bildirgec.org

kararsızlık

labyrinth | 04 July 2002 11:40

Dün birkaç arkadaş manzaraya gittik muhabbet etmek için. Sigarayı çıkardım. Bir çocuk geçiyordu o sırada, hafif bana döndü, duraksadı. Çakmak isteyecek zannettim, tam çakmağı uzatırken ters köşeye yatırdı beni. Plastik dosyaya konmuş bir kağıt uzattı:

-Sizce bu iki meslekten hangisi daha iyi?

Kağıt ortasından çizgiyle ikiye ayrılmış. Sağlık yönetimi ve fizik mühendisliği başlıkları altında mezunlarının calışabileceği alanlar yazıyor. Çocuk tek tek insanlara fikirlerini soruyormuş. Mekan Boğaziçi Üniversitesi bu arada.

-Fizik mühendisliği daha esnek, master yaparak başka disiplinlere geçebilirsin ya da akademik kariyer istiyorsan daha geçerli olabilir. Sağlık yönetiminde ise daha kolay iş bulabilirsin gibime geliyor. Tabii senin hangisini istediğin de önemli.

-Ben en son ikisi arasında kaldım.

-E ama bunlar birbirinden çok farkli alanlar. (futbolcu mu olsam matematikçi mi demek gibi)

-Evet öyle biraz.

-Peki.

Sonuç olarak fizik mühendisliğini secmiş oldum. Kağıdın arkasını çevirip f.m.’nin yanına bir “+” yazdı. 28 kişi sağlık yönetimini, 23 kişi de f.m.’ni seçmiş. Yanımdaki arkadaşların da fikirlerini aldıktan sonra meslek hayatını belirlemesinde katkıda bulunacak tanımadığı yeni seçiciler bulmak için ayrıldı yanımızdan.

Son nefesi çektim sigaradan. Pakette başka kalmamış. Sinir oldum, zaten kolay kolay bulamıyorum kısa camel light. Biraz ilerde hyundai minibüs vardı camı hafif aralık, siyah bir kedi ordan içeriye girdi. Gittik baktık çöp taşıyorlarmış minibüsle. Kediler çöpleri karıştırıyordu.

Biraz daha oturduk. Arkadaşlardan ayrıldım, yokuştan yukarıya çıkarken çocuğu gördüm yine, aşağıya iniyordu.

-Selam

dedi, gülümseyerekten.

-Selam. (fizik mühendisliği dedim ben)

Swiss chocolate

philip_natan | 04 July 2002 10:56

Isvicre gordugum yerler arasinda en duzenli, bakimle ve temiz olani… Istisnasiz tum pencerelerde cicek var… oyle boyle degil adamlar cicek hastasi… Nasil guzel gorunuyor… Bern’de sehirde sokaklarda 100 m arayla cesmeler var. Ortada bir sutun, sutunun ustunde bir heykel… renkli…sutunun etrafi kucuk bir havuz… anlatmakla olmuyor gormeniz lazim… hele sehir disi bir harika.. doga deseniz muhtesem…

adamlar her koseye tabela koymuslar… efendim yuruyerek su kadar saat… bisikletle bu kadar saat… milletce geziniyolar… dagin tepesinde herfler kopekler icin shit box yapmislar yaaa… posetler falan… cok guzel cok… lozan’da bir gol var… karsisi fransa… zaten isvicre kucucuk bir yer… tum avrupanin ortasi. havaalanina bir iniyorsunuz gateler siralaniyor… isvicre, almanya, fransa… :)) isvicre bir kanton ulkesi… kanton eyalet gibi bir sey… her kantonun dili ve kulturu farkli… italyan, alman, fransiz kantonlari var… adamlarin her urunun ustunde sadece basit aciklamalar degil tum yazilar icindekiler falan 4 dilde yaziliyor. bir kantondan digerine gectiginizde tum trafik tabelalari falan degisiyor… ilginc yani… gidenler olursa swiss pass denen bir sey var ucuz ve tum ulkeyi gezmenizi saglayacak bir tren bileti… montro cok guzel. en az bir aylik zaman gerek her yere gitmek icin… kisa sureli giderseniz de mutlaka ikinci ucuncu defa gitmeniz gerekebilir… :)) benden soylemesi…

New York

philip_natan | 04 July 2002 09:08

NY bana biraz soguk bir sehir geldi. Tabi orada oldugum sirada yagan karin da buna bir etkisi olmus olabilir. 🙂 Empire State’in tepesinde bile disari cikmamiza izin vermediler. Dusunsenize onbilnlerce km oteden gelmissiniz ve o gun tipi olacagi tutuyor ve disari cikamiyorsunuz. Ama yinede manzara muhtesemdi. Brooklyn’de kaliyordum ve gun icinde sehir merkezine gidiyordum. Her taraf evsizlerle doluydu ve bu beni cok rahatsiz etti. Metrolar aynen filmlerdeki gibi pis ve bir evsiz biniyor ustu basi perisan ve etrafi hemen bosaliyor. Bir gece metroda bir suru zenciyle karsilastim. Metro bombos. Bana bakiyolar. Allahtan tren hemen geldi. 🙂 Starbucks coffee shoplar guzel. Macy’s de. Bilen bilir bir tane ucgen seklinde bina var NY’ta. Onu gordum. Gercekten urkutucu bir yani var.