bildirgec.org

http://www.mestmp3.com/

Travian, ekrana salaka salak bakabileceğiniz sadece 2 resim ve asker sayılarının rakamlarla ifade edildiği 24 saat 365 gün süren online bir oyundur.

Her hangi bir yüklemeye gerek kalmaksızın internet tarayıcısıyla oynana bilmektedir.

Diğer bir çok oyundan farklı olarak en iyi saldırı düzenleyen ya da en çok nüfusa yahut en fazla askere sahip olmanız size dokunulmazlık kazandırmayıp takım arkadaşlığı ön plana çıkmaktadır.

Oyunda 3 adet ırk bulunmakta. ROMALILAR, GALYALILAR ve CERMENLER. Her ırkında kendi içinde avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.

Galyalı, Cermen ve romalı.

Köyünüz 2 kısımdan oluşmaktadır. İç kısım askeri ve idari binaları yaparken dış kısımda ise gerekli olan tahıl, tuğla, odun ve demir üretimini gerçekleştiriyoruz.

İşim gereği Ankaranın en lüks semtlerinden birinden otobüse binip daha mütavazi ve emeklilerin oturduğu bir semte yolculuk ediyorum.

O kadar yorgun oluyorum ki göz kapaklarım Ağırlaşıyor çoğu zaman ağzımdan salyalar dökülerek uyakalıyorum.

Otobüsün yolu üzerinde Ankara’nın en şık en gösterişli ve kazık mağzalarının bulunduğu Tunalı hilmi caddesinden de geçiyoruz. Kafa abajur, son derece seksi ve şık giyinen(!) teyzelerde otobuse binip onlara yer vermem için dibimde dikilip duruyorlar.

Ellerinde Pahalı mağazaların kağıt poşetlerinden bir demetle kahve içmeye iniyorlar. Yer vermediğim içinde dik dik bana bakıyorlar ya da bana öyle geliyor bilmiyorum.

Yavrunuzu alıp eve geldiniz. Hayırlı olsun yeni hayat arkadaşınız oldu ve bir o kadar da probleminiz oldu demektir.Öncelikle şunu hiç unutmamanız gerekmetedir. Yavu olarak aldıgınız köpeğiniz asla o şekilde kalmayacak ve büyüyecektir. Eğer orta ırk bir köpek aldıysanız 30-40 kilo olacaktır. Yavruyken size hoş gelen hareketlere büyüdüğünde inanın illallah diyeceksiniz. Mesela eve geldiğinizde üstünüze koşan ve atlayan bir köpek istemiyorsanız bunu ona öğretmek durumundasınız. Kolunuzu ısırarak sizinle oynuyorsa şundan emin olun büyüdüğünde hiç hoşunuza gitmeyecek.

İlk Vermeniz gereken eğitim “HAYIR” eğitimidir. Hayırı öğretmek zorundasınız. Hatalı yada yapmasını istemediğiniz bir şeyi yaptıgında asık bir surat ifadesi yüksek bir ses ve işaret parmağınızla ona doğru yönelerek sert bir şekilde hayır demeniz gerekmektedir.

Yıllar evvel idi.. Cübbeli ve fadime şahin hakkında bir yazı yazmıştım…

aradan çokta uzun olmayan yıllar gelip geçti. Susurlukta olan bağlantılar yeniden gündeme geldi ama bu sefer adı farklıydı… Lamba katliamı yapılmadı çünkü bunu poh pohlayan zihniyette okka altına gidiyordu…

Hoooppp bir de ne olsun yeni bir cübbeli ve fadime şahin çıktı… Adı malumdur bir yardım derneği.. Ama kendine yontup kendini herkesten fakir gören bir yardım derneği…

Ergnekon daha başlamadan söndürüldü… Kirli ağlar ortaya gene çıkamayacak işin ilginç yanı…
şmdi varsa yoksa deniz feneri…

