bildirgec.org

yerel seçim 2004

kaset | 27 March 2004 01:04

yerel seçimler yaklaşııııyooor!!! derken Pazar günü bir kez daha temsili sisteme göre oylarımızı muhtarımıza, bizi temsil eden, içi geçmemiş ihtiyar heyetimize ve bilimum belediye başkanımıza vereceğimiz gün geldi.

Nedense oy verme aşamasında kendimi, kamuoyu dersi anlatan hocanın, demokrasilerde temsili sisteme göre halkın seçtiği vekiller şeklinde başlayan, bir düşüncenin içinde buluyorum ve neyseki temsili demokrasi ve katılımcı demokrasi konusunda yapılmış çalışmaların, ki en başka katılımcı bütçe uygulamasıyla Porto Allegre Belediyesi’nin işlerinden umutlanıyorum.

BUGÜN EGON İÇİN NE YAPTIN?

fingerbang | 27 March 2004 00:45

-Kendinle Olma Kampları-

“Öyle uzak ki yerim / Uzakları aşıyor / Bütün özlediklerim/ Benden ayrı yaşıyor..” diye bir duru ses çağlıyordu gecenin içinden ve yıldızları az biraz ortalasanız manzara çok güzel oluyordu.. Öyle oluyordu, çünkü Perşembeleri hep yalnızım sanki ben. Yalnız da değil, tek başınayım belki, ondan belki kulaklığı çekiç-örs-üzengi hizasında tutup yalpalayarak bir Hümeyra şarkısı dinleyişim, ama bu sefer farklı yorumla, sesi çok güzel bir kadından, Aslı Gökyokuş, eğer her sabah okula giderken yürüdüğüm ağaçlı yolda giderken söylüyorsa bu şarkıyı, ben kaldırımlara basıyorum, o notalara.

