bildirgec.org

üretim hakkında tüm yazılar

Kıbrıs’lı ana kucağından inmek istiyor..

| 06 March 2011 14:28

Geçtiğimiz hafta eşimin bir işi sebebiyle yolumuz Kıbrıs’a düştü. Kıbrıs’a ilk gidişimdi..Her nedense ötedenberi bu ada alakamı hiç çekmemişti.
Kıbrıs sonsuz bir mezbele, sara nöbetine yakalanmış şuursuz talepler içerisinde.
Tanzanya havalimanı bile Ercan’dan daha donanımlıdır muhtemelen.
Otogar mıdır? Havalimanı mıdır?
Adamlar anonsları bile çığırtkanlar gibi yapıyolar. Sordum niye böyle diye, Belli bir saatten sonra görevliler evlerine gidiyorlarmış!
Kule görevlileri de yerlerini temizlikçilere bırakırlarsa hiç şaşmam.
Kıbrıs’a birileri ifrit tohumları ekmiş, şerrin kaynağı az çok belli ama Kıbrıs halkı da çılgınlık peşinde.. Taleplerine bilimsel yaftalar ekliyorlar. Haklı oldukları bir çok mesele var ama anavatanla göbek bağlarını kopartmak istemeleri ise bana kalırsa kendi kendini tahrip cinnetinden başka bir şey değil..
ANA KUCAĞINDAN İNMEK İSTİYORLAR..
Evet bilindiği gibi Kıbrıs’ta bir yangın var ve Türkiye bu yangını şairane laflarla söndürmek yerine ifrit tohumlarını tekrar yerin dibine sokacak tedbirleri almak zorundadır..
Ada ekonomisi tipik bir “küçük ada ekonomisi” hüviyetinde; Üretim yok denecek kadar az. Talep sınırlı..Çalışanların üçte biri devlet memuru imiş.Çalışma saatleri neredeyse part-time.
İnsanlar uyuşuk ve tembellik seviyesinde..Bilinen şeyler.
Beni hayrete düşüren asıl şey adada ki,tatil yoğunluğu; Tatill günleri o kadar çok ki, kandiller de bile tatil yapıyorlarmış, iyi mi?
Kıbrıs halkı aklını başına almalı, diğer ada modellerini incelemeli. Aslında yeteri kadar yetişmiş insan kaynağına sahipler ama beyin göçüne de engel olmalılar.
Türkiye’nin de yapması gereken çok şey var elbette; Şu ambargo meselesi bir an önce halledilmeli. Bakın, Malta denilen ada, limanlarından ve deniz ticaretinden çok önemli kaynaklar sağlıyor.Kıbrıs bunlardan mahrum çok yazık..Burada iç tüketime yönelik yatırımlar yapılması ekonomik değil, zaten kimsenin niyeti de yok. İhracata dönük hamleler yapılmalı; Katma değeri yüksek “yükte hafif pahada ağır” teknolojiler üretilmeli..Bilgisayar yazılımı, çip, biyo teknolojiler vs.
Sular durulmaz ve bu insanlar ana kucağından inmekte kararlı iseler, insinler kaderlerini yaşasınlar..Başıboş deli saldırılara da hazır olsunlar ama sakın bir kere daha “bizi kurtarın” diye de feryat etmesinler..

