bildirgec.org

Ethan

10 yıl önce üye olmuş, 31 yazı yazmış. 74 yorum yazmış.

Malchik Gay

Ethan | 20 October 2003 00:04

Closer closer closer but you leave me feelin frozen…

t.A.T.u adli sansasyonel grubun albümündeki kalburüstü şarkılardan biri… Ben seviyorum.

Sevgilimi aldattım. Daha önce de aldatmamis miydim? Evet onunla birlikte oldugum bir dönem eski erkek arkadasimla romantik bir aksam yemeginden sonra ayni yataga girmistik. Aslina bakarsaniz bunun nedeni ‘evde yatak olmamasaydi’. Ama neden ciplak yattigimizin cevabi da ‘evde giyecek birsey kalmamis olması’ olamazdi. Genede o gece birsey olmadi. Ufak tefek dokunmalar falan.

Bundan 2 ay sonra su andan 4 ay once ayri oldugumuz bir dönem o bedbaht Amerikaliyla birlikte oldum. Hala köpeklerine asigim aslinda. Sonrada bardan kaldirdigim malafati buyuk herif vardi. Ondan da kurtulmam zor oldu. Fakat bunlardan onla ayri oldugumuz bir donem gerceklesti. Gercekten aldattim mi? Sanmıyorum

Moloko’dan ‘Forever More’ Bizim Şarkımız Oldu -Bu Yıl-

Ethan | 02 September 2003 22:51

– Ethan neredeyse bir yıl oluyor. – Evet. Kavgayla, gürültüyle, geçmiş ve gelecekle, entikalarımla, kaprislerimle geçen bir yıl öyle değil mi? – (güler) Kesinlikle öyle. Nasıl senin gibi biriyle beraber olabiliyorum.

***

6 ay önce pioche ile ilişkisi üzerine konuşurken şu tarz bir muhabbete sahne olmuştu mekan.

– Yani Pioche, nasıl oluyor da onun maillarını kırmaya çalışıyorsun. O seni dakikada bir arıyor. Böyle güvensiz ilişki yürür mü? Bak bize, nasıl da saygı gösteriyoruz her konuda. Olgunuz ayriyetten hede hödö…

Bugün takvimler 2003’ün Eylül ayını gösteriyor. Sevgilim bilgisayarı yenilediği için dün bütün klavye vuruşlarını gizlice kaydeden ‘key-logger’ programını yeniden kurdum. Zaten çok öncesinde bütün e-mail şifrelerini ele geçirmiştim.Gün aşırı cep telefonunu kontrol ediyorum. O da telefonumu benden daha iyi bilir duruma gelmesinin yanında dolabımdaki her türlü günlük yazısını,mektupları ve fotoğrafları didik didik ediyor.Acınası durumdayız.

ajda pekkan\’dan nefret ediyorum

Ethan | 10 March 2003 22:24

Bu kadından hakkaten nefret ediyorum çünkü sevgilimle ayrılmama neden olacak. Nasıl birşey bu diyeceksiniz… Sevgilim olan salak tam anlamıyla bu kadının müptelası. Ajda ile ilgili her türlü ıvır zıvırın hepsine sahip. Ajdayla yatıyoruz, ajdayla kalkıyoruz, onu dinliyoruz, onun gibi yiyoruz, ondan konuşuyor(-uz. Üstelik sevgilimin çevreside benzer insanlardan oluşuyor. Geçenlerde bir ev dolusu insan toplanmıştı ve herkes Ajda’dan bahsediyordu. Bu kadınla ilgili hiç bir sorunum yok üstelik bir iki şarkısını da severdim. Yok ama artık bünyem kaldırmıyor. Bir de altı aydan sonra ve onca ciddi problemleri atlattıktan sonra bu konu üzerine konuşmayı istemek saçma olacak gibi geliyor

HOMOGENIC COMPLATION

Ethan | 09 March 2003 06:01

Hafif okurlarına bilgilendirmek adına kendime düşeni yaptığıma inanıyorum. Bir zamanlar yattığım araştırmacı gazeteci abimiz gibi mükemmel bir iş çıkardım. Nedir diyeceksiniz?

Bayramda boş durmadım ve şu ara gay ve lezbiyenler hangi şarkıları dinliyor? Ne tarz müzikler bu alemde revaçta, bunun üzerine bir inceleme yazısı hazırladım.

Gerçekten de fedakar ve bir o kadar da gözüpek bir araştırmacı olarak Beyoğlu, Sıraselviler, Harbiyecivarında bulunan bütün gay, lezbiyen, underground gece klüplerini bayram boyunca gezdim. Bu nahoş ortamlara ayak uydurmam ve araştırmacı-muhabir kimliğimi gizlemem elbette zor oldu. Gene de bu insanların arasına sızmayı başardım.

