bildirgec.org

mansonilized

11 yıl önce üye olmuş, 116 yazı yazmış. 6630 yorum yazmış.

manson artık bir anne!

mansonilized | 04 April 2009 14:27

– Birazdan tanışacaksınız…

Kalbim çarpıyor. Kalbim kulaklarımdan dışarı çıkmaya çalışıyor. İçimden çıkıp her şeyi yukardan izliyorum. Bir başkası gibi. Evet en iyisi bu. Dışardan sakince izlemek. Tıpkı bir seyirci gibi.

Aklımın dudakları öyle kurumuş ki düşünceler çatlaklara takılıp çıkmıyor. Uğultu.

Avuçlarım terliyor. Uyuşuyor. Felç oluyorum galiba.

Fikşın Troleybüs- 1

mansonilized | 19 February 2009 14:58

Gregory komutanın işareti ile koltuğun altından gaz maskesini çekip suratına taktı. Ne olup bitiğine anlam verememişti. Sinir gazı diye bağırıldığını duydu ve eğitimde öğrendiklerini otomatik olarak uygulamaya başladı. Maskeyi takar takmaz komutanın işareti ile arabadan fırlayıp binaya doğru koştu. Dehşet ve panik içinde kalbi çarpıyordu. Ağzı da kurumaya başlamıştı. Birkaç saniyede zehirlenmeyeceğini biliyordu ama maskeyi takmadan önce gazı fazla mı soludum diye düşünmekten alamıyordu kendini. Bu bir semptom muydu yoksa heyecan mı?

Elinde her gün tutmaya alışık olduğu M- 4 tonlarca ağırlıktaymış gibi geliyordu. Köşede kıpırdayan silueti fark ettiğinde neredeyse şarjörü adamın üzerine boşaltacaktı. Elleri hızla bacaklarında takılı ceplere yöneldi ve ilk enjektörü çekip yerde yatan adamın baldırına sapladı. Atropin beş dakika içinde etki etmeliydi. Adamın gözlerinden sular akıyordu. Öksürmek için kıpırdamak zorunda kaldığında bir hayvan gibi inliyordu. Dört dakika orada beklemesi mümkün değildi. Ayağa fırlayıp etrafı armaya devam etti. Dakikalar geçmiyordu. Antidot işe yarayacak mıydı?

Mem u Zin

mansonilized | 14 February 2009 17:18

Mem u Zin ( Mem ve Zin) Ehmede Xani tarafından 17. yüzyılda yazılmış bir aşk destanıdır. Saf aşkın kötülüğün elinde oyuncak olduğu binlerce aşk hikayesinden biridir. Eser Kürtçe yazılmıştır.

” Ben bu kitabı diğer Kürt aydınları gibi Farsça ya da Arapça yazmıyorum. Kendi dilimle yazıyorum ki daha sonra çıkıp da sizin diliniz yok, sizin edebiyatınız yok demesinler. ”

Ancak filme alındığı dönemde türkçeye çevrilmiştir. Filmin müzikleri tatlı tatlı yüreğe akan bir deredir. O dere ki yazın sıcağında Hasankeyf kıyısında oturup ayağını suya salan bir çocuğun yüzüne vuran serinliktir. Mazlum Çimen tarafından hazırlanmıştır. Film Musa Anter’in o tatlı sesiyle başlar.

” Ey gül!
Gerçi sen de nazeninsin,
sen nerde, Zin’in yüzünün rengi nerde? ”

Nevroz gecesi ateşler yanar Kürt ellerinde. Delikanlılarla eteği uçuşan dilberler ellerinde meşaleler kutlamalara katılır. O zaman cinler Hasankeyf eteklerinde mağaralarda bir araya gelip gecenin güzellerini bellerler. O yıl cinlerin güzelleri Mem ile Zin seçilir. Cinlerin şahı deyin hele Mem Zin’i, Zin Mem’i bilir mi diye sorar. Cinler hayır deyince, öyle edin ki yüzüklerini birbirine versinler, versinler de sonradan birbirini bulsunlar der.

topal

mansonilized | 05 February 2009 11:44

fugu – ölümcül lezzet

mansonilized | 22 January 2009 11:31

Fugu, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en zehirli balığıdır ve Japonya’da gıda olarak tüketilmektedir.

