bildirgec.org

Hacker’lar ICQ’ya sa

ryan | 29 June 2001 16:10

Hacker’lar ICQ’ya saldırdı

Bilgisayar korsanları, en popüler anında mesajlaşma yazılımının iki sunucusunu ‘ele geçirdi’

icq ağındaki iki sunucuya sızmayı başaran hacker’lar en az bir web sayfasını da etkisiz hale getirdi. Güvenlik uzmanları, kullanıcı bilgilerinin çalınmış olabileceğinden endişe ediyor.

ICQ anında mesajlaşma (instant messaging) servisinin sahibi America Online, saldırıyı doğrularken, sorunun çözüldüğünü ve hacker’ların hiçbir veriye ulaşamadığını söyledi. AOL, korsanların ICQ web sitesinde yer alan ‘community’ bölümündeki bir sayfayı da hack’lediklerini belirtti.

Ancak Men in Hack adı verilen bir hacker grubu, ICQ’nun ana sayfasını da hack’lediklerini öne sürdü. Online güvenlik sitesi Attrition.org da sunuculara sızan hacker’ların bazı web sitelerine de saldırdığına dikkat çekerek, “Bu bizde özel ICQ mesajları ve üye bilgileri gibi verilerin çalınmış olabileceği endişesini doğurdu” dedi

Lucent fiberin sınır

ryan | 29 June 2001 10:44

Lucent fiberin sınırını keşfetti

Fiber optik kabloların daha önce bilinenden 10 kat daha fazla veri iletebileceği ortaya çıkarıldı

Dünyanın önde gelen şebeke ekipmanı üreticilerinden olan Lucent Technologies’e bağlı Bell Laboratuarları’ndaki bilim adamlarının buluşu, fiber optik şebekelerin gerçek potansiyelinin anlaşılması açısından büyük önem taşıyor. Fiber optik kablolar, hızlı veri iletimi için kullanılıyor.

hayret bişeyiz

hafifuyku | 29 June 2001 09:01

adam gidiyor, Azerbeycan Linux sitesine “ana sayfanizin ustundeki o garip Turk Bayragi dediginiz seyi lutfen duzeltin.. Biraz ayip oluyor…” diyor,.. ortada türk bayrağı olduğu iddia edilen bişey yok, sekizgen yıldızlı Azerbeycan bayrağı var. Herifteki dile de bak, ayrıca. Küçük kardeşin di mi Azerîler. tık!

teknoloji fetisi

kimene | 29 June 2001 07:11

eski bir muhendis olarak, turkiye’de ve dunyada teknoloji nedir, nereye gitmektedir gibi eli yuzu duzgun bir sekilde yazabilirim; boyle bir yetim olduguna inaniyorum ama simdi ciddi bir sekilde yazmak kasar ve bu sicakta hic cekilmez. daha cok geyik mahiyetinde yazacagim velhasil. teknoloji konusunda, dogrusu beni (simdi edebi ortamlara patlamis olsaydim, burada “beni” yerine “fakirinizi” der, uc puan toplardim) geren husus, teknolojinin tartisilmaz bir kavram haline gelmis olmasi. herhangi bir sey, teknolojiyi ilerletecek damgasi yedigi zaman, matahlarin en matahi oluveriyor. teknoloji mi koy sepete, olarak da ozetlenebilecek bu yaklasim, din-dogma vs. konularina yapilacak bir yatay gecisle aslinda cok da guzel irdelenebilir ama iste tam da orada, yetimin sinirlarina ulasiyoruz ([kim] ister, [ben hic] istemez). dolayisiyla, ben daha cok yampirik ampirik (ingilizcesi “emprical” olan bir kelimeyi, her nedense, turk entelijansiyasi fransizca telaffuz yerine, yani ampirik, ingilizce telaffuz etmeyi tercih etmis gozukuyor; ben gene de jon turk yaklasimini birakmayayim) takilacagim (aslinda, ampirik filan takilacagim da yok; soylemesi cok hosuma gidiyor; hatta bir daha diyorum: ampirik). yok teknoloji cagindaymisiz; yok, yer gok sayisal (veya hava atmak isteyenler icin dijital, hatta dicitil) olmus; yok, yeni nesilmis. benden, koca bir “geciniz efendim”. teknolojinin, zaman-mekan daraltma (maalesef, bu dunyayi daraltma, ufku daraltma olarak da okunabilir) disinda, en buyuk numarasinin, insanlari tuketim canavari haline getirip, hep daha yeniyi, daha iyiyi (iyinin taniminin kimin tarafindan yapildigini merak edenler elime mum diksin) ister duruma getirmek oldugunu dusunuyorum (inkar edenler, mumlari yakip seyretsin). gercekten ekonomi agirlikli bir kaygi tasimasalar, afrika su halinde olur muydu? veya, teknolojik olarak gelismis ulkelerde yeni tureyen envai hastalik? tadi tuzu olmayan, kanserojen olmasi kuvvetle muhtemel bilimum yiyecek icecek? bana ne, nike ayakkabilarinda son kullanilan, kucuk parmagin uzerindeki stresi azaltan, otturuk sistemden. bunun icin, kac insanin harbiden oturup gece gunduz kafa patlattiklarini, ve sanki dunyayi kurtariyormus gibi para aldiklarini veya kendilerini oyle gorduklerini dusunmek istemiyorum. ama yenilik icin calisiyorlar; teknolojiyi ilerletiyorlar ya, yeter; helal olsun onlara. teknoloji kilifi, insanlarin bencilligini guzel bir sekilde sakliyor. iyi kotu normalin cok uzerinde egitim almis insanlarin, hayatlarini problem cozmekten ve para kazanmaktan ibaret gormeleri, baska insanlara, hayatlarina zirnik ilgi duymamalarinin ardinda hep ayni cevabi bulabilirsiniz. ne yaptiysam, teknoloji icin yaptim ve bu tanimi itibari ile iyi bir sey. herseyi sorgusuz sualsiz isine geldigi surece kabullenenler icin bence sorun yok; hatta durum gulluk gulistanlik. ama yavas yavas, ekmek yoksa pasta al, bana ne, konumuna dusen bu yaklasim, buyuk sorunlara gebe. yararli/yararsiz tartismasina gerek bile duymadan, teknoloji karsiti hareketlerin olmasina cok sasirmayacagim. teknolojinin ana tema degil, yardimci dusunce oldugu bir dunya icin umudumu koruyorum ama olumlu hicbir hareket de goremiyorum simdilik.

iyi araba dedik.a8 o

| 29 June 2001 03:17

iyi araba dedik.a8 olsun mercedes olsun kaliteli dedik ama bunlar gibi arabaya araba demek için şait lazım…bunları gördükten sonra kalkıpta bi X5 ‘e veya jiplere para vermenin bi anlamı olmadığını anladım…

Macromedia ve yaratıcılık!

aozkan | 29 June 2001 02:14

Bazı şeylere sınır koymanın imkanı olmadığını biliyoruz. Acaba bir program kodlarken, coder bu programla neler yapılabileceğini hayal edebiliyor mudur? İşte bu programlardan biri daha. 16 ayrı macromedia şaheseri. Özellikle 16. Line X e bakmanızı şiddetle tavsiye ederim.