Bir Dakika Dur Ve Hayatını Değerlendir

Ethan | 07 February 2003 01:06

Şöyle bir durum değerlendirmesi yapmak istiyorum. Hayatımda son zamanlarda neler oluyor. 1- YAZ MEVSİMİ VE HORMONLAR (1.1) Hmm… Kaşarlık zamanlarımı özlemiyor değilim. Özellikle çılgın bir yaz geçirdikten sonra…Bir sürü tek gecelik ilişki ki zaman zaman bu insanlar olmadık yerlerde karşıma çıkacak diye korkuyorum. Bir de bu işte mevsimin etkisi de azımsanmayacak kadar çok bence. Yaz, kızışmış vücutlar felan ya da bu sadece benim için mi geçerli. Kış olunca da sürekli uyuyasım geliyor. (1.2)Ulan düşünüyorumda. Resmen Türk turizmi için hizmet vermişim bir süre.Portekizliler, İspanyollar, Flemenkler ve bir kaç Amerikalı. İç turizmi de hareketlendirdiğim doğru sanırım gecenin bir yarısı tanımadığım insanlarla buluşmak için Eskişehire,İzmire,Ankaraya gittiğim oldu. (ha ben neredeyim… İstanbul) Oysa şu kış mevsiminde kı*ımı kaldırıp iki adım öteye gidemiyorum. 2 – OKUL BAŞLADI Üniversiteyi kazanmak pek zor olmadı ama genede stresliydi. Herneyse içinde bulunduğum boşluk beni seksüel anlamda aktivite halinde olmaya zorluyordu.(bknz 1.madde) Okulun başlamasıyla birlikte sadece yapraklar sararmadı! Ben de sarardım… Yani duruldum. Kendimi okuluma verdim. Zeki, hımbıl ve tembel bir öğrenci olarak namuslu ‘’Türk genci’’ kavramına olabildiğince yaklaştım. 3 – ARKADAŞLAR (3.1)En sevdiğim dostlarımı kaybettim. Hayır, ölmediler ya da ya da kavga da etmedik. Dostum dediğim üç insanı da yurtdışına uğurlamak zorunda kaldım. Üstelik hepsi de çok kısa aralıklarla bir ay içinde toz oldular. Aslında kaybetmiş sayılmam elbette. Onları özlüyorum ve bu da sanırım benim gibi bencil bir insan için umut verici bir belirti. Tatillerde felan geldiklerinde çok seviniyorum. (3.2) Okul arkadaşlarıma ilk etapta alışamadım sanırım. Sürekli gördüğüm insanların salak olmasını tercih ediyorum çünkü kontrol etmek kolay oluyor. Bu sefer bir manipülasyon sorunu yaşadım .Neyse zaman geçti, aralarından anlaşabildiklerim var (yani kontrol edebildiklerim… ama tabi eskiye nazaran bu da azaldı) (3.3) Sevgiliden arkadaş olur mu? a.Walla ben onları sevgili olarak görmediğim için bana göre olabilirdi. Ama bir tanesi yanaşmadı çünkü bana olan sevgisi çok tutkuluymuş… Hehe o gece onu terk ettiğimde yüzündeki ifadeyi görmenizi isterdim. Bu tarz şeyler insanı güçlü hissetiriyor ama ayıp tabi. b.Bir diğerine gelirsek arkadaşlık kavramının içine ‘’yatmak’’ fiiilini koymaya çalışıyordu. Ama benim prensibim bir kişiyle en fazla iki kere yatabilirsindi. He tabi sonradan edindiğim ve hala süren sevgilimle de bir dönem aralarında birşey olduğu için bu sefer ben kaçmak durumunda kaldım. c.Yaşı büyük olana gelince. Valla çok kültürlü bir insandı ve bir ay boyunca sürekli dışarı çıkmamıza rağmen yatmadık. Arkadaş olmak istedim çünkü çok kültürlü bir insandı. O kadar kültürlüydü ki 2001 model bmw’si bile gölgede kalıyordu. Hehehe… Arada konuşuyoruz.

En Sevdiğim Organik Yapı Geldi!!!

Ethan | 03 February 2003 00:52

Şu dünyada en çok sevdiğim arkadaşım, dostum, biricik kardeşim olan insan geldi. Viyana da okuyorda… Tatile geldi… Bir de bu siteye bakıyor arada o yüzden yalakalık yapıyorum :))))

Heyooooo…

Haremde Dört Kadın

Ethan | 31 January 2003 23:37

Geçenlerde elime Tarih ve Toplum dergisinin Sinema Özel Sayısı geçmişti. Halit Refiğ’in 1965 yılında çektiği, Kemal Tarihin senaryosunu yazdığı Haremde Dört Kadın filmi hakkında oldukça uzun bir makale de gözüme çarpmıştı. Filmi izlememiştim ve yazıyi da tuvalette, deterjan etiketi okumaktan iyidir mantığıyla baştan savma bir şekilde okumuştum.

Bugün ise bir tesadüf eseri bu film karşıma çıktı ve izlemeye koyuldum. Pek çok Türk filmi izlememe rağmen Halit Refiğ’in çalışmaları pek dikkatimi çekmemişti. Bunun nedenlerinden biri ise onun en iyi filmlerinden biri olarak görülen ‘’Hanım’’ı seyrettiğimde büyük bir düş kırıklığına uğramış olmamdır. Bu düş kırıklığında filmin rejisörü Halit Refiğ kadar başrol oyuncusu Yıldız Kenter’in payı da yok değildir.

Beynim Hakkaten Bulandı…

Ethan | 26 January 2003 21:01

Final haftasındayım. ARGHHHHHHHHHH

Yaklaşık 7 saattir aynı derse çalışıyorum. Sanırım bütün içeriği anca yarılayabildim. Daha fazla çalışabilir miyim bilmiyorum kimi kitapların bazı bölümlerini oku diye not almışım.

Konuya hakim olduğumu da düşünmüyor değilim ama kadın en saçmasapan detayları sorabiliyor. Halbuki vizeden iyi almıştım ama illa 50 almak gerekiyor finalden. Perşembeye kadar perşembe de dahil her gün bir sınav var. Yok hakkaten midem bulandı. Pardon beynim…