bildirgec.org

sbaskentli

11 yıl önce üye olmuş, 125 yazı yazmış. 295 yorum yazmış.

bir an için aşk a dair

sbaskentli | 01 June 2007 21:46

Sevginin sınırsızlığında kaybolmk için ne zaman gözlerinizi kapayıp o huzur dolu güvene teslim olmak isteseniz görünmeyen suya göbek üstü düşen bir balina edası ile irkilerek kendinize gelirsiniz. Oysa ne kadar da ihtiyaç duymuştur yürek o huzur dolu sevgiye ve onun getireceğine inandığı sonsuz huzura …

Sevmek huzur istemez bazen
aşkın çılgın dalgalarına kapılır ve acı arar hüzün arar
Aşk doyumsuzca tüketir birliktelikleri
ilişkilerde mutluluk uzadığında alışkanlık olmaya yüz tutar
Korkutur sevenleri sıradanlaşmak geleceği ile

Hadi Biz Irkçı Manyaklarız Ya Dünya da Olanlar

sbaskentli | 01 June 2007 17:40

Uzun zamandır yazmadığım pilli ailesine böyle bir yazı ile dönmek istemezdim. Ama siteyi açar açmaz bu konuda yazan arkadaşlarımıza yapılan yarı bilinçli, yarı bilinçsiz ve hatta kimi zaman at gözlüğü takmış edası ile yapılan sataşmaları okuyunca yazmadan duramadım.

Siyonist Yahudilerin ülkemiz insanı ve toprakları üzerinde oynadığı oyunlara linkleri de vererek çok güzel değinmiş vaadedilmis-topraklar-bizden-gap-in-1 başlıklı yazısında @xerre arkadaşımız.

Kadınlar Ne onlarla Ne onlarsız

sbaskentli | 29 January 2007 13:28

Kadınlar dediğimiz zaman kimimiz gizemli bir dünyadan bahsedilirmişcesine irkilir , kimimiz tüm hayvani dürtüler ile hormanlarımızı ayaklandırır , kimimiz ise ürkerek kaçacak delik ararız.

Gerçekten de bilinmezlerin karanlık bir alemi gibi karşımızda sisli bulutların ardından belirerek hayatımıza giren ve erkek hayatında bir çok çizginin bilinçli ya da bilinçsiz olarak değşimine sebep olan gizli bir güce sahiptir onlar.

Aslında bir çok zaman yaratılışdan gelen sebeplerden dolayı kadınların hiç bir şey yapmasına gerek kalmadan biz erkekler sersem uzay taşları misali onların yörüngelerine kaptırıyoruz kendimizi.

Ve Bir Gün Aşk Kapıyı Yeniden Çaldı

sbaskentli | 27 January 2007 10:47

Ve bir gün aşk kapıyı yeniden çaldı.

Uzun süren tüm yaşamdan ve hatun milletinden tecrit edilmiş bir durgunluk döneminden sonra insanın hayatında bir hayli düşüncler yumağı birikmiş oluyor.

Yaşamın hızlı akışı içerisinde göz ardı edilebilecek ufak defek ayrıntılar böyle dönemlerde daha bir gözüne batar ve kırmızı çizgilerini daha da bir kalınlaştırır insanoğlu.

İşte böyle uzun süren ve hatta daha da süreceği düşünülen bir dönem geçirmekte idi. İş yaşantısının getirdiği sıkıntılı bir dönemeci geride bırakmaya çalışırken artık unuttuğunu zannettiği aşkın çok yakınlarında sinsice gezinmeye başladığının farkına bile varamamıştı.

Maaşlı iş dünyası

sbaskentli | 16 January 2007 10:11

Yeniden merhaba maaşla çalışanlar dünyası ;

Yaklaşık bir yıl kadar önce bir daha dönmem dediğim bu dünya ya yeniden adım atmış bulunmaktayım. Mesaimin henüz 1 saati geçti ama ben daha şimdiden ortalıkda hiç kimse olmadığı halde çatlama ve patlama durumuna geldim. Psikolojik olarak bunun bir adı varmıdır bilmiyorum. Ama bir şekilde sabit maaşla ya da belli mesai saatleri arasında çalışıyor olma düşüncesi bile beni fazlası ile germeye yetiyor.

Maaşsız ortamda ne kadar başarılı olduğumuz ciddi bir tartışma konusu olsa da enazından uçsuz bucaksız bir huzur denizinin derinliklerinde yüzmektesiniz. Zaten maaşsız kendi özerk ortamımızda başarı elde etmiş olsaydık şu an burda bu aptalca satırları karalamak yerine her zaman ki gibi aptalca satırlardan karalıyor olurdum. Sanırım şu an hissettiklerimi bir kaç yüz yıl öncesinde köle olma ızdırabını tatmış olanlar ancak anlayabilirler.