kap ve hap

ae31 | 26 March 2004 23:37

Hap aldım dedi. Kafam kırık.
Sarı saçlı, dar kotun içinde göbeği açık üstü ile ince belli bardak gibi salındı. Dumanı ağzımın içindeydi sanki. Bana kucak açıp dudaklarını ıslattı. Masanın köşesinde Bay KK vardı ve bu durumdan beni kurtarması için harekete geçmesini istedim.
Sarışın ince belli bana dönüp, Saçmalamıyorum ya dedi. Ağırlığını sol omuzuma bıraktı. Aslında Bay KK nın yerinden kalkmaya hiç niyeti yoktu ama ismini ikinci kez tekrarlayınca hareketlendi.
Ne aldı dedi. Hap diye geçiştirdim. Nereden bulduğunu sorduk. Eczane diye kıkırdadı. İyi o zaman bize de bul bakalım dedi Bay KK.
Kız seks bombası olup bizi patlatmaya niyetliydi. Ama biz bu savaşın içinde yer alacak mıydık, yoksa destek mi isteyecektik. Onu şu an için çözemedik.
Kız Bay KK nın kollarına atıldı. Sütyen giymemiş salıla salına hareket eden gögüslere bakıp bir sigara yaktım. KK nın film gibi karı diyerek onu saçlarından çektiğini gördüm. Biraz nefes alabilirdim. Haplı karının sadakatine diyecek bir şey yoktu ama kafası un ufak olmuş bir bedende akıllara zarardı. Alkolün en sertini istedim ama içemedim..
Müziğin sesi kısık gelmişti. Bu sefer yanımda esmer bir bomba oturdu. Hepsinin derdi aynıydı. Biraz para, kalacak sıcak bir yatak. Selam verip bacaklarının uzunluğunu gösterdi. Sıkıntımı dağıtsın diye ne istediğini sordum. Çok değil. Dedi.
Ne diye üsteledim. Bir saat için 500 dedi. Önüme döndüm. Korkunç rakkam zihnimde dönüyordu. Ama dedi tüm geceyi seninle 700 e geçire bilirim. Salakça gülümsedim. İleride duran japona gözüm takıldı. Yanındaki sarışını yiyip bitirmişti. Şimdi kızıl saçlıda onlara katıldı. Uzun bacaklı ayağa kalkıp vücudunu gösterdi. Tamam dedim güzel hareket ama…..ama uzadı ve Bay KK gözüktü.
Sarı kafayı sordum. Tuvalette dedi. Kusmakla meşkul sanırım. Kafasında sıçan olduğunu söyledi ve gitti dedi. İyi deyip uzun bacaklının ismini sordum. Verra diyerek Bay KK yı tanıştırdım. Kız damdan düşer gibi surat asıp ikiniz için 1000 olur dedi. KK’nın 300 ettiğini düşünerek güldüm.
Bu kız bizden pek hoşlanmamıştı sanırım.
Zamanının değerli olduğunu bildiği için bizden bir kaç adım uzaklaştı. Sigarasını tüttürüp etrafı süzdü.
700 dedim. KK nın suratının değişmesi normaldı.
Bırak dedi. Kafası kırık da birazdan burada olur.. Hemen tüyelim de bela başımızda dolaşmasın dedi.
Buz gibi hava suratımıza tokat gibi çarpmıştı. 8 şeritli caddede ne gelen.. ne de giden vardı. Saate bakıp suratımı ekşittim. Sabah olmuş neredeyse deyip aşa doğru adım attık.
O zaman dedi Bay KK senin yerin burasıdır.
Nasıl derken ince sadece kemik yığını olan bir zat bize kapıyı açarak buyur etti. Sakın dedi hızlı davranma. Bırak zaman geçsin diye uyardı. Sabahın bu saatinde ne göreceğimi merak ederek içeri daldım.
Sadece kafa yapan bir koku vardı içeride. Mumların eşliğinde tütsüler yanıyordu. Satılık hiç bir şey yoktu. İsteyen çıkışta mum ve tütsü alabilirdi. Kırmızının hakimiyetinde tam ortada durduk. Geniş büyükçe bir halının ortasında 2 kadın bizi selamladı. Bunlar diğer yerdeki kızların anneleri olabilirdi. 45 yaşındaki olgun kadınlar bizi bir köşeye çekerek beklememizi söyledi. Bay KK ya bakıp nasıl bir bokun içine bulandığımızı sordum.
Kadının teki elindeki kağıtları uzatıp doldurmamızı istedi. İlk soru: yaş, renk, boy, cinsiyet diye gidiyordu.
Bay KK kalemi uzatıp isteklerini yaz bakalım dedi.
Burada pek bir espirisi yoktu. Nedeni sadece kağıtla diyalog kuruyor olmanızdı. Bende bu sefer aklımdakileri biraz değiştirerek doldurdum.
Kızıl. 38. dolgun. Uzun bacak. gögüs
KK bana bakıp bu ne ya dedi. Rusya da gögüs aramak hayal be dedi. Bende hizmeti deniyorum dedim. Bizi karşılayan kadın tekrar gözüküp formları elimizden aldı. Artık gün ağrımıştı sanırım.
Daha ne kadar bekleyeceğimizi sordum. Ne bu dedim imalatta mı. Birden ışıklar yandı o loş yer sanki 1000 W görünce titreyip büzüldü. Bizde sanki suçluymuşuz gibi gözlerimizi ışıktan koruduk. Pardesülü bir Rus içeri dalıp emirler dağıttı. Ben içimden şimdi sıçtık derken. Bay KK bir sigara yaktı.

the era of image

contravener-hafif | 26 March 2004 20:38

Sanki bilinçli bir şekilde artık asil olamayacağımızı anladık ta ona göre hareket ediyoruz. Bütün uğraşlar, banyo aynasına sıkıştırılmış kartpostaldaki artiste benzeme çabasını andırıyor. Kartpostaldaki ünlü, arisotokrasi.

Allahtan bu yolda yalnız değiliz. Yeni düzen bize her imkanı veriyor. “Siz neden soylu ve kaliteli olmayasınız?” diye soruyor. Sokaklarda tabelalar yol gösteriyor. Herşey bir adım ötesini işaret ediyor. O kadar da kolay ki! Simyacı gözünü dört açsın ve kampanyaları kaçırmasın yeter. Zaten yeni çağda herşey insanların kolaylığı için; Plug & Play. Kaliteniz fiyat listelerindeki satırlarda gizli. ‘crème de la crème’ olabilmek tommy’nin kaz tüyü montu kadar yakın. Yeter ki modeli güzel göstermesini bilin. Ciddi bakışlar, emin adımlar, iddialı konuşmalar, fotoğraf gibi görüntüler sizi galibiyete taşımaya yeter.