Bu fener hem kendini hemde ülkemi bir adım daha karanlığa sürüklüyor…

Zamanında dünyanın en büyük tehlikesi dinsizlik olarak görülürdü.
EEE zaman değişti devran döndü… Artık en büyük tehlike olarak karşımıza din çıkarıldı… İyide bu nasıl sağlandı peki?
Devletin elinde olmayan din eğitimi elbetteki tarikatların eline geçti…
Dinler arası diyalog diyerek yola çıkanlar yeni din kurup kendilerini peygamber ilan etme aşamasına geçtiler çoktan…
Kuran-ı kerim’i bir tarafa bırakıp başka kitapları okudular…
Hatta o okudukları kitapları kafalarına göre değiştirdiler…
imana çağırmak için her yol mübah bir müslüman bir müslümandır mantığıyla, sofralarına oturdukları insanlarla domuz eti yiyip şarap içtiler haram diyerek…

Bir inek düşünün… sığır ırkının dişisidir bu inek denen yaratık.. ayran firmalarının seslendirdiği gibi erkek değildir…
Yada bir boğa…

Sütünü içeriz..
sütünden yoğurt, kefir, peynir, kaşar yaparız..
Derisini yüzüp ayağımıza geçiririz. Abartıp fantezi yaparız..
Ciğerini söküp masamıza meze diye koyar yada ekmek arası yaparız..
İşkembesini çıkartıp suyuna çorba yaparız…
Bağırsaklarını şişe sarar üstüne baharat ekeleyip yeriz…
Beynini limonlayıp salata niyetine yeriz…
Dilini hususi alır pişiririz…
Boynuzunu süs eşyası yaparız…
Etini mangala atar yanında kola turka yada rakı içeriz…
Penisini söker kurutur köpeğimize yediririz..
Testislerini, böbreğini, dalağını, kalbini kavurup kavurup yeriz…
Geriye kalan göz, kemik, ve kanıda ısıtır kurutur ve tavuklara veririz…

Bir aralar bir kaç televizyon kanalında Acil servis adı altında diziler yayınlanırdı. Ben bu tarz şeyleri severim. Ama genellikle tüm bu dizilerin olayları hep aynıdır.

kaza olur.. acil servis ekibi yaralıya müdahale eder… ambulansa alır…hastanede tüm hazırlıklar yapılmıştır…doktor ve ekibi hastayı kapıda karşılar…sedyeyle giderken doktor ambuılans doktorundan birifing alır… doktor bagırıp çağırıp bişiler söyler.. röntgen çekin..kan sayımı yapın…0,05 miligram asetilsalisilikasit verin …gibi

İyide tüm bunlar bizim memleketimiz için gerçekten uzak şeyler….

Hatırlıyorum doğan grubunun poh pohlamasıyla ışıklar kapatılıp açıldığı günlerdi…

Susurluk davları, kurşun atanlarda bizden açıklamaları, mercedes, kamyon….

Sonra birden gündem değişti fadime şahin ve müslüm gündüz diye bir adamı bütün medyayla beraber adamın evine baskın yapıldı ve basıldı günlerce konuşuldu..

susurlukta unutuldu gitti… Fadime şahin orada burada ağlayıp durdu…

EEE şimdilerde bir şeyh lazımdı…

Cübbeli hocaya taktılar. Taktılar diyorum çünkü bana kasıtlı yapıyorlar imajı veriyor. Sadece gündem değiştiriliyor.

erkek yada kadın… Yada “tuvalettt istiyoruzzzz..” diye pankart açamak için örgüt kurmak istiyen ne erkek nede kadın hem erkek hem kadın…

İnsanlar da ve hayvanlarda erkek yada dişilik olgusu taaa biz ceninken başlar. Göbek kordununun bile bu yaratık dişi bu yaratık erkek olsun diye genlerinden aldığı dürtüyle hormon salgılar beyin de bu yönde gelişir diğer organlar da..

Tamam kabul hormonların bazen kontrolden çıkıp yahu bu yaratığın cinsi ne olsun konusunda ki çelişkisi yüzünden ayrı tuvalet istiyen insanlar olabilir.. Hayvanlar da var o zaman doğal bişi bu…