bildirgec.org

Kargo

askleops | 30 November 2003 23:58

Ne gruptu ama!Sanılanın aksine sadece liseli genç kızların favorisi değillerdi;kısacık ömürlerine 4tane de albüm sığdırmışlardı;benim favorim “yalnızlık mevsimi”ydi ve tabiiki abimiz m.ş.ş. iyi söz yazıyordu,”Kaderin dizaynı”albümün en iyisiydi bence(herkes “boğaziçi”nde ısrar etse de) “Sen bir meleksin”le tam yerlerini sağlamlaştırdılar dediğimiz zaman da dağılıp gittiler,Kim bilir şuan ne yapıyorlar yazık oldu…

Bulutlar arasında B.

knemo | 30 November 2003 18:05

ip üstünde dansettik. ivana-markus-anett-eva-katerina-göksun . erkeklerin kıskançlığı daha acımasız oluyormuş. puslu-karanlık-ıslak. geniş caddelerde saatlerce yürütüyor. randevuya geç bırakmak için. buluşuyoruz. Anett’in müzikli evi. Karışıyoruz. saklan ve bul. Barbar Aga’da falafel ve kave ve nargile. Ud ve darbuka. tuhaf süsler. her taraf arap. bu berberi kahfesinde. erkekler giderek daha hızlı el çırpıyor. ortada baston dansı. konuşmak zor. şarkı yüksek seste. seyahat acentamın ismini Titanic olarak değiştirdim. gülüyorlar. 15’inden sonra. Geçici işe girip biraz para biriktirebilirsem…Söz. ben de sahte bilet hazırlayacağım.

baligin bildigi

filli | 30 November 2003 06:59

bir an icin isigi gordum sayin okur, hemen paylasayim dedim. isik depolanamiyor ki aninda gostermek lazim. arizona dream olayindaki baligi dusunuyordum, acaba bildigi neydi ki ? Meshur “fish knows everything”in altinda bir keramet var miydi hakikaten, yoksa biz mi olmayan kerameti alamet adledip ucuruyorduk bu baligi goklere. her sey murathan mungan’in su kisa siiriyle basladi: Alabalık bir metafor, denizler ve balıklar içinde kutsal kitaplara göre ilk yaratılanlar içinde akıntıya karşı yüzen tek balık tekini koruyan tekinsiz ölüme doğru ve ölüme karşı çağlayan çıkan dikine yüzen bir balıkmış yalnızlık Alabalik bir metaformus hakikaten. Akintiya karsi giden tek mahlukat, doganin don kisotu. tekmis iste bu yuzden. ne inek, ne at, ne de oburleri ayrilamazken konforundan yasamin bu hayvanciklar tersine akarlarmis… meraktan arastirmaya basladim, google dostum sagolsun. Bu hayvanciklarin yasam alani buyuk nehirlermis. ABD’deki nehirlerde bol bol bulunurlarmis, sayilari azalmis asamayinca devasa barajlarin betonlarini. Nehrin kaynaginda dogar, okyanusa ulasmaya calisirlarmis. Okyanusa ulasincaya kadar akinti boyunca ilerlerlermis. Sonrasinda buyurler, olgunlasirlar, okyanusun yiyecegi bol ikliminde et baglarlarmis, gunlerini gun ederlermis. derken bir an gelirmis agirliklarinin %95’ini edindikleri okyanusun mumbit sularini terk eder, geldikleri nehirlerin agizlarina akin akin dolusur, yukariya dogru yuzmeye baslarlarmis. bizlere cilginca gelen seyahatlari boyle baslarmis. agirliklarinin tamamini akintiyla savasa harcar, tum gucleriyle akintinin tersine, yukariya dogru giderlermis. amaclari dogum yerlerine ulasmakmis. kendilerinden onceki nesillerin yaptigi, kendilerinden sonrakilerin de yapacagi gibi yumurtalarini kaynagin basina birakmak icin, bir sonraki neslin dogumuna, kendilerinin olumune yuzerlermis. dusunecek bir sey yokmus: This is a film about a man and a fish, This is a film about a dramatic relationship between a man and a fish, The man stands between life and death, The man thinks, the horse thinks, The sheep thinks, the cow thinks, the dog thinks, the fish does not think the fish is mute fish is expressionless fish does not think fish knows everything…