bildirgec.org

nazokiraze

11 yıl önce üye olmuş, 527 yazı yazmış. 8804 yorum yazmış.

güzel oyuncuların hayatlarının berbat senaryoları–3

nazokiraze | 23 March 2010 13:23

Carole Landis29 yaşında hayatına kendi istegiyle son verdiğinde 40’lı yılların oyuncularından biriydi. Dansçı olarak başladığı sanat kariyerine oyunculukla devam eden Landis pek çok film çevirmiş ancak özel hayatındaki sorunlara tahammül edemeyerek yüksek dozda ilaç alarak intihar etmiştir. Yavaş yavaş gözden düşmesi de genç oyuncunun girdiği bunalımda etkili olan olaylardan biridir.

Ünlü yazar Ernest Hemingway’in torunu Margaux Hemingway pek çok ünlü dergide modellik yaptıktan sonra oyunculuğa karar verdi. Lipstick,Killer Fish,They Call Me Bruce gibi bilinen filmlerde oynadı. 1984 yılında bir kayak kazası geçiren oyuncu o günden sonra depresif hale geldi, yaşadığı düzensiz yaşam, alkol problemi, biten evlilikleri bunlara eklenince dedesinin ölüm yıldönümünde ölümü seçti. Dedesinin öldüğü gün dedesi gibi intihar eden oyuncu öldüğünde 42 yaşındaydı.

Osmanlının önemli kadınları- hürrem sultan

nazokiraze | 22 March 2010 14:36

Osmanlı İmparatorluğu’nun en başarılı hükümdarlarından ,Muhteşem Süleyman lakaplı Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan imparatorlukta kadınların saltanatı devrinin kurucularındandır.Kendi oğullarından biri padişah olsun diye eşinin oğullarını katlettirmesine sebep olacak kadar hırslı bir hanım olan Hürrem Sultan istediğini başarmış Kanuni’den sonra kendi oğlunu, oldukça yeteneksiz ve keyif düşkünü Sarı Selim’i tahta geçirmiştir. (Hafifte: Hürrem Sultan’ın saraya girişi )

iran yeni dalgası ve iran sineması

nazokiraze | 22 March 2010 13:05

1969 yılında Dariush Mehrjui Gāv (İnek) filmi ile İran Yeni Dalgası akımını başlatır. Orta yaşlı bir köylü ile bir ineğin sevgi bağını anlatan filmi Humeyni’nin de oldukça beğendiği anlatılır. Çok sevdiği ineğinin ölümünden sonra inek gibi hissederek o şekilde yaşamaya başlayan adamın dramını anlatan film Yeni İran Dalgası‘nın kabul görmesini başlatan ilk film olma özelliğini taşır. (1970 Venedik Film Festivali’nde ödül almıştır)

Bu akım daha sonra Gheysar filmiyle devam etti ve kabul edildi. Füruğ Ferruhzad, Sohrab Şahit Sales, Behram Beyzayi, Perviz Kimyavi gibi ülkenin başarılı yönetmenleri bu akıma öncülük ederek İran Sineması’nda şiirsel, felsefi filmlere imza attılar, bu akımda fazlaca film çekilmiştir. Daha sonra bu tür filmler yine çekilmeye devam etti ancak İran Yeni Dalgası yerine Yeni İran Sineması (New Iranian cinema) ismiyle anılmaya başladılar, tarz aynı fakat isim değişikti. (Yeni İran Sineması kitap)

mart ayı kayıpları

nazokiraze | 22 March 2010 09:47

Ünlü İngiliz aktör Richard StapleyMart ayı içerisinde böbrek yetmezliğinden 86 yaşında hayata gözlerini yumdu. Oyuncu aynı zamanda yazardı da.

Görevimiz Tehlike dizisinin aktörlerinden Peter Graves Mart ayında yitirdiklerimizden. 14 Mart günü hayatını kaybeden Emmy ve Altın Küre ödüllü aktör Graves, Görevimiz Tehlike dışında Airplane ile de herkes tarafından tanınmıştı.
Yönetmen, senarist,oyuncu Yılmaz Duru 2 Mart günü bu yıl Mart ayında yitirdiğimiz sinemacılar arasına katıldı. Yılmaz Duru; Susuz Yaz, Yolcu, Ana, Gün Uzar Yüzyıl Olur gibi yapımlarla hafızalarda yer etti.

