bildirgec.org

morfik

11 yıl önce üye olmuş, 136 yazı yazmış. 2441 yorum yazmış.

prens-es

morfik | 22 August 2011 12:28

Düşler çizgi oyunu oynarken -taş çizgiye düşerken- taşa takılıp oyuna küsen;
hikayeleri, şiirleri çok seven bir kız varmış.

Cehennem sıcağı bir ülkenin prensesiymiş. Yüreği ülkesinden sıcakmış. Gözleri can yeşili, lakin mavi olmasını dilermiş. Belki, çok güzel olmaktan da bıkıyordur insan, kim bilir… Çünkü saçlarını açtığında herkes büyülenirmiş.
Çoluk-çocuk tabirli karmaşalara düşünce ülkesini çıplak ayakla bir uçtan bir uca yalın ayak gezermiş. Ee aşk diye inandığımız; topuk kısmı aşınmış çorap olunca umutlarımız ayağa düşer, parmaklarımızı acıtırmış.

öfke..

morfik | 14 July 2011 11:40

Dünün gecesinden artan karanlıklar şimdiki karanlıklara ekleniyor. Düşünüyorum. Atmacam beni kovalıyor odadan odaya.. Ne o beni yakalayacak ne ben onu yaralayacağım.

Lakin kolay değil. İçimi taşlıklar kaplıyor. Yaklaşma bana, hüznüm tam tekmil beni kuşatıyor, sen hüznümden uzak.. Sen geç kalmış tını, acemi büyü. Sen, yağmursuz göklerin kuşağı, kalp kemeri, sır ortağı. Sana ilişecek değilim bu gece, sen de yaklaşma bana.

Hiçbir gemi geçmeyecek denizlerimden. Ve denizlerimi limanladım karanlığa. Dişimi biledim.

serüven..

morfik | 27 June 2011 16:30

Ben de insan olarak doğdum. Çok geçmeden demasoni oldum. Oldukça meraklıydım. Merakımı, iki ya da üç yıl masa olmam törpüledi. Yeterince durdum.
Bir sabah, alpaka ile antilop arası bir yaratığa dönüşüvermiştim. Durmaktan nefret ettiğimden mi bilmem, çok koştum o dönem. Hep yetişmek istiyordum. Koşmaktan zayıf düşmüştüm. Yetişemeyeceğimi anlamamda cabası idi.
Böylece felsefenin birinde yalnızca bir terimden ibaret olmaya başlamıştım. Mikrokozmos. Beni oradan güçlü kuvvetli bir kadın aldı. Düşüncelerinde yer verdi. Öyle kalabalıktı ki denizde su damlaları seyrek diye anılmalı. Bu nedenle her an çarpıyordunuz, ya da size çarpıyorlardı. Neyse ki, bir vakit birine beynini açtı. Ve hepimizi salıverdi.
Kanatlarım olmasına sevinmiştim. Kuş olup olmadığımı anlamadan vuruldum. Ne kadar baygın kaldığımı hatırlamıyorum. Dolayısı ile nasıl elma olduğumu da bilmiyorum. Ama, en uzun elma olarak geçirdim. Olgunlaştım. Olgunlaştım ve yendim.
Elmadan yeniden insana dönüşeceğimi ve öylece bu serüvenin biteceğine emindim. Yanılmışım. Hiç beklemediğim bir şey oldu. elmayı alıp koparan adamın elleri oldum.
Anlık değişimlere uğruyor ve yeniden ellerine dönüşüyorum. Az önce bir şiirdim, uykuları da böyle çalındı. Böyle söylendi. Ve yine elleri oluverdim.

terli-k

morfik | 27 June 2011 13:12

Yüzümü avuçlarımın arasına almaktan vazgeçiyorum. Başlangıçlara tanıklık etmiyor. Sadece yüzümü avuçlarımın arasına almıyorum.
Ellerim bacaklarımın yanında kıpırtısız duruyor. Yığın halinde duruyorum yatağın üzerinde. Soluk alıyorum. derin ve uzun soluyorum.
Bu hal, hal değil. Kalkıp yüzümü yıkadığımı düşünüyorum. Kalkıp yüzümü yıkıyorum ve yeniden yığın halime dönüyorum.

