bildirgec.org

Ahmetcandemir

11 yıl önce üye olmuş, 217 yazı yazmış. 187 yorum yazmış.

Bizim Mahalle…

Ahmetcandemir | 04 May 2008 18:17

Akşam merhaba dedi yine bizim mahalleye
Güneş elveda derken romantik bir tabloda değildir bu yerde
Aç cocukların çığlıklarıyla inler sokaklar hoş sedaların yerine
Fakirlik ve yoksulluğun üstüne çöker karanlık öylece

Bir sessizlik siner bizim mahalleye akşamları
Evlerden yayılan cılız ışıklar aydınlatır sokakları
Hele mevsim kışsa yoktur kesin ceyranları
O zaman daha da korkutur bu karanlık çişe giden çocukları

Evin içinde yoksa da helası,mutfağı
Hiçbir zaman kaplamadı zihnimizi bunların hülyası
Bir çocugun neler olabilir ki rüyası
Bir hikayede geçen kahraman olabilmektir sevdası…Umarım beğenirsiniz arkadaşlar…

ÜZDÜM SENİ HEM DE ÇOK!!

Ahmetcandemir | 04 May 2008 18:17

ÜZDÜM SENİ HEM DE ÇOK
Ama sanma ki üzülmedim ben de
Bir yüreği yıkmanın vebalini taşıdım içimde
Her sevda gemisine binişimde
baştan döktüm göz yaşlarımı ayrılığı bile bile…

Pişman mısın diye sorsan pişman olmadım asla
Aşkın esaretine girmek onurdur oysa
İki yüreğin sınırsız yakınlaşması olmasa
Ayrılıklar zindan gibi gelmez aslında…

Bazen Taş Kalpli olmak En İyisi Galiba Diye Düşünmeden Geçemiyorum

Ahmetcandemir | 03 May 2008 14:15

“Sevgili” bu sözü düşündüğüm zaman önceleri aklımda kutsal saydığımız değerler ,( evlilik ,yüzük) , derin anlamlar oluşuyordu.Ama şimdi günümüz Sevgilisini düşündüğüm zaman bu derin anlamlar maalesef yerini yitiriyor ve aklımda tek düze ,basit,edep,ahlak kurallarını hiçe sayan utanmanın olmadığı,günlük,haftalık…ilişkiler, çıkar amaçlı, gönül eğlendirmek,vakit geçirmek oluşuyor. Herkes her şeyi uluorta yapabiliyor artık.Bide günümüzde kendi arasında yüzük takmak moda olmuş.Hemen 2 gün içinde çıkmaya başlayanlar yüzük takıyorlar.Her şey yerinde zamanında güzel bence.Eğer karşındaki kişinin gerçekten evleneceğin insan olduğuna inanıyorsan , onun sevgisine tam anlamıyla güveniyorsan bir lafım yok yüzük takanlara.Ama çevremde şahit olduğum bir kişiyle çıkıyor onunla yüzük takıyor 2 gün sonra ayrılıp başka biriyle de çıkıyor onunla da yüzük takıyor.Bu böyle devam ediyor. Bu kutsal saydığımız değerler bu kadar basit mi bir yüzüğü çıkarıp diğerini takmak…

Gecenin karanlığında Kanlar İçinde 2

Ahmetcandemir | 03 May 2008 14:12

Devam Ediyor
bolum-2 Gecenin karanlığında (beslenme) Konya, gece, 02:20

dalgin dalgin yuruyordu, ne havanin soguklugu ne de gecenin kendine has hukumranligi umrunda degildi. kafasinda onlarca dusunce kivraniyor, coskuya kapilan fikirler akacak mecra bulamiyordu. hala gidip gitmemek de kararsizdi, Konyayı cok seviyordu ama yeni biryerde imkanlar gozardi edilecek cinsten degildi. hastalik gibi bunyesine yayilan bu tutku dogru kararlar vermesini engelliyordu. evden kahveye ugramak maksadiyla cikmis fakat bir muddet yuruyunce iyi gelmis bu sebebten kahveye gitmekten vazgecip yurumeye devam etmisti. ileride bir kararti gordugunu sandi dikkatli bakinca bir sey olmadigi gordu, yorgunluga verip devam etti
sokagi sapinca karsisina basi onde kukuletali biri cikti, emir almis gibi cakili kaldi yerinde, gizemli kisi kafasini kaldirinca kan kirmizisina donmus gozleri geceyi bicak gibi kesti. yuzunun rengi kacti ve ayaklarinin karincalandigini hissetti, onu tanimisti.
– Ceyda! seni vahsi vampir, ne o besin zincirini mi degistirdin? Hasta yatalak olanları ve kus türlerini olanlari sectigini duymustum
– espri anlayisini hic kaybetmemissin Selin
– ama sanirim artik kaybedicem, peki niye diye sorsam?
– sebebi sence de belli degil mi? Konyada iken sana hic ilistim mi, ama ne zaman ki sen gitmeye karar verdin, seni listenin en basina aldim
– aaa sebeb bu mu?
– sen ne sandin?
– bilmem yani bu hic aklima gelmemisti
– yaa
– ee ne olcak simdi boynumdan mi isircan
– isirmami istedigin ozel bi yer var mi yoksa bana mi birakirsin
– bak gel anlasalim sana gittigim yerdeki tema birliğine alayım ,catal tencere takimi falan verelim onuda belesten gonderim he dersin
– ne yapcam be tencereyle kanini mi kaynaticam
– belki kanin kaynar bana o zaman ehhi hi
– of cok savsakladik isi nedense kurbanlarin cenesi de cok dusuk oluyo be
– abla etme
-deeeeeeet
…..