80’li yılların oyuncusu Corey Haim de bu ay yitirilen ünlülerden biri. Çocuk oyuncu olarak başladığı kariyeri Kaliforniya’da ölü bulunmasıyla sona erdi.

Mart ayında ölen sinema sanatçıları:

Osmanlının önemli kadınları-kösem sultan

nazokiraze | 21 March 2010 17:00

Her medeniyette yönetimde erkek kadar sahne arkasından da olsa kadının rolü vardır, iyi ya da kötü olsa bile imparatorlukların gidişatını çoğu zaman krallar kadar kraliçeler, imparatorlar kadar imparatoriçeler belirlemiştir. Osmanlı İmparatorluğunda da durum değişmemiştir, diğer ülkeler gibi tahta geçip yönetime ortak olma hakları olmamasına rağmen Osmanlı İmparatorluğu’nun belli bir dönemipadişah anaları veya kadınları tarafından oldukça etki altına alınmıştır.

son duraklarında ünlüler–2

nazokiraze | 20 March 2010 15:54

Edith Piaf’ın yattığı mezarlık dünyanın en çok ziyaret edilen mezarlıklarından biridir (Cimetiére du Pére Lachaise) Burada Piaf dışında Jim Morrison, Balzac, Oscar Wilde, Moliere,Yves Montand gibi ünlü insanlar da yer alıyor. The Doors grubundan Jim Morrison‘un mezarı burada oldukça baş ağrıtmış.Genç yaşta ölen Morrison’un hayranları Père Lachaise mezarlığında graffiti, uyuşturucu ve alkol ile rahatsız etmiş. Çevre mezarlık yakınlarından gelen şikayet ve mezarın oradan kaldırılması için toplanan imza üzerine yetkililer Jim Morrison’un mezarının başına bekçi koymuşlar. Morrisonun mezar taşında eski Yunanca bir yazı var:Kata Ton Diamona Eaytoy. Bu şeytana doğru demekmiş ve toplum kuralları yerine kendi kuralları ile yaşamayı seçtiği için yakınları tarafından yazdırılmış.

Bu mezarlığın Türk misafirleri de vardır, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya.

mart ayı

nazokiraze | 18 March 2010 11:38

Eski Roma’da takvimin başladığı ay olan Mart ayı takvim reformuna kadar hep yılın ilk ayı olarak kaldı, sonrasında yine de uzun süre yılın Mart ile başlaması geleneğine devam edildi.

Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır şeklinde atasözü ,mart geldi , bahar dallarım açtı diye orana burana incecik şeyler giyme, üşütürsün küllüm olursun, havalar her an buz gibi olabilir ,donarsın demek istemiştir. Bilmem neremize Mart karı yağdı lafı bu ayın soğuğunun ve karının ne kadar zalim olduğunu açıklayan engin bir bilgidir bizlere.

Henry’nin kadınları–üç

nazokiraze | 11 March 2010 14:48

anne boleyn
anne boleyn

Sekizinci Henry ‘nin ikinci ve birinci eşi aynı yıl bir kaç ay arayla ölürler, Anne Boleyn’in boynu uçurulurken gelinliğini seçen Jane Seymour ,Boleyn’in aksine daha sessiz, ılımlı ve sevilen biridir, her ne kadar kralın yeni çıkardığı dini genelgeleri kabul etmiş olsa da içten içe katolikliği benimsediği de gerçektir.(The Tudors dizisinde piskopos ona kralın ilk eşi Catherine’nin tespihini gizlice hediye eder) Boleyn’nin idamından on gün sonra evlenen ve taç giyme töreninden sonra yeni kraliçe krala kızı Mary’i tekrar saraya kabul etmesini rica eder, kızı ile barışmasının tek dileği olduğunu belirtir. Bunun sebebi hem yeni kraliçenin hala katolik dinini sevmesi ve ,ilk kraliçeye yapılan haksızlığa tahammül edemeyip Anne Boleyn’den nefret etmesidir. (Seks ve ölüm birbirleriyle ilintilidir. Özellikle VIII. Henry’nin sarayında”)

Kralın kendisine aşık olduğu zaman Anne Boleyn tarafından hakarete uğrayan ve saraydan uzaklaştırılmaya çalışılan Jane Seymour artık İngiltere Kraliçesidir, tarihin tekerrürden ibaret olduğu bir kez daha ortaya çıkmış, Anne Boleyn geldiği gibi giderek yerine bir başka nedime kraliçe olarak geçmiştir, Jane Seymour’un hamilelik haberi ise krala yeni bir umut ışığı olur.

