilgisi yok, hard core DRI’ın yaptığı müziktir, ya da Madball’un ya da Suicidal Tendencies ya da ne bliim Minor Threat’in veya Radical Noise’un veya Sick of It All’un yaptığı gibi bi müzik.. İşte bunlardan Sick Of It All yani yaşayan HC gruplarının en büyüğü 3 Temmuz’da İstanbul’da olacak.. İstanbul HC’a doyacak, dansa doyacak, old skool’a doyacak, punka doyacak, her bişeye doyacak amınıyiyim her bişeye doyacak..

Herşey, hiçbir şey…Ama kendim için…

kutalmish | 26 May 2005 20:42

Kısa ömrümde ilk defa kendimi yazarak rahatlatmaya çalışıyorum.Evet belki de hayatımın en yalnız zamanında olduğum için bu böyle. Aslında daha önce insanların sadece kendileri için bir şeyler yazmaları bana saçma gelirdi. Şimdiye kadar hep ya not almak için ya da yayınlanması için yazılar yazdım. Bazen içimden geldiğinde yazmak her zamanki tembelliğime verdim, kaldım ve sadece oturdum öylece. Ama hayatımın viraj yıllarında sanırım bu tarz bir şeye başvurmam kendime anormal geldiği için bunları zırvalıyorum. Vew ilk defa bir yazdığımın kimlerin okuduğu da umurumda değil, belki de kendime verdiğim önemin artmasının sebebidir bu. İlk defa bu günlükte kaç kişi okumuş umurumda olmayacak çünkü önemli olan benim kendimi iyi hissetmem olacak. Gerçekten de hep olması gereken değil mi aslında? Bir şeyi sadece ve de sadece kendim için yapmak. Belki bunu okuyan çoğu insana zırvalar gibi gelcek bu ama artık o da umurumda değil çünkü hayatım boyunca bir elin parmağını geçmeyecek sayıda işleri sadece kendim için yaptım. Ama beynimdeki bu değişimleri görüyorum ve biliyorum ki bundan bazı şeyleri değil herşeyi kendim için yapacağım ve kendim için yaşağan bağımsız biri haline geleceğim. Bazılarına bu bencilce gelebilir ama sanırım bu boktan dünyanın bize yüklediği iğrenç sorumluluklardan kurtulmanın tek yolu da bu…