bildirgec.org

nazokiraze

11 yıl önce üye olmuş, 527 yazı yazmış. 8804 yorum yazmış.

sinema dünyasından son dedikodular

nazokiraze | 30 April 2010 09:42

Ünlü oyuncu Sandra Bullock kendisine ihanet eden eşi Jesse James’e karşı boşanmak için dava açtı. Eşi ile Mart ayından beri ayrı yaşayan Bullock 3,5 aylık Louis Bardo’yu evlat edindiğini açıkladı.

Dev Hollywood yazısının bulunduğu arazi ev yapımı için satılışa çıkarılınca Playboy dergisinin sahibi Hugh Hefner son anda 900 bin Dolar bağış yaparak arazi satışının önlenmesine katkıda bulundu.

oldu da bitti maşallah

nazokiraze | 27 April 2010 12:22

Nicedir düşünüyoruz bu çocuğu ne zaman sünnet ettiririz diye, travma yaşı denilen yaşta diye biliyoruz, elleşmiyoruz, ama her kafadan ayrı ses ailede o kadar hekim var hepsi ayrı telden çalıyor, enişte arkadaşına sormuş bu yaş (4.5) normal 6 dan sonra travma demiş, koskoca doktor bişey bildiği vardır elbet. Niyetleniyoruz o zaman yaz gelmeden yaptırıverelim diye.

Bir hafta sonu dayıoğluna danışıyoruz travma yaşı bu diyor (psikiyatri hekim olacak bir de) ama ben de oğlumu yaptıracağım diyor(onunki ile benim oğlum arasında 10 gün yaş farkı var) ya abi etme eyleme, aile içinde profesyonel ol diyoruz gülüyor. Başlarım travmasına eskiden böyle şeyler mi vardı, anestezi bile yoktu, karga tulumba kesiveriyorlardı diye konuşuyor. Hay Allah psikiyatri doktordan da onay çıktı , ne onay ama:D

Tamam o zaman gün alalım genel anestezi ile bitirelim bu işi derken yavru grip oluyor, bir hafta daha erteleniyor. İçimde bir sevinç bir hafta bir haftadır, yavrum bir hafta daha kurtuldu ama sevinçin arkasına gizli bir düşünce, biliyorum haftaya da diyeceğim ki,keşke geçen hafta oluverseydi şimdi ye atlatmış olacaktık diye. Arkadaşlar dalga geçiyor gelecek paraları, hediyeleri, altınları düşün hemen iyi olursun diyor.

Cumartesi sabaha gün alınıyor, sabah onda cerrah abisi onu bekleyecek, odası ayarlandı. Ancak sorun şu ki gece boyu ve sabah süt, su falan içmesin diye haber uçuruyor halası bize, en büyük sorun o oluyor, bizi alıyor bir düşünce bir kaç kere kalkar süt ister, gece istemezse mutlaka sabah ister, ne yaparız, ne ederiz.

Mayısa yaklaşırken sinema ile ilgili…

nazokiraze | 26 April 2010 10:53

İnönü Üniversitesi 4. Kısa Film Festivali 4-7 Mayıs tarihleri arasında yapılacak.

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali beşinci kez düzenlenecek. Festival İzmir,İstanbul ve Ankara’da eş zamanlı olarak başlayacak.Daha sonra ise şehir şehir yolculuk yapacak. (1–9 Mayıs arası)Gösterimler ücretsiz.

Yeni Sinema Hareketi tarafından düzenlenen Yeni Sinema Günleri 22 Nisanda başladı. Yeni Sinema Günleri 9 Mayısa kadar Ortaköy Feriye Sineması’nda meraklısıyla buluşuyor. Bu etkinlik bizzat filmlerin yapımcıları ve yönetmenleri tarafından organize edildi.

filmlerde korkulası eşyalar

nazokiraze | 21 April 2010 14:48

Sıkı bir korku filmi izleyicisi olarak korku filmlerindeki işlenen kavramlar hakkında yazılar yazmayı düşünürken ilk önce yazmam gerekenlerden birinin eşyalar olması gerektiğine karar verdim. Yapımcılar pek çok şey kullandılar bu zamana kadar bebek katilliği, cinnet geçiren ana-baba, lanetler, çocuklar, rüyalar ama bir o kadar da eşyalar kullandılar. Korku filmi eşyaları deyince sadece akla öldürme aleti olarak kullanılan testere, bıçak, kılıç, balta gibi eşyalar gelmemeli, öyleleri kullanıldı ki bazen insana “daha neler artık” dedirtti. Alıştığımız gizemli kitaplar, kapılar, korkuluklar, saatler, anahtarlar, uçuşan perdeler, kameralar, banyo küveti dışında akla hayale gelmedik pek çok nesne, hatta asansör bile.