Bir an meselesi ve İlk yardım faciası

sbaskentli | 12 January 2007 13:36

Günün birinde bu başlık altında bir şeyler karalamak isteyeceğim hiç aklıma gelmezdi. O kadar klişeleşmiş ve her gün belki de onlarca defa haberlerde gazetelerde okumaya alışılmış bir konu ki yaşananların ve dolayısı ile yaşananların hepsi birbirinin tekrarı niteliğinde.

Ancak dün şahit olduğum olaydan sonra bu satırları bir yerlere karalamadan daha fazla sabretmem imkansızdı.

Aslında olayın iki farklı boyutu var.

Dün alakasız bir şekilde 10-20 sn gecikmeyle çalışan araca söverek yoluma devam ediyordum. Ana yola yaklaşık 10-20 sn mesafe kala gözleriminin önünde bir motorsiklet ve otomobil çarpıştı. Ve aracım eğer her zaman ki gibi söz dinleyip anında çalışmış olsa idi o kazanın bir yerlerinde bende bulunacaktım. Ya da tam aksi olacak ben onlardan önce orda olacağım için bu kaza olmayacaktı.

Banka larda öncelik sırası

sbaskentli | 10 January 2007 14:50

Bankalarımız her geçen gün teknolojini hızına yetişebilmek adına bir biri ardına yenilikler yaparak sektörde ki yarışı kızıştırıyorlar. Bu tabi ki biz müşteriler için kolaylıklar zincirine sürekli yeni halkalar eklenmesi anlamına geliyor.

Bunların bir çoklarını sıralayıp kafanızı şişerecek değilim.

Ama bir tanesi özellikle çok güzel bir uygulama. Zetan sürekli müşterisi olduğunu bir bankaya gidiyorsunuz işlem sırası almak için kartınızı okutuyorsunuz. Ve orda bekleyen onlarca kişinin tuhaf bakışlarına aldırmadan işlemlerinizi yaptırıyorsunuz.

Güvercin ailesi

sbaskentli | 09 January 2007 10:41

Lojman denilen standart binaların arasında arka köşelerden birine sıkışmış küçücük bahçe. Bahçenin ortasında yarısı kesilmiş , kenarları kıvrılmış içinde bir miktarda su bulunan sudan dolayı içine atılan ekmeklerin ıslandığı kocaman br peynir tenekesi.

İlk bakışda köy hayatında ki ördeklerin ya da herhangi başka bir evcil hayvanın yemlenmesi için hazırlanmış olağan bir ortam gibi göründü Kürşat a. Peki ama şehrin ortasında beton yığınlarının arasında ki bu küçücük bahçede ne işi vardı bunun.

Kürşat aylardır gelmediği anne evine ağır adımlarla ilerlerken açılan kapıdan dokuz yaşlarında esmer rüzgardan uçacak kadar zayıf bir kız çocuğu fırlayıverdi Kürşat ın kollarına doğru.

Ankara ‘ m ve ben

sbaskentli | 08 January 2007 14:52

Ankara lı olmak , Ankara yı sevmek ancak Ankara da yaşayamamak.

Hepimizin değişik takıntıları olmuştur zaman zaman.

Bazen batıl olaylar ile ilişkilendirmiş bazen gülüp geçmiş kimi zaman ise muskalara büyülere yormuşuzdur.

Benim içnde sevgili Ankara m böyle bir kabus halini almaya başladı. Şehir dışında bir kaç ya kalıyorsun. Hiç uğramıyorsun memlekete ve seni oraya çağran özlemlerin bir sonucu olark kaçınılmz ziyareti gerçkleştirdiğin anda bir felaketler zinciri işlemeye başlıyor.

Üst üste yaşanan aksilikleri terslikleri bırakın buraya sığdırmayı , yazsam bile inandırıcı gelmeyeceği için gülüp geçiyorum.

Papa – Kurtlar Vadisi Irak – Ulusal Kanal Üçlemesi

sbaskentli | 20 November 2006 09:24

Uzun zamandır yazmadığım hafif e kalıplaşmış bir konu ile dönmek istemezdim. Ama ne yazık ki duramadım.

Şu an gündemi fazlası ile meşgul eden papa nın ülkemizi ziyareti olayının her hangi bir sorun yaşanmksızın atlatılması taraftarlarındanım. Sonuç olarak burada papa ya verilecek bir zararın ya da çıkarılacak uç nokta da ki olayların ülkemiz çıkarlarına bir faydası olmayacağı gibi ustaca planlarını iktadırmızın zaafiyetlerle dolu kanunları sayesinde uygulayan güç odaklarının elin koz vermiş oluruz.

Bütün vatandaşlarımızın sağ duyulu olması gerektiği tahriklerin asgariye indirilmesi gerktiği tarih de bakınız ulusal kalanlarımızdan birisi ne yapıyor.