bildirgec.org

sbaskentli

11 yıl önce üye olmuş, 125 yazı yazmış. 295 yorum yazmış.

MELİH GÖKÇEK SENDROMU ;

sbaskentli | 13 August 2007 16:41

Hizmetleri kadar gazeteciler ile yaşadığı polemikler ve mahkemelerde aylarca süren davaları ile sürekli gündemde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih GÖKÇEK’ in başı bu sefer gerçekten çok ciddi bir dertte.

Ankara da doğup büyümüş bir birey olarak o kaos dolu günleri tabii ki de unutmam mümkün değil. Hava kirliliğinden günlerce okulların tatil olduğu seksenli yıllar , ulaşım ağının kitlenme noktasına geldiği kavşakların ve caddelerin artık trafik yükünü kaldıramadığı doksanların başları ve nihayet tertemiz bir hava ve akıp giden trafiği ile ikibinli yılların Ankara’ dı.

Siz Hiçbir aileyi katletmek istediniz mi ?

sbaskentli | 13 August 2007 16:12

Siz Hiçbir aileyi katletmek istediniz mi ?

İnsan oğlunun sıkıca bağlandığı hayatla bağlar bazen o kadar inceliyor ki pamuk ipliği tabiri bile yetersiz kalıyor.

Çeşitli sebepler ile çoğumuzun ölüme teğet geçtiği onun soğuk nefesini ensesinde hissettiği buz kesildiğimiz anlar olmuştur.

Peki ya başkalarını öldürmek ?

Şiddet toplumda kendisine çeşitli bahaneler bularak ortaya çıkmakta ve bunun dehşet verici örnekleri sürekli olarak çeşitliliğini günden güne arttırarak yaşanmaktadır.

Tabi ki bunun hiçbir şeklini savunacak ya da mazur görecek değiliz.

Aradığınız kişiye ulaşılamıyor.

sbaskentli | 07 August 2007 13:48

Bu sabah uyandığında telefona sarıldı eli ve ilk onun uykulu sesini duyup huzura varabilmek için hemen arama tuşuna basıverdi.

Numara çevirmeye ihtiyacı yoktu. Çünkü o daima en son aranan ve hatta hep aranandır , arayandır.

Tuşa basıtığı anda inanılmaz bir acıyı parmaklarının ucundan yüreğinize kadar hissetti öyle bir acıdır ki o an ölmeyi istedi.

Daha ilk çağrının ulaşmış olmadığını umud ederek hemen telefonu kapattı ve hatta parçalanması için duvara fırlattı.

Donup kalmıştı. Bu hiç beklemediği bir şoktu. Tamam kötü anlar yaşayacağını o da biliyordu.Hiç bir şey kolay olmayacaktı. Ve belki eskisi gib asla olmayacaktı. Ama bu kadarını beklemiyordu. Yatağın ayak ucunda darmadağın odanın duvarlarına bakakalmıştı. Farkına olmadan kafası öne doğru düştü ve ellerinin arasında takılı kaldı.

Yitirilen sevdalar

sbaskentli | 12 July 2007 11:17

Aşk üzerine çok şeyler söyleriz , yazarız ve bazende hayal eder anlatırız. Buyrun dostlar birde bu aşkı dinleyinn….

Yeni açılan ofis için uzun süren çabalardan sonra ikna olmuştu Şerif bey sekreter almak için. Uygun ortamı yakalayan kursat hiç zaman kaybetmeden gazeteye ilan verdi.

Bir iki gun içinde yapılan başvurulardan hiçbirine okey verememişti ne kurşat ne de Şerif bey. Artık uygun birini bulamayacaklarını düşünmeye başlamışladı. Kursat o akşam yeni bir iş görüşmesinden dönmüştü. Şerif bey kendisine bir cv uzattı. Birde bu arkadaş var bak bakalım annesi getirdi cv yi okeylersen çağıralım.

Salak mı sanıyor bunlar bizi ?

sbaskentli | 03 June 2007 15:40

Daha bu sabah yorum yapmak istemediğim için Kuzey Irak da yaşanan olayı sadece mim köşesine almıştım , ama öğlene doğru karşı tarafdan gelen açıklama çileden çıkartıcak nitelikde olduğu için yazmadan duramadım.

Haberin ana teması aynı bilmiyorduk yoksa yapmazdık. Ancak haberde ki bir ayrıntıya dikkat çekmek isterim. Türk askerlerine ve karargahlarına zaten koruma verilmiş ve bu askerler korumasız fotoğraf çekmeye çıktığı için tanıyamamışlar.

Bilim ve Paronoya

sbaskentli | 02 June 2007 12:22

İnsanlar robot teknolojisinde hızlı adımlarla ilerlerken , doğa üstü bir yaratılmış olarak kabul ettiğimiz insan fizyolojisi ve özellikle insan beyni üzerinde ki çalışmalar da son sürat devam ediyor. Kim bilir bu çalışmaların sonucunda filmlerde görmeye alışık olduğumuz androidler yakın bir gelecekte aramıza katılacaklar.

Zaten hep böyle olmaz mı önce tv den hayal ürünü olarak izleriz. Bilim hayal gücü ile yarışırcasına senaristlerin ve yönetmenlerin peyaz perde de sergilediklerini hayata geçirme çabası içerisindedir.

Aslında bu konuda paronoya yapmamak da insanın elinde değil.

Girmeli mi ? Girmemeli mi ?

sbaskentli | 02 June 2007 11:49

Biz K.Irak a girelim mi çıkalım mı diye kararsızlığımızı ve dolayısı ile istikrarsızlığımızı sürdüre duralım. İsrailin Jandarması burnumuzun dibinde ki kampdan çıkmama kararı aldı.

Terörle mücadele ediyormuşuz. Ediyormuyuz yoksa onların bize gönderdiği militanları durdurabilmek için yırtınıyormuyuz.

İstediğimiz kadar kendi sınırlarımız çinde temizlik yapalım. Adamlar bilgisayar oyunu oynar edası ile oynuyor bizimle. Oyalanmamız için sınırdan ve diğer yollardan militan sızdırıyor bize bolca para harcatıp şehitler vermemizi sağlıyor. Hem ülke gündeminin içerde ve dışarda oynanan ekonomik ,siyasi oyunlara yönelmesini engelliyor hem kuzey Irak da ki Türkmenlere yönelik etnik temizliği tamamlıyorlar.

Bu siyasilerin kulağını çekmek için bilmem daha ne yapmalı ?

sbaskentli | 02 June 2007 09:46

Son birkaç yıldır gündemden hiç düşmeyen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaosa çevirmeyi başardık. Bu konuda kimlerin haklı kimlerin haksız olduğu konusu sürekli tartışıldığı için tekrar aynı şeyleri yazacak değilim.

Ancak yazılı bir anayasamız olmasına rağmen sanki her bir maddesi sonradan inceleniyor ve uygulanmak isteniyormuş gibi önce birtakım işler yapılıyor sonra anayasa maddeleri ortaya çıkıyor.

Üstelik bizim Anayasa kitabımı unutulacak bir kitap da değil. kitabın başına bir iş gelir diye birde her türlü ayrıntıya sahip sitesini yapmış büyüklerimiz. Bu da yetmezmiş gibi Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunu da ayrı ayrı anlatmışlar.