14 Şubatta da okunmalı…
Aylık arşiv: October 2003
haber kopyalama…
fluxxus | 20 October 2003 17:40
Gülmekten ölmenin diğer adı
entheogen | 20 October 2003 14:19
Pamuk Anneanne
entheogen | 20 October 2003 12:23
Gözleri minnacık ama ışıl ışıl. Yaklaşık 98 yaşında heralde.(Her ne kadarda kendisi bunu bilipte söylemese bile) Annemin tahmini bu. Her zaman bir su gibi duru, yanında huzurun doruğuna kavuştuğum melek. İncecik narin. Söylediğine göre hep böyle zayıfmış genç kızlığından beri. Şimdi neredeyse damarlarını örten bir zarla ayakta duruyor. Her zaman dimdik yürür. Son yıllarda iyice yaşlandı tabi. Çeşitli hastalıklar falan ama hepsindende iyi sıyırdı. Bir tanecik oğlu (dayım) pamuklara sarıpta baktı ona. Dokunmaya kıyamadan gözleriyle sevdi onu. “Anam” derken sesi titredi her defasında. İlk oğlu henüz yirmi günlük evliyken vuruldu. Hala koynundadır oğlunun askerde çekilmiş soluk resmi.
Bir hakemin müthiş itirafları
seydichelik-hafif | 20 October 2003 11:15
Bileğine Kuvvet
hook | 20 October 2003 10:19
Türklerden bir Dünya Rekoru daha
Malchik Gay
Ethan | 20 October 2003 00:04
Closer closer closer but you leave me feelin frozen…
t.A.T.u adli sansasyonel grubun albümündeki kalburüstü şarkılardan biri… Ben seviyorum.
Sevgilimi aldattım. Daha önce de aldatmamis miydim? Evet onunla birlikte oldugum bir dönem eski erkek arkadasimla romantik bir aksam yemeginden sonra ayni yataga girmistik. Aslina bakarsaniz bunun nedeni ‘evde yatak olmamasaydi’. Ama neden ciplak yattigimizin cevabi da ‘evde giyecek birsey kalmamis olması’ olamazdi. Genede o gece birsey olmadi. Ufak tefek dokunmalar falan.
Bundan 2 ay sonra su andan 4 ay once ayri oldugumuz bir dönem o bedbaht Amerikaliyla birlikte oldum. Hala köpeklerine asigim aslinda. Sonrada bardan kaldirdigim malafati buyuk herif vardi. Ondan da kurtulmam zor oldu. Fakat bunlardan onla ayri oldugumuz bir donem gerceklesti. Gercekten aldattim mi? Sanmıyorum
dancing with the cubans
lulu-thebrainsweeper- | 19 October 2003 23:19
salsa erkekler için ilkokuldan itibaren zorunlu ders olmalı!
52 şarapçı burunlu bi köpekti
hiçkimse-hafif | 19 October 2003 20:59
52 şarapçı burunlu bi köpekti
hiçkimse | 10/10/2003 – 01:54
52, eline aldığı taşı evirdi çevirdi, kokladı, çevresini kollayıp ‘çok gizli’ bi iş yaptığı ‘pek aşikar’ bi tavırla, aceleyle cebine atıverdi, ’emin’ adımlarla bara doğru yürüdü ‘arkasını kollayarak’, barmaide doğru uzattı kafasını iyice. kendisini görünce ürküp bikaç adım gerileyen barmaidin kulağına iyice yaklaşıp, ‘taş bende’ diye fısıldadı.. (devam edecek)
52, şarapçı burunlu bi köpekti (2)
hiçkimse | 11/10/2003 – 22:35
barmeid, yan gözle patroniçesine baktı, gözgöze geldiler, onun kendisine bakmadığını anlayınca, rahatladı … -taşı böyle veremezsin, onu bir şişeye koyup denize atmalısın, dedi usulca… söylediklerini kendisini bile duymamıştı, ama adam peki dedi ve masanın üzerinden ivecenlikle aldığı bir peçeteye üşengeç bir rahatlıkla bişeyler karaladı, belki de yazdı, ama barın loş havasında sadece ‘kara’lama olarak görünüyordu ‘yaz’dıkları.. (sürecek…)
one more cup of coffee
threewishes | 19 October 2003 19:13
sonunda geri dönüşüm başladı darısı başımıza