bildirgec.org

SORU-YORUM !

Öncelikle hepimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum, İstanbul’daki gösterileri tüylerim diken diken izledim ve gurur gözyaşlarıma hakim olamadım. Ne mutlu Türk’üm diyene …

TV kanallarının Ana Haber Bültenlerin’deki her haberi en az 3 ( üç ) kez neden tekrarladıklarını anlayabilmiş değilim …

Bu konuda insanların anlama kabileyetlerini mi sınıyorlar, sabır katsayımızı mı ölçüyorlar …

Yoksa habersizlikten, vakit doldurmak adına yapılan bir iş midir? Bana oldukça sinir bozucu ve dayanılmaz geldiğinden tepkimi sizler ile paylaşmak istedim ….

İlgili kanallara ve RTÜK ‘de birer yazı gönderdim bakalım kimler ne kadar ilgilenecekler

Çevrenizde 65 ‘inin üzerinde yalnız kalmış, huzurevinde bir yakınınız var mı acaba?

Peki çevrenizde kaç tane huzurevi / güçsüzler evi var biliyor musunuz ?

1 günde internette ne kadar sıklıkla vakit geçiriyorsunuz? 3 saat – 5 saat – 7 saat, yemek yemek için 2 saat? uyumak, yürümek ve sevişmek içinde vakit harcıyorsunuz değil mi?

Tabii para kazanmak, taksitleri ödemek için de… Ne güzel, peki şuan kaç yaşınızdasınız ? 25 – 30 – 35, peki 40 ‘sınız, bir düşünür müsünüz, lütfen,

Yaşınız 65 gelmiş, bir takım sıkıntılar sonrasında maalesef bir tek emekli maaşınız var, kızınız evli ve şehir dışında, oğlunuz pek meşgul işi ve eşi ile, hani şuan sizin olduğunuz gibi, ve siz huzurevinizdeki odanızda pencerenin kenarında bir yudum süt bekleyen kedi gibi, ve bir iki kelam laf edebilmek için birilerini bekliyorsunuz ama nafile, hayat koşuşturmacası yalanı malum bu kez sizin kapınızı çalıyor,

Alkolik’lik ve Acımasız’lık

Maalesefki babamı ( ki rahmet ile anıyorum ) kaybettikten 3-4 gün sonra haddinden fazla alkol alarak trafiğe çıktım, saat sabahın beşiydi ve ben küçük bir turistik kasabadaydım, yakalandım, yeni avrupa birliği yasaları ile ( medeniyetleşmek adına – hani ispatlamak zorundayız ya avrupaya ) alkollü araç kullanmaktan ilk cezaevine giren TC vatandaşı oldum, gazete ve TV konu oldum, gerçi hiçbir haberde gerçek ismim kullanılmadı ama berbattı. sonra ne oldu biliyor musunuz, arkadaş çevrem diye tanıdığım bir grup insan ki artık görüşmüyoruz, alkolik olduğum tezini kabullendiler, sanki benimle birlikte takılan 1-2 double bişiler içen, danslara ve partilere gelenler onlar değillerdi, acımasızlığın böle bişi olduğunda geç ve en yakınlarımdan öğrenmemi sağladı hayat, kimlere kızmalı bilmiyorum, avrupa birliğine girebilmek için herkesi herşeye maymun edenlere mi, yoksa kendi benliğimdeki umursamazlığımamı? hani dipnot olarak artık içki içmiyoruz, uslu çocuk oldum, söz, ama bu yazıyı okuyan herkesten bir ricam, çevrenizde hata yapan insanlar varsa, bunlar ailenizden olabilir, arkadaşınız olabilir, lütfen onları daha fazla incitmeden, toplumdan soyutlaştırmadan yaptıklarının hata olduğunu ama onların yanında olduğunuzu bilmeleri istediğinizi hatırlatın, herşeyin başı birbirine saygı duymaktır, umutmamalıyız

UNUTULMUŞ ADA

Alt ranza, sigara dumanı
Ağlaşmalar, türküler
Kuş sesleri, mavi gökyüzü
Dikenli teller ve hüzün

Hayat bu muydu, böyle mi olmalıydı,
Bu muydu armağanı otuz senenin,
Bu muydu sevenlerimize teşekkürlerimiz,
Hayatı kabullenmek bu muydu,

Olmamalıydı,
Demek ne kadar anlamsızsa,
Burada olmak da o kadar manasız,

20.07.2006 – Unutulmuş Ada / OG

• Yaşanmış bir kareden dökülenlerdir yukarıdaki satırlar, bana aittirler, hüzünlü ve gözyaşları ile karmakarışıktır ve benimdir o günler …

Hayat hepimiz için, bizler içindir, kötü olarak nitelendirdiğimiz haller ve hareketler birgün istememiş bile olsak bizim de hayatımıza girebilir, herşeyi doğru dürüst yapmaya gayret etsek bile, hata yapabiliriz, önemli olan hatalarımızdan da birşeyler öğrenmeyi bilmektir, bugün herkes ile tokalaşma ve kucaklaşma günüdür, Allah geçmişlerimize rahmet, sevdiklerimize sağlık ve birliktelik nasip etsin

Hepinizin Ramazan Bayramı’nı kutlarım

Merhabalar, ben sizlerle yurtdışı ile alaklı olarak kendi iş seyahatlerimden edindiğim tecrübelerimi, korkularımı, hoşnutluklarımı, hayretlerimi paylaşmak istiyorum. Umarım bir nebzede olsa bazı sorularınıza yazılarımda yanıt bulabilirsiniz, ayrıca konular ile ilgili sorularınız olursa, yanıtlamaktan memnuniyet duyacağımı bilmenizi isterim,

Eğer iş gereği ilk kez yurtdışına çıkmaya hazırlanıyorsanız aşağıdaki olmassa olmazları atlamayın lütfen;

Pasaportunuzun geçerlilik tarihinin en az altı aylık olmasına, vize aldığınız tarih aralığının, almış olduğunuz bilet tarihleri ile aynı olmasına, seyahat sigortanızı yaptırmış olduğunuza, telefonunuzu yurtdışı kullanıma açtırmış olduğunuza henüz Türkiye’deyken emin olun. Eğer Ticaret veya Sanayi Odasına bağlı bir kurumda çalışıyor iseniz, firmanızın antetli kağıdına yazmış olduğunuz yazı ve bunu onaylatmanız halinde, yurtdışı çıkış harcı ödemeyeceğinizi bilmelisiniz. Benim edindiğim acı tecrübeler neticesinde, mutlak suret ile Türk GSM operatörünüz ile Türkiye veya başka bir yer ile yurtdışında iken görüşme yapmamanız gerekiyor, Orta Doğu ülkeleri dahil olmak üzere hemen hemen her vardığınız her havalimanındaki INFO OFFICE ‘lerden ülkenin telefon sim kartlarına veya normal görüşme kartlarını çok ucuza alabilir, istediğiniz kadar kontör yükleyerek görüşme yapabilirsiniz.