Kırmızı… Kırmızı… Dün akşam geçtim uyduruktan ayaksız bacaksız, kolsuz kanatsız şövalenin karşısına. 110×97 cm tuval bezini geriyormuş gibi yaptım. Kirletemeyeceğim kadar beyazdı. konuştum onunla;
-ne istersin?
-Sağdaki akrilik yeşil, beyaz plastik ve sarı -peki.
-alll !
–Bir saat sonra;———-
-şimdi ne istiyorsun?
-kırmızı?
-kolay mı hemen kırmızı?
-taaam o zaman pembe?
-olur
açık pembe , az koyusu , az daha koyusu , daha koyusu…