Sermaye Birikiminin Sağlanması

reddear | 05 November 2010 20:29

Kapitalist ekonomik sistemde en önemli unsur sermayedir. Sermaye, kapital olarak da bilinen üretim faktörüdür. Kapitalist ülkelerin tanımını bana göre en iyi yapan üretim girdisidir. Kapital, Türkçe sözlükte sermaye, anamal veya başmal olarak ifade edilmektedir. Sermaye sözcüğü de Türkçe olmamakla beraber dilimize yerleşmiştir ve iktisat kitaplarında yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Türk diline uygun olan anamal, başmal sözcükleriyse sık kullanılmamaktadır. Çözümlemeye Türkçe sözcüklerden başlayalım. Türk diline uygun olan anamal sözcüğü ‘’malların anası’’ çağrışımını yapmakta, malların doğduğu kaynak ya da temel mal olarak algılanabilir. Yani bir maldan ya da mal kümesinden farklı olarak ayrı bir temel mal var şeklinde düşünebiliriz. İşte o temel mal dediğimiz anamal olmadan mal kümesi olmuyor. Bu durumda anamalı mal üretmenin, mal yapmanın kaynağı olarak düşünebiliriz. Anamal, malların ilk çıktığı maldır. Keza başmal sözcüğü de malların başı çağrışımını yapmaktadır ve anamal gibi malların ilk oluştuğu temel mal şeklinde düşünebiliriz. Böylece mal üretmenin temelinde yer alan maldır şeklinde algılayabiliriz. Anamalın yani sermayenin önemi nedir? sorusunu yanıtlayalım. Anamal olmadan günümüzün zenginliği olmazdı. Nüfusu aşan mallar üretilmezdi. Dış piyasa için üretim söz konusu olmazdı. İnsanlar daha az mal birikimine ve daha az çeşit mala sahip olurdu. Anamal veya başmal mal üretmek için gerekli olan temel unsurdur. Fabrikanız yoksa fabrikanız olup makineniz yoksa mal üretemezsiniz. Daha fazla mal üretememek gelir ve üretim yönünden azalmalara yol açacaktır. Maddi mal birikiminin az olduğuna ve azalacağına dair işarettir. Yani varsıllaşma süreciniz eksilir yani varsıllaşamazsınız. Varsıllaşmak kapitalizmde daha fazla mal biriktirmektir. Varsıllaşan sınıf burjuva sınıfıysa daha fazla anamal varlığına sahip olmak ister. Anamalla ürettiği malların satılmasıyla gelir elde eder. Yaygın bir terimle kar gelirini elde eder. Varsıllaşma emekçi açısından daha fazla tüketim malı kullanma şeklinde tezahür eder. Emekçi anamal biriktirecek konumda değildir. İstisna örnekler verilse de hayatına sadece emeğiyle başlayacak olan genelde emeğiyle devam eder. Demek ki varsıllaşmak için anamal(sermaye-kapital) anamaldan da mal üretilecek. Her türlü üretim aracı olmalı ki mal üretebilesiniz. Kapital sözcüğünü ya da yaygın kullanımla sermaye terimini mal ve hizmet üretiminde kullanılan araç, gereç, makine, alet, fabrika ve benzeri her türlü fiziksel özelliği olan ara mal olarak anlamak ve mal üretiminde kullanılan her türlü fiziki varlık şeklinde algılamak doğru olacaktır. Sermaye merkantilist dönemde altın ve gümüş gibi kaynaklardır. Sanayi devrimi ve klasik ekol fiziki sermayeyi ön plana çıkarıyor. Sermaye faktörü 18. ve 19.yüzyıllarda gelişim gösteren öğedir. Bu sermayenin de birikerek belli kişilerde veya ailelerde toplandığını görmekteyiz. Sermaye zenginlik birikimidir yani biriktirilmiş anamal varsıllığıdır. Başka bir ifadeyle varsıllaşmak için daha fazla anamal ve anamaldan mal üretmek gerekir. Sermaye servet birikimi şeklinde de ifade edilebilir. Gelişmiş ülkenin ölçütlerinden biri de sermaye birikimidir. Sanayileşmiş ülkeler üretim ve büyümelerini bu birikimle sağlamışlardır. Hatta azgelişmiş ülkelerdeki sermaye ve müteşebbis(girişim) faktörünün yetersizliği literatüre dinamik piyasa başarısızlığına yol açan etkenlerden biri olarak girmiştir. Yani demek istedikleri zaman içinde değişime uğrayan ekonomi için eksikliği hissedilen iki faktör sermaye ve girişim faktörüdür. Bir ülkenin ekonomisi büyümek istiyorsa muhakkak sermaye temin etmeli ve bunu kullanacak girişim faktörü bulmalıdır. Büyüme derslerinde kullanılan bir önerme şudur; İşçi başına düşen sermaye miktarı arttıkça üretim artar ve dolayısıyla da fert başı gelir de artar. Sermaye büyütülmeli ki gelir artsın şeklinde de söylenebilir. Buradan anlaşılacağı gibi büyümenin ve toplumun kalkınmasının en önemli unsuru sermayedir.

FIRSAT/ALTERNATİF MALİYET VEYA SEÇENEKLERİN/TERCİHLERİN MALİYETİ

reddear | 15 October 2010 15:38

Hayat ve alternatifler hususunda aynı veya benzer anlamlı tümceler kurayım.

Hayatımızın/Yaşantımızın çeşitli alanlarında değişik alternatifler vardır.
Gündelik yaşantımızda değişik seçeneklerle karşı karşıyayız.
Gerçek yaşamda insanlar ve insanların hayatı, insanları tercihlerle baş başa bırakmaktadır.

