bildirgec.org

pilli pati

11 yıl önce üye olmuş, 158 yazı yazmış. 4141 yorum yazmış.

Pareidolia

pilli pati | 20 February 2009 10:57


Bazen rastgele bir görüntüye bakarken onu belirli bir ifade gibi algılarız. Bu psikolojik bir fenomendir ve olay Pareidolia olarak tanımlanmıştır.

Bulutlardan şekiller çıkarmak, nesnelerden insan yüzüne benzetilen görüntüleri fotoğraflamak gibi günlük telaşların yanı sıra; dini inanç kaynaklı, üzerinde Arapça Allah yazısı olduğu, İsa Mesih’in yahut Meryem Ana‘nın resmedildiği düşünülen nesneleri aramak; hatta işi abartıp, tersten dinlendiğinde belli mesajlar içerdiğine inanılan müzik yapıtlarını bir kriptolog edasıyla incelemek, çıkarımlarda bulunmak da hep bu Pareidolia hadisesinin belirtileridir.

Bazıları bu tür durumları ikon olarak tanımlayıp, oluşumlara da “mucize” demekten çekinmez. Hatta duş perdesindeki şekle bakıp Lenin’i gördüğünü iddia edenler de olmuştur. Güneş ışınlarının belli bir açıyla dünya üzerine vurması ve ay yüzeyine yansıması, dolayısıyla dünya veya ay üzerindeki yer şekillerinin uygunluğu sayesinde devasa büyüklükteki bu yer şekillerine çeşitli anlamlar yüklenmesi de mümkün olmuştur. Salvador Dali, bu olayı bir adım ileri götürmüş, adına paranoyak kritik metod dediği bir yöntemle sanatını icra etmiştir. Dediğine bakılırsa; “kişi gerçek dünyada algıladığı gerçeklikten farklı bir gerçeklik yaratabilir ve bunu sanata yansıtmak da mümkündür”.

Love is A Many Flavoured Thing

pilli pati | 08 February 2009 12:57

happy valentines
happy valentines

Kızlar Sevgililer Günü yaklaşıyor!

Olur da, sevgiliniz sizi dışarıda yemeğe davet etmeye yan çizerse, konu dolaşıp dolaşıp bu mevzuya geldiğinde sürekli takılıp bıkbıklanırsa, hemen acil servis “Sevgililer Günü Ev Programı”nı uygulamaya koymak ve hazırlıklı olmak gerekiyor. Bu yüzden şimdi size dünyanın en yakışıklı aşçılarından bazı pratik yemek tariflerini, böyle, ortaya karışık sıralıyorum! (nasıl yani?) Yani bütün bu dediklerimin hepsini bir arada sunuyorum: Yani hem aşçıları, hem tarifleri! Sevgililer Günü mönüsünü hazırlarken sıkılmayın diye!

Saç Sorunsalı

pilli pati | 29 January 2009 09:44

eyetricks
eyetricks

Kadınların kendilerini kötü hissedince kuaföre gidip saç yaptırmalarının haklı bir nedeni varmış: Bugün anladım.

Aman Tanrım, evet, şimdi kendimi daha iyi hissediyorum! Yalnız ortada bir sorun var: Erkek arkadaşım saçımı henüz farketmedi!

Bir kadının kendi hayatına dair tüm stres yaratan durumlarını toplasanız dahi herhalde hepsinin topyekün etkisinin bu durumun üzerine bir gram daha fazla kötü tesir etme ihtimali % 0’dır. Doğru okudunuz! Ortada rakam hatası filan yok! Yüzde sıfır!

Tankerler

pilli pati | 12 January 2009 10:57

natural world winner
natural world winner

Ruhumda açığa demirlemiş tankerlerin cüsseli sessizliği uzanıyor çok uzun zamandır. Yükü deli, bir kıvılcıma bakan tankerler!

İçlerindeki metalin soğuk, nemli; hani dokununca o insanı iliklerine kadar buz kestiren, yadsınamaz varlığı…

Uğradıkları hiçbir liman kendi evleri olmamış, hiçbir kaptan tam başedebilmiş değil onlarla, ne ki; bunca zaman derin suların, tehlikeli şafakların, metrelerce dalgaların sevgilisi olmuşlar. Kuzey denizlerine yalnız varıp, balinaların sonarlarını ninni tutmuşlar. Uyumuşlar, uyumuşlar.

Suyun Derisi

pilli pati | 18 December 2008 12:05


Bir bardağı su ile doldururken, dudak payına kadar değil de yanlışlıkla ağzına kadar doldurduğunuzda ve su bardaktan taştı taşacak gibi durup yine de masaya bir damla dökülmediğinde, biri gelse de size ufak bir mutfak madalyası taksa diye düşünür müsünüz? Bu durumdan kendinize “Vay be bardağı da nasıl ağzına kadar doldurdum ve üstelik bir gram su bile taşırmadım” diyerek bir başarı payı çıkarır mısınız?