kusmuk

morfik | 20 June 2011 19:44

parmağımı boğazıma itiyorum, olmuyor.. kahretsin, daha vazgeçemem, dinin son ayetinde son suresindeyim.. tanrının sözcükleri tükendi,
şu lanet sessizliği yırtmalıyım. parmaklarımı yeniden boğazıma götürüyorum. itiyorum, tırnaklarım ayağımı kanatıyor,
sessizlik ise yerli yerinde, acı tebessümler, hoyrat dokunuşlar.. incinirmiş, kimin umurunda !
madem hüzün kadına güzellik katarmış..
en ıslak halimle denize iniyorum. atlarla yüzü-koyun uzanıyorum. biraz ip biraz iğne gerekli bana, atları denize tutturmak için.. biraz ip biraz iğne gerekli bana , ruhumu iğdiş etmek için..
ağır gürzler savuruyorum derinime, birlikte savruluyorum. üzümlere inancım büyüktür oysa,, sabahsız , hep tenhada uyuyorum..
ey saki, doldur yeniden kadehi.. kustukça sevişmek istiyorum.
özgür olmak için , önce, esir düşmek gerek, gözlerim tüm görenleri görsün ki ;
biliyorum..

pusu-la

morfik | 27 May 2011 20:37

sırt çantama ne koymalıydım hiç bilmiyordum, bir şeyler koymayı başardım. önemli olan da buydu, vardı işte ağırlığı.
tam bir dakika kala, ben de bu otobüsün yolcusuyum dedim.
yanımda üç kitap vardı. Kafka, Kafka ve Kafka. birinci kitaptan birinci cümleyi, ikinci kitaptan ikinci cümleyi, üçüncü kitaptan dördüncü cümleyi okudum ve kulaklığı taktım.
gözlerim her yerdeydi.. dağlara çıkıyor, bir yatakta gülüşüyor, arabayı takip ediyor, mezarlarla oynuyordu. bir çukurdan bir bebeği çıkarıyor, diğerine koyuyordu. bazen unutuyor boş bırakıyordu. sonra ziyaretçilerine görünmeden kaçıyordu.
altı saat içerisinde bundan başka ne yaptım, unuttum. sadece elma yiyen bir kız hatırlıyorum. aslında sadece elmayı hatırlıyorum.
buraya kadar..

yürekaltı..

morfik | 05 April 2011 00:56

annemi kardeşlerime verdim, istemiyorum, olmasın bir annem.. o da benim evlatlığımdan sıkılmıştır muhtemelen..

melekler, Tanrı falan umurumda değil de şu dramatik sözler pek can sıkıcı.. ağlıyormuş melekler bizlere, Tanrı affedermiş bizi yine de.. melekler ki onlar omuz köşelerinde, düşününce, değil omzunda olmak rastlaşmak bile istemediğim binlerce..Tanrı ise sevaplarımı affetsin..

dostlar, para, güzel havalar, aşk.. elde değil bunalmamak.. yok bir kıymeti, ne güzel ki onlara; kendilerini avutmanın bir yolunu bulmuşlar.. iyi hoş da bana göre değil tüm bunlar..

kelebek..

morfik | 07 February 2011 17:59

Hava soğuk. öğle güneşi nereye gitmiş?

Karnı aç. Açken daha çok üşünür,
bilmek üzücü. Çok üzücü. Anlayamıyor musunuz ne kadar üzücü olduğunu.
Tiyatroda en öndeyim, perde yukarıya alındı, bir kedicik repliğini unutmamış, bakıyor..çılgınlar gibi alkışlıyorum.
Masumuz. Ölü insanlar arasında bulunmak huzursuz ediyor.. sadece..
durdu, tanrı gibi kapıyı açtı, tanrı gibi seslendi, tanrı gibi yürüdü, tanrı gibi geldi.
Hiçbir şeyin olması gerekeni yok.

gök gürültülü gece..

morfik | 29 January 2011 15:37

hey dostum, duydum ki kendini terk eylemişsin. şimdi her şeyle birliktesin..
mutluluğun ile sevişiyorum, şüphe yatağında, kıskanarak, , seks aslında ; sevişmek dediğime bakma..sevişebildiğim yalnızca sendin..
nasıl da bir yalana ihtiyacım var, gerçekliğin kadın gönlümü utandırıyor.. unutmadan, iyi olmanı can-ı gönülden dilerim. bakma hatırlamak dediğime , susarım da söylenmemiş sanılır diye korkuyorum. konuşabildiğim yalnızca sendin..

ö(y)lesine..

morfik | 07 January 2011 12:45

Yeni bir işçi lazım bana..
ümit yaşar gibi yorulmak bilmemeli..vurdukça rakının dibine, neyzen kadar kadehi titretmeli..ve can kadar dosdoğru durmalı..bir küçük odada yatmalı.. naif dünya kıyamette eridi şeker gibi, naif olmamalı..necip kadar kaldırımları sevmeli..
Neyse, bu kolay iş, adam mı yok?..