Tümcelerden anlaşıldığı üzere, alternatif, seçenek, tercih eş anlamlı ya da yakın anlamlı sözcüklerdir. Başlıkta da bu anlamı vermek üzere fırsat ya da alternatif maliyet terimin yanına seçeneklerin ve tercihlerin maliyeti terimlerini de koydum. Bu durumda, terimin bize çağrıştırdığı anlam daha kolay algılanabilecektir diye düşünüyorum.

Ofis kağıdından tuvalet kağıdına

witamin | 09 April 2010 10:51

Bir japon firması olan Oriental “White Goat” yani Beyaz Keçi adını verdikleri bir makine üretmiş. Bu makine özellikle çok kağıt kullanılan büyük ofislerde önemli tasarruf sağlamak amacıyla üretilmiş. Cihaz, ofiste kıyılmış kağıtları birkaç aşamadan geçirerek tuvalet kağıdı haline getiriyor. Ortalama 1800 kıyılmış A4 kağıdından 30 dakikada 1 rulo üretiliyor. Bu demek oluyor ki atılacak kağıtlardan 24 saatte 48 rulo tuvalet kağıdı üretmek mümkün.

Kısa Dönemde Üretim Teorisi

yucel5454 | 14 January 2010 13:57

Üretim, “sınırsız” ve “sürekli artma eğiliminde olan” ihtiyaçları gidermek için, sınırlı olan mal ve hizmetlerin miktarını veya faydasını artırmaya yönelik olarak yürütülen faaliyetlerin tümüdür. Üretim faaliyeti firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Firma, bir kişinin, bir ailenin, bir grubun, bir kurumun veya devletin mülkiyetinde olabilir. Firmanın, üretim faaliyetini gerçekleştirirken (malların miktarı veya faydası artırılırken) ihtiyaç duyduğu girdilere ise üretim faktörleri (tabiat, emek, sermaye ve teşebbüs) denmektedir.

Firma, önce gerekli girdileri (üretim faktörleri) satın alarak üretim faaliyetini gerçekleştirmekte; daha sonra da ürettiği mal ve hizmetleri piyasada satmaktadır. Bu sürecin birinci aşaması, firmanın belli bir maliyete katlanmasını zorunlu kılmakta, ikinci aşaması belli bir gelir elde etmesini sağlamaktadır.

Petrolle Birlikte Biz deTükeniyoruz. Peak Oil

Koraben | 31 December 2009 17:27

Petrol ile birlikte tükenen dünya
Petrol ile birlikte tükenen dünya

Petrol Zirvesi (Peak Oil) Nedir?

Peak oil, küresel petrol üretiminde meydana gelen kaynak sıkıntısıdır. Başka bir değişle, petrol üretiminde meydana gelen zirve/tepe olayıdır.
Son yüzyılda kapitalist sistemin tetiklemesiyle birlikte sürekli büyüme gösteren insan nufusu, beraberinde tüketim fazlalığını da yaratmıştır. Üretimin yapılabilmesinin en büyük kaynağı olan petrol ise düşüncesizce kullanılmış ve tüketilmiştir. Günümüzde yaklaşık 84 milyon varil civarında olan petrol üretimi, daha yukarıya çekilememekte ve bunun sonucunda da sürekli büyüme isteği duyan dünya ekonomik sistemine sekte vurmaktadır.

niğde gazozu

nazokiraze | 07 October 2009 11:45

1960 yıllarda İsmet Olcay tarafından bir işletme kurulur ve Niğde Gazozu adında alkolsüz gazlı içecek üretilmeye başlar. İsmet Bey’in vefatından sonra oğlu Selçuk Olcay ve kayınbiraderi Asım Abay tarafından devam ettirilen gazoz üretimi 45 yıllık geçmişe sahip.1992 yılında 5500 metrekare arazide bugün ki modern tesisler kurulur, 2000 li yıllarda ise makineler, sistemler yenilenir, değişim vazgeçilmez olur, bunun neticesinde 2003 yılında marka beratı ve TSE belgesi alınır, bundan sonra daha fazla tanınmaya başlar Niğde Gazozu.(16 ilde 21 bayii mevcut)

Niğde aslında gazoz deyince akla ilk gelen şehirlerden biri çünkü gazoz ilk kez maden sodası ile birlikte 1890 ‘lı yıllarda Niğde’li bir Rum olan Alexandr Mısırlıoğlu tarafından getirtilmiştir. Mısırlıoğlu sonradan gazoz yapmak için gerekli olan makineleri satın alır ve üretime geçer.(ilk gazozun adı Mısırlıoğlu’dur ,sonradan Hasanbey, Banu gibi gazozlar çıkmıştır)

işsizlik, devlet,

aydinkalayci | 04 September 2009 23:38

Amerika’da insanlar işsiz kalınca, devlet insanlara hendek kazdırıp sonrasında da o hendeği kapattırarak hem de insanlara maaş verip insanları işsizlikten kurtarıyormuş.