Öte yandan, bir haftasonu gezintisinde sakin görünümlü bir gölün su yüzeyi üzerinde duran kanatlı bir canlı görürseniz, nasıl da suya batmadığına hayret edip, hayvanata tebrikler yağdırır mısınız?

Kadınlar Tuvaleti

pilli pati | 12 December 2008 08:27


Yemin ediyorum; o an tek ihtiyacımız, tuvalete gidip mekanda olanların dedikodusunu yapmak ve biraz nefes almaktı. Nitekim, içeri daldığımızda kapının dışından uğultu ile karışık duyduğumuz müzik sesi ve kahkahaların yanısıra, kadınlar tuvaletinde de sohbetin fena gitmediğini hemen anlamıştık… Bizim gibi, diğer birçokları da kadınlar tuvaletini amacına hizmet etsin diye değil de, sanki orayı sohbet odasıymış gibi kullanmaya gelmişlerdi. Önce içerideki kızların etrafa bakışlarını süzdük. Ne de olsa bizden duyacaklarından ve malzemeyi erkek arkadaşlarımıza bir sebepten taşımayacaklarından emin olmamız gerekiyordu. Zaman kötüydü. Neme lazım! Birçok şeyi kollamak gerekiyordu. Değil mi ki bilgi hırsızlığı yüzünden şirketler bile batıyordu, hele bir de ilişkiler batmayagörsün!

İçeride cadalozların önde gidenleri de yok değildi hani… Aynaya doğru eğilip kendi makyajını kontrol eder gibi yapıp, bakışlarını kendi yüzünden daha çok ayna yardımıyla gerisinde duran kızların kıyafet ve suratlarına diken bir iki tip dışında, birbirlerinin çizmesine, kemerine veyahut saç rengine yapmacık iltifatlar eden birkaç başka tip de mevcuttu, tabii gözler fıldır fıldır her daim, orası ayrı… Konuşurken ve saçının bir kısmını eliyle geriye savururken mesela üzerimdeki bluzun parlak pullarını sorsan sayısını tam tamına söyleyecekmiş gibi dikkatle bakan, pardon(!) süzen o gözlerden her türlü kem bakışı beklemek mümkündü o an. Bu tür durumlarda kadınlar tuvaletinden çarpılmış vaziyette çıkmamak için en iyi taktik konuşurken o kem bakışları fırlatan gözlere direk bakmak ve o bakışları kendi gözlerinde eritmek olurdu. Denemeyle sabit; işe yaramayan tek bir sefer bile olmamıştı. Fakat bunun için, her iki tarafın da yeterince içmemiş olması, asgari şart sayılırdı.

Buzul ve Aurora

pilli pati | 02 December 2008 17:49


Sana bunca hüzünden, yürek talanından geriye kalanları toplayıp getiriyorum. Var mı yüzün? Yüreğim hala sevinçleri taşımaya hazır da bir kırağı korkusu basar durur; ensesini yalar geçer, ara sıra. Kapılara köpek olmak da yürek ister, a canım! Fakat zordur engelli bir kışa hazırlık yaparken o kapının açılmasını beklemek; yürek ısınmasıdır aslolan, zira vücut alışır dışarının soğuğuna. Ama en çok yüreği ısırır o soğuk!

Senin şefkatsizliğinin soğuğu!

Dokunsal MP3 Çalar

pilli pati | 24 November 2008 11:15

Tactile MP3 Player
Tactile MP3 Player

İnsanlar nedense basit olan şeylere şaşırıp kalırlar. Hele bir de küçük bir nesne ise bahsettiğimiz, daha da fazla şaşkınlığa düşerler. İşte o nesnelerden biri karşınızda: Tactile MP3 Player – Dokunsal MP3 Çalar!

Ürün dizaynı Bomi Kim imzalı. Neden dokunsal olduğu konusuna gelir isek; o da üzerindeki körlerin kullandıkları Braille alfabesi benzeri kabartmalı kontrol kısımları yüzünden… Yani bu sayede MP3 Çalar’a bakmaksızın, sadece dokunarak, dinlediğiniz parçaları kontrol etmeniz mümkün… Öte yandan bir düğme büyüklüğünde olan Tactile MP3 Çalar’ın dış tarafı cıva damlası gibi görünüyor. Bu konsept de bir şekilde ürüne dokunma hissiyatını tetikleyen birşey! Ürünün tek bir kablo girişi var ki; kulaklık ya da USB kablosu için kullanıma müsait.

Devrim ve Aşk Denince

pilli pati | 19 November 2008 11:23

Elle avait dans la tranquilité de son corps
Une petite boule de neige couleur d’œil
Elle avait sur les épaules
Une tache de silence une tache de rose
Couvercle de son auréole
Ses mains et des arcs souples et chanteurs
Brisaient la lumière

Elle chantait les minutes sans s’endormir.

– o –

Bu mısraları yazan adam, bir aşk şairi olduğu halde birgün birisinin idam yoluyla öldürülmesini ayan beyan savunacak, buna rağmen bir yapıtında, özgürlüğe adını vermek için doğduğunu iddia edecekti.