bildirgec.org

Craigslist.org’un Turkiye sayfasi

merihred | 03 October 2006 14:52

Time dergisi‘nin daha once buradada yayinlanmis olan 2005 yilinin en iyi alisveris siteleriarasinda olan ve yine daha once burada yayinlanmis olan Craigslist‘in Turkiye’ye ait ozel bir sayfasinin da oldugunu biliyor muydunuz? Eger siteyi daha once ziyaret etmisseniz, tabiki cevap “evet” ama daha once bakmadiysaniz buyrun. Ozellikle Amerika’da gun gectikce populerligi artan ve son iki senedir Time dergisinin sectigi yilin en iyi 50 web sitesi arasina girebilmeyi basaran Craigslist.org’un ilk zamanlar en buyuk avantaji, EBAY gibi sitelerde satamadiginiz ozellikle nakliyat islemlerinin zor oldugu yada mumkun olmadigi ev, araba gibi urunlerin satisinda buyuk kolaylik yaratan, eyaletlere gore ilan verme ozelliginin bulunmasi. Fakat zamanla sitenin populerligi arttikca kategorilerde artmis. Sitenin populerliginin artmasinin sebebi ise sanirim uye bilgilerinin database de tutulmamasindan kaynaklaniyor. Insanlar benzeri sitelere uye olup, ilan icin hem para verip hem de bilgilerini yayinlamaktansa buraya girmeyi tercih ediyor. Tabi sonuc olarakta kimligi belirsiz kisilerden normalde disarida 2000 dolara alabildiginiz bir bilgisayari bu sitede 600 dolara bulabiliyorsunuz. Yani “muhtemel” calinti urunlerin ve illegal sayilabilecek servislerin ilanlarinin da rahatlikla bulunabildigi bir yer. Turkiye’de henuz cok populer degil, sayfaya girdiginizde “sacmasapan” yari turkce yari ingilizce ilanlardan da anlayabilirsiniz, fakat onumuzdeki gunlerde Turkiye’ye ait ilanlarinda artacagini dusunuyorum.

Lüzumundan Fazla Çoşkulu Haberler

MusaitBiYerde | 04 July 2008 16:28

Gazeleterlerde cinlerimi Ewerest’e tırmandıran bazı haber türleri war…
Bunlardan biri mewsim değişiminlerinin yazlık bölgelerimizle sınırlandırılması…
“Clara, Antalya’da yazı erken getirdi..”
Söz konusu haberde cicikleri meydanda, üstsüz güneşlenen ecnebi bir ablanın fotoğrafı bulunmaktadır…
Aylardan Mart…
Clara’nın sonbahar wersiyonu da Kasım ayı gibi belirir…
“Clara, Antalya’da hala yazı yaşıyor…”
Tabii Clara’nın cicikleri yine ortadadır…
we şu cümleleri de Clara mutlaka kurar:
“Antalya çok güzel… Deniz, kum, güneş harika, her sene buradayım…”
Halbuki sayfa dolsun diy yaratılmış bi Clara’dır o …
Ne cümleler Clara’ya ait, ne de aslında Clara diye biri wardır…
Sahilde kendi kendine neşelenen birinin fotoğrafı çekilir we bu haber yapılır…
Clara’nın yanında Tommy de wardır, Hans da, Anderson da…
Fakat onların mewsimlere inat beliren tatil heweslenerine yer werilmez…
Alışılagelmiş we beni dellendiren bir diğer haber türü ise ‘kansere çare bulunmak üzere’ haberleriyle, meywe sebze haberleridir…
Hamen her gün bilim adamlarının kansere derman olacağına dair müjde weren haberleri okuruz…
Bu mutlu haberler hep şöyle nihayetlenir:
‘Araştırma son aşamaya geldi…’
Öyle de kalır o araştırma…
Sonra başka bir bilim adamı aynı umudu pompalar, nedense bu araştırma yine son aşamada kalır…
Böyle Gider bu…
Araştırmasını tamamlayıp, ‘Sonuç budur, çareyi de buldum, adım da şudur’ demez hiç biri…
Ayıp be arkadaşım…
Olmaz ki ama…
Diğer meseleye;meywe sebzelere gelelim:

Aşk mı?Para mı?

sinem26 | 20 August 2010 14:04

“İki gönül bir olunca samanlık seyran olur”diyen atalarımız şuan olsalar yine aynı sözü söylerler miydi? çok merak ediyorum.Tek başına aşkın karın doyurmadığını hepimiz biliyoruz.”Azıcık aşım ağrısız başım”gibi teselli edeci sözlerinde bu zamanda pek etkili olduğu söylenemez.Belki biraz zorlarsak iki sevgilinin evlenene kadar geçerli sözleri diyebiliriz.Eskiden,çok eskiden paranın o kadar önemi yoktu.Mühim olan insanlıktı.Oysa şimdi o insanı gösteren yine üzerindeki elbise oldu.”ye kürküm ye”devrindeyiz.Şimdi bana sorsalar Aşk mı? Para mı? diye.Ben her ikiside gerekli demeyi çok isterdim.Hatta bikaç yıl öncesine kadar olsa kesinlikle AŞK derdim.Ama malesef şimdi PARA diyorum.Evet evet kesinlikle PARA.Şuan bu yazımı okuyan siz sevgili okurlar;hepiniz olmasada,içinizden beni eleştiren bana kızan mutlaka olucaktır.Ama benim cevabımın da mantıklı bir açıklaması var elbette.Öncelikle evli olduğumuzu düşünelim.Büyük bir aşkla evlendiğimizi,ruh eşimizi bulduğumuzu varsayalım.Orta düzeyli bir ailemiz oluğunu düşünürsek,ilk başta aşkımızın herşeyin üstesinden gelebileceğine inanırız.Orta düzeyde bir aile olduğumuz içinde etrafa ufak tefek borçlarımızda olur.Bunada evliliğin tadı tuzu denir.Yeni evliyken o borçlar pek göze batmaz.Ama birde bebek oldumu aile genişlemeye başlar.Evde yeni bir heyecanla birlikte yepyeni sorumluluklar düşer üzerimize.Bebeğin bezi,sütü,doktoru derken ay sonu gelir.Evde genelde baba çalışıyorsa hele de asgari ücretliyse,üstelik kiradaysa işi zorlaşır.Ufak tefek borçlar yavaştan artmaya başlar.Birde bu durumda işsiz kalırsa işi iyice sapa sarar.Evdeki huzursuzluk tartışmalarla çoğalır.Kimi zaman kavgaya dönüşüp boşanmayla noktalanır.Kısacası aşkın yerini geçim sıkıntısı alır.(umarım içinizi çok karartmamışımdır)Ama çevremize biraz bakınsak bu anlattığım gibi bir çok örnekle karşılaşırız.Bekarken ise herşey göze toz pembe görünür.Hepimiz aynı yolu mutlaka yürümüşüzdür ve halen içimizde yürüyen,yürüyecek olanlar vardır.”aşkın gelişi aklın gidişi”misali gözümüz bişeyi görmez.Para umursanmaz.taa ki başlardaki kavak yelleri geçene kadar.Bu anlattıklarım tamamen benim düşüncelerim.Peki ya sizce AŞK MI? PARA MI?

Adsız

| 17 December 2008 10:15

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10581531.asp?gid=229

Zone Alarm’ın logosu değişti

anadoluca | 02 April 2007 15:15

En iyi güvenlik duvarı programlarından biri olan ZoneAlarm’ın web sitesinin tasarımı,logosu ve tabii ki programın tasarımında güzel değişiklikler olmuş şu günlerde upgrade yapan kullanıcılar büyük ihtimalle farketmişler,sanırım birtakım yenileşme çalışmaları var zone alarmda…
Zone Alarm’ın web sitesi:
Logosu

zone alarm'ın yeni logosu
zone alarm’ın yeni logosu

Bence eskisinden daha fazla tat veriyor logosu sizce?