Cadı tahtası şaşırtmıyor ilk bakışta bizi, zaten sıradan bir işte kullanılan bir obje olmadıgı için korku filmlerinde cadı tahtası kullanımı normal bir olay, maske de oldukça sıradan bir nesne korku konulu filmlerde, bir katilin yüzünü saklaması kadar doğal ne olabilir? Hem kurbanı kendisini tanımayacaktır hem izleyici için daha gizemli hale gelecektir. Ancak filmde kan döken eşya bir buzdolabıysa o zaman iş başka.

çocuklardan korkar olduk

nazokiraze | 20 April 2010 15:17

Gerilim ve korku filmlerde en sık işlenen temalardan biri olan çocuk insanı çocuklardan korkar hale getiriyor. Aslında çok yeni bir olay değil korku filmlerinde çocukların kullanlması, 1956 yapımı The Bad Seed filmindeki istediği olmayınca annesini bile tanımayan Rhoda kötü çocuk kahramanların ilk örneklerindendir.

Orphan’dan ve son izlediğim Case 39 sonrası eşime de söyledim, yahu çoluğa çocuğa kızmayalım bundan kelli diye. Hele evlat hiç edinmeyelim.

1994 yapımı Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles filminin Claudia’sı , sarı yağmurluğuyla ne yapacağı belli olmayan Milo, Hayvan Mezarlığı’ndaki Gage, unutulmayan Exorcist’in Regan’ı, Omen’in Damien’i derken baktım ki pek çok filmde insanın en masum hali korkutucu şekilde işleniyor. Macaulay Culkin sanki Evde Tek Başına filmleriyle dehşet saçmıyormuş gibi bir de The Good Son‘la şeytani çocuk olarak karşımıza çıktı.

Elm Sokağı Kabusu serisinde küçüklüğümüzde bizi uykudan nefret ettiren etkenlerden biri de filmdeki ip atlayıp şarkı söyleyen küçük kızlardır. Bu tarz cici kız kıyafetleri içindeki küçük kızlar pek çok korku filmde vardırlar, sakin konuşmaları ve soluk tenleriyle genellikle yol yordam görmüş ve herşeyi bilen hayaletlerdir, film kahramanlarına genellikle uyarıda bulunurlar, tam lafın devamını getirmelerini isterken ansızın kaybolurlar, gereksiz anlarda tekrar karşısına dikiliverirler. Zaten korku filmlerinin büyük bir kısmında katilin bozukluğu çocukluğunda başlıyor ve biz sık sık onun çocuklugundaki psikopatlıklarını görüyoruz, bir de çocuk katiller ortaya çıkınca, çocuksuz korku filmi neredeyse olmayacak gibi. Hemen her katil çocukken tacize uğramış, inanç için baskı görmüş, yetimhanede büyümüş, gözü önünde ailesi öldürülmüş veya seçilmiştir. Hatta bunlar yetmezmiş gibi bazı filmlerde bebekler bile katil .

Mayıs ayı yemek haberleri

nazokiraze | 15 April 2010 12:43

23 Mayıs ta 2. Doğa Şenliğibaşlıyor.Ankara ve çevresinde yaşayanlara duyurulur.

Kocaeli Amatör Olta Balıkçıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği (KAMADER) tarafından her yıl düzenlenen turna balığı tutma yarışması bu yıl dördüncü kez balık sevdalılarını bir araya getirecek.8-9 Mayıs 2010 tarihlerinde yapılacak yarışmada canlı yem kullanılması yasak. Bu yarışmanın benzeri olan turna tutma yarışması 1-2 Mayıs tarihlerinde Sakarya Rastgele Amatör Balıkçılar ve Doğal Hayatı Koruma Derneği (SAMADER) tarafından Sakarya’da yapılacak.

