cumhuriyet bayramını geçtik.. eskisi gibi sönük sıradan değilde kutlamalarla geçmesi güzel. ama gece gündüz haber veren bir kanalımızın hazırladığı “canlı kokteyl diycem” programı seyrederken gerçekten hüzünle karışık sinirlendim.. bir kere şu irtica başladığından beri Atatürk’ü dinsiz peygamberi gibi lanse eden sözde modern kesime illet oluyorum. sonuna kadar milliyetçiyim ve Ataya minnettarım. ama programda fransızca kantolar şarkılar söyleyerek bayramı kutlayan modern (!)sanatçıları kınıyorum.. ne alaka ya.. yurt dışında ses getirmiş o kadar sanatçımız var.. idil biret, suna kan , tuluyhan uğurlu, fazıl say, tarkan, hatta mustafa sandal. beğen, dinle, beğenme dinleme ama adam türk ve başarmış.. Atatürk’te bunu istemiyor muydu?.. neydi o şarkılar falan ya.. fahir çıktı neyse.. herşey göstermelik..fransızlarda milli bayramlarını asenayla kutluyor zaten. madem milli bayram, yok mu bizim milli değerlerimiz artık ya.. hele gazetecinin biri atayla ilgili bir masal anlattı sanki o da ordaymış gibi sanki çok milli olayda tüylerimiz diken diken olarak dinlemeliymişiz gibi.. “ata bulgaristandayken operaya gitmiş.. carmen dinlemiş.. güzel giyinen ata, hiç pijamasıyla gezmezmiş.. neyse gece yarısı pijamasıyla yanındaki üst düzey adamın odasına gitmiş ve ona ben bu savaşı niye kaybettiğimizi anladım.. çünkü bizim operamız yok ve carmeni halkımız dinlemiyor” gibisinden bişey söylemiş. aman ya tüylerim diken diken oldu.. o devirde ayakkabısını yiyip doyan halk napsın carmeni. eminim ata da öyle bişey dediyseyde öyle değilde “bizde kültüre ve sanata önem verelim falan demiştir. ve hiç sanmıyorum ki savaşı o nedenle kaybettiğimizi asla söylememiştir. çünkü operamız yok.. lafa bak ya.. üstelik atatürk sanat müziğini, halk müziğini çok severmiş ve zeybek oynarmış. annesi türk olduğundan (sözde türk avrupa maymunu modern kesime duyrulur bu.. atatürk türktü..)başı kapalıydı, hatta eşi türbana benzer bişey takıyordu.. millet abartıp soyunsun diye kıyafet devrimini yapmadı. kültürü ve eğitimi özümüzü türklüğümüzü kaybetmemiz için getirmedi.. japonların başarıları asla ama asla özlerini geleneklerini kaybetmemelerinden geliyor. ortada ki dava zaten başörtüsü değil onu alet edenler, bahane edenler. sanki müslümalığın tek simgesi başörtüsü. biz hala didişip duruyoruz. esas davalar bir yanda gündem bekliyor. bir taraf lale devri manyaklığında bir taraf hala aykkabı yiyor doymak için.. Atatürk ve ilkelerini dinsizlik ve avrupa maynunluğuyla karıştıranlarda ne yazık ki medyadalar. burada kasdettiğim devlet değil.. din devlet ayrı olmalı.. yoksa afganistan, iran olur sonumuz. sezer çok duyarlı ve cesaretli davrandı. benim anlatmak istediğim ve kızdıklarım smokinli medya maymunları.. incecik mini minileriyle modern türk kadını gözüken o insanlar. ya bari ramazan ayına saygı gösterin çünkü beğenmesenizde türkiye de yaşıyorsunuz.. ve geleneklerimizi ulusal kanallarda ayaklar altına almayın lütfen. hele milli bayramımızda..