bildirgec.org

kaptanhayal

11 yıl önce üye olmuş, 66 yazı yazmış. 284 yorum yazmış.

“Duygusuz!” Kim ya duygusuz!??

kaptanhayal | 16 July 2002 23:05

1.Biten bir aşkın ardından, kadınların tek başına tatile çıkma geleneği ne zaman ve nasıl başlamıştır? Türk örf ve ananelerinde bunun yeri var mıdır?

2.Biten bir aşkın ardından tek başına tatile giden kadınlar, güneşin altında malak gibi yatma, tatlı tatlı uyuklama, uyanıp tatlı tatlı kaşınma, mizah dergileri okuyup, kendi kendine gülme inceliğini gösterirken, evet o, bütün bunlar yaparken, erkeklerin cep telefonuna gözlerini dikip saatlerce SMS bekleme geleneği ne zaman başlamıştır? O, SMS neden gelmez? O sırada erkeğin ne yaptığı sanılır?

Bilgisayar Mahkumu

kaptanhayal | 03 July 2002 17:32

Günde kaç saatimi bilgisayarın başında geçirdiği bilmiyorum. Jack Lemmon’ın, 2. Cadde’nin Mahkumu adlı bir filmi vardır, Amerikalı orta sınıf bir katip’in görünüşte tatminkar, kendisine sorsanız cansıkıcı hayatını anlatan. Sanıyorum buna döndü hayatım-ız. Katip değil clerk’iz, ya da bankacıyız, copy writer’ız, developer’ız, her ne s.msek, şuyuz, buyuz, sonuç olarak hepimiz kendi Intel işlemcili F tipi hapishanemizde kürek mahkumuyuz. Matrix olayına, hep birlikte giriyoruz sanıyorum; yeni uygarlığın manifestosu da yazılmış, hayırlı olsun.

Oysa takdir edersiniz ki, Ken Parker, Mister No, Hemingway ve akabinde Che okuyarak büyüyen biri olarak, bu değildi beklediğim. Ama durumu metanetle karşılamak gerektiği düşüncesindeyim. Gereksiz romantizme yer yok, bir takım sosyal politikalarla da ‘bu gidişin’ tersine çevrilebileceğini inanmayanlar arasındayım.

Uyan… n’apıyorsun sen ya?

kaptanhayal | 11 June 2002 02:47

Naomi Klein’in kitabı ‘No Logo’nun, ‘Seattle ruhu’nun kutsal kitabı olduğu iddia edilir. Sonunda okumaya başladım; ama anladım ki çivim çıkmış benim; ilk 50 sayfadan aklımda kalan tek şey Naomi’nin kitap kapağının içine basılı süper fotoğrafı. Ne kadın ya.. Ama evliymiş. 20 yaşımda böyle kitapları hayatın anlamını bulmak için okudum ben.. Bir ciddiyet gerekiyor yani, karşında yüzbinlerce gencin ilham alıp sokaklara döküldüğü bir kitap var di mi? Yok ama, ben 2 gün, Naomi’nin fotoğrafına takıldım kaldım.. Bakınız şurada bir tane var. Sonra daldım sayfalara, Klein, reklam dünyasına giydirdikçe giydiriyor.. Fakat kitabı okuyuş biçimimde beni huylandıran bir şey var.. Anladım ki, kitabın satır aralarında kendi işimde kullanacağım, paraya tahvil edeceğim reklam fikirleri arıyorum. Hani kitapta bunlardan yüzlerce var ama Oha dedim, oha, ben n’apıyorum ya?

Ara sokaklarda, korsan CD peşinde

kaptanhayal | 27 May 2002 09:04

Nick Cave’in, elektrikli sandalyede can vermeye hazırlanan idam mahkumunu anlattığı Mercy Seat’inin konser CD’sinin peşindeyim bir süredir. (Hasta mıyım neyim?)Bulgaristan’dan gelen cinsinden, 2 milyon TL’lik olanından yani, bazı arkadaşlar bu konudan huylanıyo ama ben onların müşterisiyim, korsan CD’cilerin. Neyse, kısa keseyim, dün yine böyle Bayazıt’ta geziniyorum, hava güzel, Mayıs havası, afedersiniz sevgilim de var yanımda, bakıyorum Bayazıt meydanını temizlemişler,

– nerede kardeşim buradaki CD’ciler?

diyorum,

– Götürdüler abi

Global ortamlar

kaptanhayal | 06 March 2002 10:16

Douglas Coupland nam Kanadalı yazarı bilmem bilir misiniz?Kendisi Orhan Pamuk Türkiye’de ne ise, bir nevi Amerika ve Avrupa’da o. Geçenlerde, ‘dur ben de global ortamlara gireyim, Yahoo’daki Coupland mail grubuna üye olayım, enternasyonel tartışmalara katılıyım’ dedim. Sonuç: KaptanHayal rumuzlu bu arkadaşınız, uluslararası ortamlarda ülkesini başarıyla temsil etmekte, ‘Türkiye’de roman okuyan çok insan var mı?’ sorularını ince bilek hareketleriyle geçiştirmektedir. Ama hal böyle olunca, benliğimin derinliklerindeki milliyetçiliği keşfetmiş bulunuyorum. Global ortamlara çıkarken, bir Türk olduğumu hep aklımda bulundurmak zorunda mıyım arkadaş? Sonuçta, bu hakikaten garip bir hissiyat. Ortada bir konu var (Coupland’ın son romanı) ve Amerika’dan Danimarka’ya kadar, bilimum çeşitte grup üyesi… Hani derler ya, ‘supra national’ diye, gerçekten de bu internet denilen teknoloji, ulus ötesi kimlikleri oluşturmaya başlamış, onu farkettim.