bildirgec.org

Unutmamak lazım…

ters piramit | 30 August 2003 00:57

Unutkanlığın alıştırmalarla yenildiği yöntemler çıkmış duyduğuma göre.Bu illet olayı yenmek için beynin farklı yerlerini de harekete geçirmek gerekiyormuş.Yani rutin olarak yaptığımız işlerde değişiklikler yapmak.Örneğin sağ elimizi kullanıyorsak biraz da işlerimizi sol elimizle halletmek,kahve fincanını alışık olmadığımız elimizle tutmak yada çay kaşığını farklı yöne çevirmek gibi…Ayrıca işe yada alışverişe giderken tüm duyu organlarımızı harekete geçirmek lazımmış.Tabi her zaman alışık olduğumuz şekilde değil.bakmak,koklamak,işitmek,algılamaya çalışmak çoğunu aynı anda yapmak…Bulunduğumuz ortamı incelemek,kokuları algılamaya çalışmak,sesleri incelemek…Dışarıdan bakıldığında hepsinin aynı anda yapılması pek te akıllı değilmiş gibi duruyor.Ama denemekte de fayda var.

Samsun

eceligelenfare | 29 August 2003 23:18

İlk Samsun’u içtiğimde gözlerim kaymış, beynim yerinden oynamıştı. Sonra arkadaşıma dönüp, “gözün aydın olm yasal ot buldum” dedim. “Hadi lan yasal ot mu olur” diye bir tepki aldıysamda bakkala gidip bir Samsun 216 almasını ve denemesini tembihledim. Daha sonra bana hak verdi.

Salem Light’ın nane aroması, Chesterfield Light in uçuk şarap kokusu iyiden iyiye midemi bulandırdığı bir vakit bakkaldan ani bir kararla istediğim Samsun hayatımı değiştirdi.

Saf tütün içmenin zevkini damarlarımda hissettim.

Samsun; köyden kente göçen kepli amcaların değişmez gömlek cebi aksesuarı, işsiz kahvelerinin dumanaltı ambiyansı sponsoru. Cebinizin dostu akciğerinizin düşmanı.

Öyleki bir zamanlar Samsun içmek bir siyasi görüşü bile temsil eder olmuş. Üniverstie yıllarında sosyalist olup parayı bulunca liberal olan dostlarımdan dinlemiştim bu hikayeyi ellerinde Parlement, Marlboro’ları içlerine çekerken.

Tamamen Türk tütününden mamul oriyantal içimli, kendine has özel naturel aromalı bir sigaradır. diye tanımlıyor Tekel Samsun’u kendi sitesinde.

Öte yandan SİNOP Y.T.İŞL. Müdür Yardımcısı O.HAYDAR POLAT Sigara ile Savaşanlar Vakfının Televiyonlarda yayınlanan programını kastederek “Sözü edilen programlarda benim dikkatimi çeken işin bu yönünden çok programda görüntüler de kullanılan ve yırtılıp parçalanan sigaranın markası. Bu sigara SAMSUN sigarası. Tamamen yerli tütünden yapılan , kendi insanımızın alın teri ile yoğrulmuş bulunan bu toprağın ürünü SAMSUN sigarası. Yıllarca her türlü saldırıya karşı, dünyanın en büyük sigara tekellerine karşı ,her türlü satış çabasına karşı bu güne kadar bizim olmuş bir marka SAMSUN sigarası.diyerek Samsun’a uzanan ellerden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.

Günümüzde kimbilir hangi bodrum katında hangi artık haşhaş yapraklarıyla üretilen sahte Marlboro’ların Eminönü’nde 1 buçuk milyona satılırken “21 Şubat 1979 : Samsun sigarası vurgunu ortaya çıkarıldı. Sahte “Samsun”ların yurtdışında üretildiği ortaya çıktı.” ifadesiyle karşılaşmak beni çok şaşırttı doğrusu.

Lise ve üniversite’yi sigaradan nefret ederek geçiren, sigara yüzünden 12 kişilik oda arkadaşlarını karşısına almaktan çekinmeyen, suratına doğru üflenen sigara dumanı yüzünden ana avrat küfrederek kavga eden biri yazdı bu satırları.

Ve Kanuni’nin “Halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi,Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi.” sözlerini unutmak üzeredir.

YASAL UYARI : Sigara sağlığa zararlıdır.