bildirgec.org

elend

11 yıl önce üye olmuş, 6 yazı yazmış. 53 yorum yazmış.

Savaşa İran ve Suriye dahil olur mu?

elend | 16 July 2006 18:27

İsrail durmadan saldırıyor. Dünya kamuoyu, saldırıların durmasından yana olmayacak şekilde programlanıyor. ABD Dışişleri bakanı Rice, “acil bir ateşkes yararsız” dedi, bu “İsrail’in saldırıları devam etmeli” demek.. Belki ABDnin planlarına dahildir bu yeni savaş, ne dersiniz?
E bu durumda, gidişatın hiç de blöfe benzemeyen hüviyet taşıdığını düşünürsek, bu savaş durmayacak diyebiliriz. Keza durması için başlatılmış olan bir savaş yok ortada, bizzat devam etsin diye başlatılmış..
Galiba pek de alışkın olmadığımız şekilde yeni bir ‘daimi savaş’la karşı karşıyayız.
Suriye girer mi savaşa?
Suriye girerse, İran da girer. Ve İran girerse, ortalık karışır.. Yoksa amaç da, ‘Suriyeyi savaşa dahil edip, İran’ı zorlamak’ mı? Eğer böyle ise, durmayacaklar.. İran da isteksiz değil çünkü.. Geri çekilecek hiçbir taraf bulamıyoruz. Umutsuz durum..

En kötü ihtimalde Türkiye ne yapmalı acaba? Ve ne yapıyor? Telefon dinleme skandallarıyla mı uğraşmalıyız?

Said Nursi’nin cesedi denize atıldı !

elend | 22 June 2006 01:56

Ünlü Efendi kitabının yazarı Soner Yalçın‘ın yeni kitabı Efendi 2’deki iddialar ortalığı çok karıştıracağa benziyor. Yeraltı Ulusalcı-Milliyetçi medyada etkileri devrim etkisinde olabilir. Yeni bir raund başlıyor diyebiliriz.

Soner Yalçın’ın diğer bilinen kitapları, Binbaşı Cem Ersever’in hatıraları, Tetikçi Yakup Cemiller, MİT’in Gayriresmi Tarihi Bay Pipo, vs..
Ayrıca, Soner Yalçın Kurtlar Vadisi dizisinin konsept danışmanı olarak herkesçe tanınır olmuştu.
Hakkında pek bilinmeyen birşey ise, bir zamanlar 2000e Doğru dergisinin Ankara istihbarat bürosu şefi olduğudur. (2000e Doğru, şuanki Aydınlık dergisinin eski ismidir, Perinçek’indir.) Anlaşılacağı üzere, devletle pek içli dışlı biri..

Baykal Erdoğan’a destek verdi: “Bize AB karşıtıyız diye saldıranlar nerede?”

elend | 21 June 2006 15:21

Baykal’a AB karşıtlığından ötürü saldırıp duranlar, Erdoğan ABye çıkışınca hiç birşey diyemediler !
Burada açık bir hükümet yardakçılığı görüyoruz..
Gerçi medyanın, daima çıkarlarını gözetmek zorunda olduğunu, ve iktidarla iyi geçinmek zorunda olduğunu eklersek..
Pek de şaşırmadık..
AB karşıtlığından ötürü, dün CHP ye verdiğimiz destek, bugün aynı şekilde Erdoğan’ın duruşu için de geçerlidir. Tabii sonuna kadar tavrını koruması lazım.. Umarız bu tavrı, sertleşerek devam eder.

Baykal: CHP’yi eleştirenler ‘Müzakere durursa dursun’ diyen Başbakan’a ses çıkarmıyor

“İslam’da Reform”: Olur mu?

elend | 19 June 2006 20:24

Gül: İslamda reform gerekli

Abdullah Gül; İslamda reformdan bahsetmiş..
Birçoğumuz, Türkiyedeki İslamcı çevrelerin, dinde reform diye birşeyi kabul etmediklerini biliyoruz.
Eşinin başının örtülü olmasıyla da AKPlilerin genelinden fazlaca bir farklılık barındırmayan Abdullah Gül’ün bu açıklaması, bizi şaşırttı diyebilirim..

Sizce İslam’da reform olur mu?
Abbasilerin bir reform yaptığını da eklersek..
Yenisi lazım mı?

“Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ), İslam dünyasının karşı karşıya olduğu “İslamofobi” ve benzeri sorunlar nedeniyle detaylı reform çabalarına ihtiyaç duyduğunu belirterek, ”İçinde bulunulan çağın gereği reformun artık bir tercih değil, bir gereklilik olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Reformlar konusunda daha ileriye gidebilmek için gerçek adımlar atılmasının zamanıdır” dedi. “

Asker’i zorlamak

elend | 10 June 2006 15:50

Türkiye’de 2006’nın sıcak geçeceği hep söyleniyordu. özellikle de yaz aylarının “mevsim normallerinin bayağı bir üzerinde(!)” geçeceği..
Politikayı inceledikçe de bunu açık ve net olarak görüyoruz..
Sebepler şunlar:
-Cumhurbaşkanlığı seçimi (son maddeyle ilintili)
-Yüksek Askeri Şura (son maddeyle ilintili)
-İran’a yönelen Batı’nın yeni hareket düzeni, bunun Türkiyeye baskıları (İran’ın bölgesel gücünün artması sonucu Türkiye’nin bir an önce Nükleer santral kurma kararı vermesi beklenen bir gelişme. Ki bu da kendine has yeni sorunlar yaratacak.)
-Avrupa Birliği ile iplerin kopumuna şahit olunacak durumun oluşacak olması (Kıbrıs meselesinde birçok konunun nihayetini şimdi görecek olmamız da eklenmelidir)
-Ve de pek konuşulmaması gereken konu : Devlet içi Çatışma…

Bu kadar fazla karışık konunun biraraya gelmesi olağanüstü bir durum yaratmış durumda. Soğuk Savaşın bitimi bile böyle birşey değildi Türkiye için.
Ben bir önceki yazımda yaptığım gibi özellikle “devlet içi çatışmayı” incelemek istiyorum.

“Çete” derken Askeri İstihbarattan mı bahsediliyor?

elend | 31 May 2006 20:34

Türkiyenin gündeminde uzunca bir süredir ‘çete‘ olarak adlandırılan yapılanmalar var. Nedir bu çeteler? Köşe yazarları çok ‘gizli’ birşeylerden bahsediyormuş havasında iken acaba nelerden bahsediyorlar? Polat Alemdar özentisi dengesizleşmiş gruplar mı; eski ülkücü tayfası mı, yada klasikleşmiş mayfa mı?
Hiçbiri. Her defasında olaylara yenileri ekleniyor, ama sessizce hakkında konuşulan tek kurum ‘ordu‘.
Danıştay saldırısında gene gördük; dinci denen biri, zamanla -medyamız sağolsun- eski asker birisinin adamı çıktı (medya tarafından ‘çıkartıldı’ yada). O adam da kalbinden bıçaklandı (yada kendisi yapmış olabilir?). Etraf daha çok karıştı hemen..