Sinemada Cem Karaca

nazokiraze | 06 April 2010 15:52

Türk müziğinin efsanelerinden Cem Karaca 1970 yılında Kralların Öfkesi filmiyle sinemada ilk kez yerini aldı ve sonrasında uzun zaman film çevirmedi. Kralların öfkesi bir soygun ve soygun paralarıyla ortadan kaybolan çetenin reisini anlatan western tadında bir film. Karaca’ya eşlik eden aktör ise Murat Soydan.
Cem Karaca 1987 de Çark filminin müziklerini yaptı.2000 yılında Kahpe Bizans filminde ufak bir rolü olsa da aslında filmin müziklerinde üç parçayla yer almıştı. (birkaç da dizide yer aldı)

1997 yılının en çok ses getiren filmlerinden biri olan Ağır Roman‘da seslendirdiği yıllar öncesinin hiti Resimdeki Gözyaşları o yıl çok konuşuldu.Yine Asansör filminin müziklerinde Demir Demirkan ve Erkin Aslan’la birlikte Cem Karaca vardır.

Kutlu doğum haftası

nazokiraze | 06 April 2010 13:49

İslam peygamberi ,efendimiz Hz. Muhammed ‘in (S.A.V) dünyaya gelmesinin kutlandığı günlere Kutlu Doğum Haftası denir.Peygamber efendimizin doğum günü Mevlid Kandili olsa da (Hicri takvime göre Rebiülevvel 12) Miladi takvime göre doğduğu güne denk gelen 20 Nisan’ın da içinde olduğu hafta 1989 yılından beri Kutlu Doğum Haftası şeklinde anılmaktadır.Bir gelenek haline gelmiştir, çeşitli faaliyetlerle kutlanmaktadır. (Ne Merhametli Bir Peygamber)

Barış Manço’nun tek filmi: Baba Bizi Eversene

nazokiraze | 06 April 2010 10:01

Baba Bizi Eversene 1975 yapımı Barış Manço filmi. Barış Manço’nun yanı sıra Hulusi Kentmen, Feridun Çölgeçen, Bige Zobu gibi ustaların da yer aldığı filmde kadın oyuncu olarak Meral Zeren var.

Filmdeki müziklerin tamamı rahmetli Barış Manço’ya ait, birkaç dakikalığına da olsa Kurtalan Ekspres filmde görünmekte. Barış Manço filmde kendi sesiyle oynamış.

Türk sinemaseverlerin sevdiği bol yıldızlı, komedisi bol filmlerden biri olan Baba Bizi Eversene defalarca izlenip de bıkılmayan eğlence dolu bir film. Öyle ki ben bu filmi her izleyişimde Barış Manço’nun niye başka film yapmadığını düşünüp dururum, keşke yapsaydı. Baba Bizi Eversene, eski Türk filmleri sevenler için, Barış Manço’nun en beğenilen şarkıları, Hulusi Kentmen’in babacan bakışları ve Meral Zeren’in güzelliği ile kaçırılmaması gereken bir film.

yasaklı film Faces Of Death

nazokiraze | 02 April 2010 09:54

Belgesel tadındaki Faces of Death 1978 yılı yapımı bir yapımdır. İlkinin fazla ses getirmesinden ve 46 ülkede yasaklanmasından sonra devamı da (5 bölüm daha) çekilen bu filmdeki otopsi, kürtaj, intihar ve benzeri şiddet içeren sahneler yıllar sonra yarısına yakınının gerçek olmadığı öğrenilince esrarangiz havasını kaybetmiştir. (Bu açıklamayı yönetmen John Alan Schwartz ve makyaj uzmanı Allan A. Apone yaptı) Yine de o döneme göre yarıdan fazlasının gerçek olması bile insanı ürpertmekte belki de açıklamalar doğru değildir. sahnelerin bazıları polis kameralarından, eski gerçek kayıtlardan, savaş belgesellerinden, doktor, acil müdahele çekimlerinden toparlanmış.

21 yaş sınırına rağmen pek çok yerde yasaklanmış olan bu yapım insanların ölümle yüzyüze gelmesini amaçlıyor. (bilgi)