Henry’nin kadınları–iki

nazokiraze | 11 March 2010 13:23

Yirmidört yılını birlikte geçirdiği, abisinin eşi olması yüzünden evliliklerinin geçersiz olduğunu dünyaya duyuran ve Papalığa karşı kafa tutan VIII.Henry sonunda karnında bebeğini taşıyan Anne Boleyn‘le evlenip onu sarayının kraliçesi yapar,kızı Mary ‘i ise gayrimeşru ilan eder. Anne Boleyn ve ailesi hızla yükselen yaşamlarının tadını çıkarırken Catherine hala kendisinin kraliçe olduğunu düşünerek güçlükle ayakta durmaktadır.

İlk doğumda bir kız dünyaya getiren Kraliçe Anne kralın hayal kırıklığını görür ama umudunu yitirmez, yaşları genç olduğu için daha çok çocuk yapma fırsatları vardır. Ama huylu huyundan vazgeçmez misali kral çeşitli kadınlarla gününü gün etmeye, yatağını hareketlendirmeye devam etmektedir ve bunun farkına varan kraliçe eski kraliçe gibi sukunet yerine hiddet gösterir ve bu durum kralı sinirlendirse de davranışlarından vazgeçmez. Sürekli babasından ve abisinden akıl alan kraliçe kendi yaptığı gibi başkasının da elinden kralı almasından korkarak kralın koynuna kendi seçtiği hırsı ve aklı olmayan zararsız kadınları göndermeye başlar, ikinci bebeklerine hamile olduğunun müjdesi ise kısa sürede gelir.

Henry’nin kadınları–bir

nazokiraze | 11 March 2010 10:38

Elhamra Sarayı’nı zaptederek İspanya’daki yüzlerce yıllık Müslüman egemenliğine son veren Ferdinand ve zulümleriyle tarihe geçen Kastilyalı İsabel‘in kızları olan Aragonlu Katherine küçük yaştan beri İngiltere Kralı Yedinci Henry’nin oğlu tahtın varisi Arthur Tudor ile nişanlı olmasına rağmen bir türlü İngiltere’ye yollanmaz, uzun süren bekleyişten sonra ülkeye gelin gelen Katherine Arthur Tudor ile evlenmiş olsa da 140 gün sonra dul kalır, terleme hastalığından dolayı ölen Arthur Tudor’un ardından kendini Arthur’un ölümüyle taht varisi olan Sekizinci Henry ile nişanlı bulan dul prenses uzun yıllar nişanlı olarak bekledikten sonra kendisinden altı yaş küçük Henry ile evlenir.

Papa’dan alınan özel bir izinle nişanlanan prenses bu evliliğin olması için ilk eşi Arthur ‘la hiçbir şekilde cinsi münasebetinin bulunmadığına yemin eder, ancak kaynaklar aslında bu evliliğin normal şartlarda gerçekleştiğini ve prensesin sırf ölen kocasının kardeşi ile evlenebilmek için bu yalana başvurduğunu doğrular, Kral Henry’nin babasının son nefesinde oğlunun Katherine ile evlenmesini istediği, belki Henry’nin bu kızı sevdiği de yer alır.. Evliliklerinde aralarında erkek te olmak üzere bir kaç çocuk sahibi olan ancak bunlardan sadece bir tanesi (Mary Tudor) yaşayabilen İngiltere Kraliçesi Aragonlu Catherine ve Sekizinci Henry’nin evlenmesi VIII. Henry’nin tahta çıkışıyla aynıdır.

Yirmi küsür sene içinde pek çok metres edinen , bu metreslerinden birinden gayrimeşru bir de oğul sahibi olan ancak onu da hastalıktan kaybeden Kral eşi Aragonlu Catherine‘nin yaşının ilerlemesi ile kendisine taht varisi verebilecek biri arayışına girer. Yıllarca Henry’nin pek çok sevgilisine ses çıkarmayan kraliçe yine kralın metreslerinden biri olan Mary Boleyn’nin ablası olan nedimesi Anne Boleyn ile diğer kadınlardan daha farklı romantik bir ilişki içinde oldugunu düşünmez. Oysa VIII. Henry Anne Boleyn’e aşıktır ve onunla evlenirse tahtına varis olacak erkek bebeklerin olacagına emindir.