Gecenin Karanlığında Kanlar İçinde

Ahmetcandemir | 02 May 2008 10:49

bir okul….
bir vampir…
bir avci…
olabildiğince kurban….
ve aski ile vicdani arasinda kalmis bir adam…
altuner pictures presents sunar
RETURN OF THE WAMPIRE

oyuncular; ceyda(Vampir) ,fahrettin ,serkan,Mehmet can,eda ,salih,muhammed,abdullah,ijlal,İhsan,deniz gr,emine andd academy winner awards Eyüp(avcı)!
guest staring: snf2005

bu Yaz cok sicak gececek!!! (ne alakaysa)
Konya;1980
kisin butun azameti uzak diyarlarin unutulmus kentine apansizca cokmus, evlerin bacalarinda cikan dumanlar yildizsiz gokyuzunu hepten griye boyamisti.
sogunun etkisinden ve saat ilerlemis olmasindan oturu sehrin dar yollarinda neredeyse kimse yoktu, yukari sokaktaki barda cikan sarhoslarin kesik kesik gelen naralari haricinde bir hayat belirtisi yok gibiydi. catisiz evlerin kucuk pencerelerinden cok azindan zayif ve titrek isiklar siziyordu. kukuletasini kafasina cekmis hizli adimlarla yuruyor, usumus gibi kollarini onunde kavusturmus bir yandan da rengini kaybetmis gozleriyle etrafi kolacan ediyordu. tam barların oldugu sokaga donecekken birden kararini degistirip yukari sokaga dogru sapti, oradan gece gec saatlerde sohbetden donen bazi kısılerın gectigini duymustu. adimlarini hizlandirdi, kalbi heyecandan olsa gerek daha hizli atmaya baslamisti, beslenme hissi tum duygularini harekete gecirmisti. dun gece olan tatsiz olay yuzunden beslenememis iki gunluk ihtiyac birlesince onune gecilemez bir tutku gibi ruhunu kiskaca almisti, aklinda su an baska hic bir sey yoktu. gaipten bir ses gelmiscesine derinden bir emir almiscasina aniden durdu, keskin kulaklari asagi sokakta bir takim ayak sesleri duymustu, kulak kesilip iyice emin olduktan sonra kosar adimlarla o tarafa sapti ve tam ilk evin duldasinda durup kendini gizleyerek onunde uzayan buzlu sokaga bakti ve gozleri isiltiyla parlayip sondu. yanilmamisti, gelen sohbeti yeni dınledigi her halinden belli olan yorgun bir adamdı. biraz daha bekledi ve on adim kadar yaklasinca aniden onune firladi. hepten dalmis olan zavalli oyle bir korktu ki dizlerinin bagi cozuldu, agzindan cumleler cikmadi adeta dokuldu;
-anani, noluyo lan!
– ne oldugunu birazdan goruceksin
yuzunde keskin bir gulumseme ile kukuletasini geriye atti, kuzgun siyahi dalgali saclari maden gibi parlayarak ortaya cikti, gorur gormez neyle karsi karsiya kaldigini anlayan adam gayri ihtiyari iki adim geri atti;
– abooo, famfirsin sen
– heee famfirim once dilinden isiricam seni hahahaha
– bak bacim itme gitme benim okulum var bak bu saatlerde dersten geliyom hem benim yas ileri biraz kanim neyi curumustur
-yok canim gayet saglikli gorunuyorsun gel bakalim
– dur bi dakka dur
– nooldu bee
– dzooorrttt!!!!!!
– ay bu ne bee sniff sniff bu koku?
– he he osurdum yaklasma diye ehi heheiei
– roaarrrhhhhh daha da kizdim kolla kendiniiiiii
kollarini kaldirinca pelerininin kanatlari acilmis ve devasa bir atmacaya benzemisti, saniyenin onda biri gibi bir zamanda adamin uzerine cullanmis ve dislerini boynuna yaklastirmisti, gece karanligini bicen bir isik huzmesi gibi icini burkan bir koku geldi burnuna, kalbine bin bicak birden saplanmis gibi aci duydu;
– ne bu yaa offff ne yedin boyle
adam daha ne oldugunu anlayamadan kendini yerde bulmus ve daha saskinligini atamadan boyle bir soru ile karsilasinca hicbir sey diyememisti
– sana sordum heeeey,dilini mi yuttun
– n n n ne oldu ne ne
– sana niye boyle kokuyorsun dedim ne yedin
– az once gaz….
– o degil be! bu koku sanki evet eveet sarmisak kokusu seni lanet herif