bildirgec.org

tersten yaşamak nasıl olurdu?

| 18 June 2004 23:42

Yasamin en tatsiz tarafi sona eris seklidir.Süphesiz ki yasami tersten yasamak daha güzel hatta mükemmel olurdu. Nasil mi ? Tersten Yasamak Nasil Olurdu? Yasamin en tatsiz tarafi sona eris seklidir.Süphesiz ki yasami tersten yasamak daha güzel hatta mükemmel olurdu. Nasil mi ? Cami’de uyaniyorsunuz. Bir tahta sandik icersinde, herkes karsinizda saf durmus, iyiliginize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmis vaziyette.Tabuttan dogruluyorsunuz, yagli, olgun ve agirbasli olarak. Herkes etrafinizda, büyük br itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazir. Arabaniza kurulup evinize gidiyorsunuz. Dogar dogmaz devlet size maas bagliyor, aylik veya üç ayda bir maasinizi aliyorsunuz. Ne güzel, hazir maas, hazir ev… Altmisli yaslara kadar hersey garanti, huzur içinde yasiyorsunuz.Sagliginiz gittikçe düzeliyor Kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çali?mak istiyorsunuz ve ise ilk basladiginiz gün size hosgeldin hediyesi olarak bir plaket ve altin kol saati veriyor patronunuz.. Ve Genel Müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak ise basliyorsunuz. Herkes karsinizda elpençe divan… Vücudunuzda da baz hosa giden hareketler de basliyor Gittikçe zayifliyor forma giriyorsunuz Diger hormonal Aktiviteler artiyor, fevkalade….. Aman ne güzel günler basliyor… Derken birgün patron size artik Üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada Babaniz ortaya çikmis, “fazla çalistin” diyor “artik eve dön, isi birak, okumaya basla, harçligin benden olsun…” Keyfe bakar misiniz ? Okudugunuz dersler gittikçe kolaylasiyor Ekmek elden su gölden bir dönem basliyor. Partiler, Diskotekler, Kizlaryn sayisi artiyor. Derken Anne ve Babaniz sizi götürüp getirmeye basliyor, araba kullanma derdi de yok artik…Günün birinde sizi okuldan da aliyorlar, “evde otur, keyfine bak, oyuncalaklarinla oyna” diyorlar… Mamaniz agziniza veriliyor, zaman zaman altinizi bile temizliyorlar, hatta bu durum aliskanlik yaratior ve hiç tuvalet kullanmamaya basliyorsunuz. Derken anneniz birgün size süt verme kararini aliyor ve baska bir keyifli donem basliyor. Mama artik her yerde, her an ve en taze seklinde hazir. Bir gun karanlik ilik ve sicak bir ortama giriyorsunuz.Beslenmeniz icin agzinizi acmaya dahi gerek yok,bir kordonla besleniyor sicacik yumusacik gurultusuz ve patirtisiz bir ortamda yasiyorsunuz. Kuculuyor,kuculuyor,ufacik bir hucre halini aliyorsunuz. Ve gunun birinde muthis keyifli bir orgazm ile hayatiniz bitiyor…

Şadrak

| 18 June 2004 19:08

İnanılmaz bişi biri şadrakı önemsiyo dedi nehir. Oysa bön bön ekrana bakmıştım bütün gün, önemsediğim falan yoktu. İyi de denmez böyle şimdi. Evet önemsiyorum dedim ne oldu. Şadrak dükkanını kapatmaya karar verdi dedi. Şadrak bir pastacı bizim evde dükkanı var ama daha hiç karşılaşmadık. Çoğunlukla nehir tezgahta duruyor, ladoş da alışveriş yapıyor ondan. Pastacı olduğuna bakmayın ne ararsan var dükkanda; eski ampuller, bozuk cdler, kedi yavruları, çarşaflar, kitaplar falan. Pasta malzemeleri olarak kullanılan oyun hamurları ayağıma yapışıyor, önemli evraklarım parçalanıp pasta süsü olarak kullanılıyor. Çoğunlukla benim kayıp malzemeler de dükkandan çıkıyor. Neiirrr … kitabımı gördün mü diye böğürüyorum, dur bakiim satmadıysak dükkandadır diyor. İçine ettiğimin dükkanı tam salonumun orta yerine kurulu. Bazen öyle felaket bir yığın oluyor ki arkadaki koltukta yatay konum elde edince televizyonu seyredemiyorsun. Sadece bu kadar olsa iyi kendi evimde kiracı gibi davranıyorum. Ortalığı toplamaya kalkınca ya da söz gelimi yerleri süpürmeye yeltensem başını endişeli bir tavırla iki yana sallıyarak şadrak çok kızacak diyor. Sevindiğimi belli etmemeye çalışarak neden kapatıyor dükkanı diyorum. Çok sıkıldı diyor. Hım diyorum haklısın belki açık havada bişeyler yapması gerek.