bildirgec.org

sevgili günlükçüm, bugün benim doğumgünüm, hatırlayıp aramalarına çok mutlu olduğum insanlar oldu, yine de aklım arayıp aramaması muallakta olan insanlara da takılıyo. doğumgününde aranmak bi değer verilme göstergesi midir acaba, yoksa böyle düşünmek insanlardan çok şey beklemek mi demektir, doğumgünümde bile düşünecek bişi buldum ya tebrik ediyorum kendimi 🙂

cipralex

sylvia plath’tan..

çalışmaktan sıkılanlara

depresyon hakkında..

her türden eğlenceli testler bulabileceğiniz bir sitedir kendileri..

tv8’den bi gençlik dizisi..fena değil

Fransa meclisinden sonra son olarak İsviçre ve Kanada’da Türkler tarafından Ermenilere soykırım uygulandığı yolunda kararlar aldılar. Ayrıca geçen hafta New York Times gazetesi bundan böyle haberlerinde, “sözde Ermeni soykırımı” ifadesini değil, direkt “Ermeni soykırımı” ibaresini kullanacağını açıkladı. Ne zamandan beri, meclislerin veya gazetelerin tarihi yargılamak,tartışmalı konularda kesin hükümlere varmak gibi yetkileri var ben anlamıyorum.Ayrıca, Kıbrıstaki referandum sonrasında BBC haber kanalında, Rum kesiminden insanların görüşleri sorulurken, KKTC’den kimseye bişi sorulmadığı gibi, boş bi kahve görüntüsüyle geçiştirildi haber. Bütün bu olaylarda bi “iyiniyet” veya haberde olması gereken “objektif”likten bahsedilebilir mi?

size de şöyle bişiler oluyo mu: ben canımı sıkan bişi olursa bunu insanlara anlatmadan yapamıyorum, ama bu 1 insan, 2 insan şeklinde değil, daha dün selamün aleyküm dediğime bile bi bakıyorum ki anlatıvermişim her şeyi (zaten en sonunda abarttık olayı, nette ifşa ediyoruz bazı şeyleri). bide habire, “ben şöyle yaptım doğru mu yapmışım, o bana şöyle dedi acaba ne demek istedi, ben bu olaydan şunu anladım acaba doğru mu anladım” şeklinde yorum ve tasdik arıyorum etraftan. içim daralıyo–>anlatıyorum—>anlattığım için 2 kat içim daralıyo. ya hayat çok zor ya da ben zorlaştırıyorum ne biliim.

eskiden – sene 2002 – mtv’deki alternative nation programına kendi seçtiğim şarkıları göndermiştim, (hala var böyle bişi, siz internet sitesinden seçiyosunuz şarkıları, yolluyosunuz adınızla beraber, onlar yayınlıyo, “bu şarkıları (misal) periwinkle seçmiştir” şeklinde. işte benim seçtiğim şarkıları da , benim adımla yayınlamışlar, ve benim haberim olmamıştı. hey gidi günler hey.

yine eskiden – sene 1994 – o zaman alternative nation’ı toby amies sunuyodu, ona mektup yazmıştım, cevap yazmamıştı (neden yazmıştım, çünkü o zamanlar pulse diye moda programını sunan hollandalı bi kız vardı unuttum şimdi adını, arkadaşımın mektubuna cvp yazmıştı tam 3 sayfa, ben de toby’yi seviyorum diye yaziim demiştim ama fos çıktı.) bu arada, eskiden mektup diye bişi vardı değil mi..