Halkı işsizlikten kurtarmanın binbir yolu vardır. Yeter ki bunu bir topyekün bir seferberlik haline dönüştürelim. Özellikle işsizliğin en büyük çaresi üretim yapmaktan geçer. Bu konuda Çin ve İsveç modeli dünyada tutulan bir metoddur. O devletlerde her ev bir atölye halini almıştır. Ülkemizde de şimdilerde bir çok işyeri her bir üretim kısmını evlere vererek hem kendi kazanmakta hem de halka para kazandırmaktadırlar.

0,40 m2‘lik Bir Alanda 50 kg Patates Yetiştirme Tekniği

dizzydazzy | 29 April 2009 09:56

Bildiğiniz üzere patates en besleyici ve sağlıklı besinlerden biridir. Bu dosyada küçük bir alanda nasıl çok miktarda patates yetiştirebiliriz onu inceleyeceğiz.

Bu özel tekniğimize geçmeden önce patates yetiştirmekle ilgili temel bilgileri öğrenmekte fayda var.

• Patates bitkisinin dikimi için toprağın 8-10 derece sıcaklıkta olması gerekir. Bu sıcaklık bölgelere göre değiştiğinden, patates Türkiye’nin değişik yerlerinde Şubat ayının başından itibaren dikilmeye başlanır. Bazı bölgelerimizde bu süre Mayıs ayına kadar devam eder. Bölgenizdeki patates ekiminin zamanını İl Tarım Müdürlüklerine sorarak öğrenebilirsiniz veya hava durumlarını takip ederek kişisel kararınızı verebilirsiniz. Patates verimliliği farklı da olsa ülkemizin hemen hemen her yerinde yetişebilir.

• Patates, fazla bakım isteyen bir bitkidir. Bu yüzden belirli aralıklarla patateslerimizin çevresinde çıkan yabancı otları tırmık veya elimiz ile temizlemeliyiz.

• Patates bitkilerinde su ihtiyacı alt yapraklardaki solma ve sararmayla kendini belli eder.

• Tohum olarak kullanacağınız patatesleri büyük patateslerden seçmeye özen gösteriniz. Ayrıca kestiğiniz her parçada en az iki adet göz bulunmasına dikkat edin.

Patates Gözleri
Patates Gözleri

• Kestiğiniz patateslerin açıkta kalan kısımlarını una bulayarak, bakterilerden gelen etkileri azaltmış olursunuz.

• Yetiştirme dönemi boyunca birkaç defa standart çiftlik gübresi kullanmanız üründen alacağınız verimi artıracaktır. 0,40 m2’lik bir alanı bir kere gübrelemek için yaklaşık 1kg gübre yeterlidir.

• Düzenli sulamayı ihmal etmeyiniz böylece bitkilerinizin toprağı, belirli bir nem seviyesinde tutulmuş olur.

• Patatesleri uzun yıllar boyu aynı alana dikmeyiniz veya bu sistemimiz için sürekli aynı toprağı kullanmayınız. Aksi takdirde hem veriminiz düşecek hem de patatesiniz değişik hastalıklara maruz kalabilecektir.

Dünya’nın En Pahalı Takım Elbisesi

beyrek | 28 April 2009 13:21

en pahalı takım elbise
en pahalı takım elbise

alexander amosu tarafından yaratılan bu takım elbisenin fiyatı 103.000 amerikan doları. türk lirası karşılığı ise yaklaşık 160.000.
5000 dikiş yapılarak üretilen elbise, 80 saatten fazla bir sürede bitirilmiş.
elbisenin bu kadar pahalı olmasının sebebi ise; elmas düğmeler, ürün üzerindeki dokuz tane 18 ayar altın ve nadir olarak bulunan vikunya (güney afrika’da yaşayan deve cinsi bir hayvan) yününden yapılmış olması.
katılmak isterseniz, sayfanın altında bir anket var:
multi milyoner olsaydınız, bu takım elbiseyi alır mıydınız?