Fugu ayrıca dünya üzerindeki en zehirli ikinci omurgalı. (birincilik bir kurbağa türüne ait)

Fugu, balon balığı, kirpi balığı gibi isimlerle anılmaktadır ve dünyada 122’den fazla fugu türü bulunmaktadır. En çok tropik sularda rastlanır ancak son yıllarda Akdeniz’e kadar inmiştir. Fugu çok büyük bir balık olmamakla birlikte 100cm’ye varan birkaç tür bulunmaktadır.

bir zamanlar vatka vardı

mansonilized | 09 January 2009 13:44

Küçük bir kızken ablamın saçlarını ve kıyafetlerini çölün suya afinitesi gibi arzular, büyüyüp onlara sahip olabilmek için sürekli dua ederdim. Allah’tan dualarımın kabul edilmesi ve takiben büyümem o yıllara denk gelmedi.

Hemen her kadının saçlarının 2,5 numara örgü şişiyle örülmüş koyun postu gibi göründüğü, permalı saçların kral olduğu yıllardan bahsediyorum. Perma meme yahut rahim gibi bir şeydi o yıllarda. Kadını kadın yapan özelliklerin duayeniydi. Uzun ve kısa saça uygulanabilir, uzun saçta nispeten travma geçirmeden bakılabilirken kısa saçta şimdiki zaman ekiyle alacakaranlık kuşağından hallice idi. Saçlarınız uzunsa seçenekler çoğalır, permalı saça perçem kestirilip bu bölüm dolma tabir edilen şekilde kafanın tepesinde bombe yapılabilirdi. Saçlar serbest bırakılabilir ya da isteğe göre kafa derisi santimetrekare başına normalin on misli gerginliğe ulaşıncaya dek arkadan toplanabilirdi. Saçlar toplanırken şimdilerde pek olmayan kelebek tokalar kullanılırdı. Yine serbest bırakılan saça patenti Serpil Çakmaklı’ya ait bol renkli hatta parıltılı bantlar uygulanabilirdi. Bu bantlar zaman içinde haddini aşan bir işlevsellikle Türk sinema tarihinde ” masum genç kızı kötü yola düşürmek” konulu sahnelerin vazgeçilmezi oldu. An olmamıştır ki bir Nuri Alço bir Eray Özbal bu bantların cazibesine kapılıp çılgın arzularla yanıp kavrulmasın. Permalı kısa saç ise gerçekten şimdi burada hatırlamak bile istemeyeceğim kadar kötü bir akımdı.

ağızdan öpüşmeli film

mansonilized | 31 December 2008 11:34

Bir insan evladı bu kadar mı sevilir?
Uykusuz adlı mizah dergisinde uğur Gürsoy’un Fırat karakterinden bahsediyorum. Kabul ediyorum ben bir bağımlıyım. Her hafta koşar adım dergiyi alıyorum. Sayfayı açıp onu gördüğümde golden shot yapmışa dönüyorum. Bazı günler o olmuyor. Yoksunluk sendromuna giriyorum. Yakarım lan kendimi diye bağırasım, hönküre hönküre ağlayasım geliyor.

Fıratsız her şey anlamsız. Çırpı bacaklım, göz devirenim, ağlak veledim, al yanaklım, ekmek sevenim.

Şimdi haberler

mansonilized | 31 December 2008 09:47

Ana haber bülteni izlerken cinnet geçirebilme potansiyeline sahip benden başka kaç kişi var merak içindeyim. Toplamda yarım saat süren bir ana haber bülteninde ortalama iki kere şok, yedi kere psikolojik travma geçirebiliyorum.Geçen gün trafikte yanımda bekleyen arabadan el kol hareketleri ile tükürükler saçarak trafik lambasına ana avrat söven adamdan bile ürkütücü oluyorum zaman zaman.

Haberlere reklâm alınmasından bültenin sonuna yemek tarifleri serpiştirilmesine kadar birçok detaya kızabilme yetisine sahibim. Yahu bir kilogram tavuk etinden sekiz çeşit yemek yapabilmekle ana haber bülteninin ne alakası var? Üstelik yemekler abuk sabuk bulamaç gibi. Bir yemeğe 33 mikrogram tavuk koysam ne olur koymasam ne olur e be ebleh.. Ayrıca aynı yemek masasında, olmadı yarısı bu akşam yarısı yarın yenecek sekiz çeşit tavuk olması kimi nasıl memnun eder çakma ev hanımı tombul teyzem? Belli ki sen zaten tavuklu tavuksuz her şeyi yiyorsun bizi alet etmek sevdası neden?