bildirgec.org

televizyon hakkında tüm yazılar

Gelecekte Kalmış Bir Geçmiş: Amishler

ahmetyahya | 07 September 2009 11:51

Asırlardır kimsenin alışık olmadığı bir öyküyü yaşıyor bu insanlar. Yeme içmelerinden giyim kuşamlarına bütün bir kasaba halinde halen ortaçağı yaşıyorlar. Hem de modern dünyanın tüm kuşatıcılığına, zorlamasına ve tehditkâr tutumuna rağmen. Düşünün bir defa; hangimiz cep telefonsuz, televizyonsuz, arabasız bir dünyayı hayal edebiliyor? Bütün bunlar sadece yüz ve ya yüz elli yıllık bir geçmişe sahip olsalar da hayatlarımızda öyle yer etmişler ki sanki bin yıldır bizimleler. Ancak bu insanlar için durum hiç de öyle değil.

Amerika’da Pennsylvania eyaletinde Lancaster adlı bir kasabada yaşıyorlar. Ancak iki binli yılları değil bin altı yüzlü yılları. Elektrikli aletler, motorlu araçlar, devletin sunduğu tüm imkânlar; her şey ama her şey onlar için bir lüks sayılıyor. Yaklaşık üç yüz yıl önce Avrupa’dan buraya göçmüşler. Geldiklerinde sayıları üç bin kadarmış, şimdi ise iki yüz binin üstünde bir nüfusları var. Bunca yıldır inançlarından ve geleneklerinden kurulu düzenlerini asla değiştirmemişler ve bugün dünyaya teknoloji ihraç eden Amerika’da ortaçağın hayat şartlarıyla yaşıyorlar.

ucunda 1 milyon var başvuru formu yarışma formu

NLPMaster | 02 September 2009 12:54

Beyazıt Öztürk’ün sunacağı ve star tv de yayına gelecek olan ucunda 1 milyon var isimli eğlence ve yarışma programı yakında yayına giriyor.
tarihinde yayına girecek olan ucunda 1 milyon var isimli yarışma programına başvurabilirsiniz.
ucunda 1 milyon var başvuru formu burada. ucunda 1 milyon var yarışmacı formu ile yarışmaya başvurabilir şansınızı deneyebilirsiniz.

Bu canavara oturma odanızda yer açın: Medion X9613

geceyazankedi | 31 August 2009 18:06

Core 2 Quadro işlemcisi, Nvidia GT240M Grafik kartı, 4gb ram belleği, blu-ray sürücüsü ve 24 inçlik ekranıyla o her açıdan devasa bir bilgisayar. Windows 7 yüklü olarak gelecek olan bu bilgisayarın sizden isteği ise onu evinizde baş köşeye koymanız. Çünkü o home-theater sistemleriniz için özel dizayn edilmiş bir multimedya canavarı.

Üstelik bununla da kalmıyor, mükemmel dizaynın yanında bu dev 24 inçlik ekranda multi-touch özelliğini de sunuyor. Bu sayede fotoğraf ve videolara parmaklarınızla hükmedebilirsiniz.

tv bağımlılığınızı azaltacak 5 mükemmel site (online dizi izle, kaydet)

xerre | 30 August 2009 10:29

televizyonun faydalı olup olmadığı sıklıkla tartışılır. ne kadar “aptal kutusu” diye adlandırsak ve her ne kadar eş dost çevresinde “ben tv izlemiyorum” diye bunu karizmaya vuranların sayısı fazla da olsa televizyon, dünya nüfusunun hala büyük bir çoğunluğunun aktif olarak kullandığı kitle iletişim araçlarından biridir. tabii ki bir diğeri de internet.
ve internetle birlikte hayatımıza giren yeni şeylerden biri de internetten tv izleme. televizyonda yayınlanan seviğimiz çeşitli dizileri, filmleri veya programları internetten kolaylıkla bulup izleme imkanımız olduğundan bu seçenek her zaman çok daha akla yatkındır. hem dakikalarca reklam izleme derdimiz de yoktur.
bu bildiride benim de kullandığım ve sizler için de faydalı olabileceğini düşündüğüm 5 muhteşem siteye yer vereceğim.

1 – South Park’ı internetten nasıl izleyebilirim?

SouthPark Studios internetteki Southpark koleksiyonlarının en iyisine sahip olan bir site. online olarak 13 sezonun tüm bölümlerini kesintisiz izleyebiliyorsunuz. hd kalitesinde olmamasına rağmen genelde iyi kalitede olan bölümler, resmi kanalında yayınlandığı zamandan itibaren en geç bir gün içinde sitede yerini alıyor.

sony’den abur cubur severlere: rm pz3d & pz3sd

schizophrenia13 | 28 August 2009 14:23

sony rm-pz3d
sony rm-pz3d

sony’nin yeni kumandaları rm-pz3d ve rm-pz3sd, televizyona hakimiyeti kolaylaştıran basit bir tasarıma ve kompakt yapıya sahipler. basit kullanımlarından daha önemli olan kısmı ise kumandaların sıvıya dayanıklı olmaları. televizyon izlerken birşeyler yemekten hoşlanıyor ve her seferinde kumandanız kirleniyorsa, temizlerken bozulur mu sorusunu aklınızdan çıkarabilirsiniz. Sony, Panasonic / National, Toshiba, Hitachi, Mitsubishi, Victor / JVC, Sanyo, Aiwa, Sharp, Funai / PRECIOUS, NEC, Fujitsu, Pioneer, Philips ürünlerinin tv, dvd vb. cihazlarını destekleyen kumandalar kızılötesi için 3 adet led kullanarak görüş açısından çıkma ve kumanda zorluklarını en aza indiriyorlar.

sony rm-pz3sd
sony rm-pz3sd

Arçelik Reklamları ve Semih Saygıner

semazem | 28 August 2009 13:51

Arçelik reklamlarını bu robot devşirmesi “Çelik” yaratığı türediğinden beri iğrenerek seyrediyorum. Semih Saygıner’i alet ettikleri bu son reklamla birlikte mevcut iğrenme dürtüsü “ünlüleri alakasız reklamlarda oynatanlara gıcık olma” güdüsüyle de birleşince yazmadan edemedim artık.
Bilardo masası, topu ya da isteka alacak olsam, tabi ki Semih Saygıner’in görüşlerine çok önem veririm ama beyaz eşya ya da televizyon alırken neden ona danışayım ? Bildiğim kadarıyla kendsinin elektronik, teknoloji ya da beyaz eşya ile ilgili bir eğitimiz, uzmanlığı ya da tecrübesi yok. E peki neden ben onun “Bravo, bükemediğin çeliği öpeceksin.” dediği televizyonu ya da buzdolabını alayım ? Adamın işi çelik bükmek bile değil ki. Derdin çelik bükmekse gel gidelim sanayiye, bak nasıl büküyorlar çeliği de, emayeyi, de…
Arçelik yetkilileri acaba Semih Saygıner’i oynatırken ne hedefliyorlardı ? Semih Saygıner ürünü övünce bütün Türkiye gidip onlarınkini mi alacak sanıyorlardı ? Reklam firması ne dedi de yedirdi bunu firmaya, çok öğrenmek isterim.
Ayrıca bu “Çelik” yaratığı, bana göre, ilk gördüğüm andan beri inanılmaz itici ve hatta tiksindirici bir şey. Ve yıllardır en ufak bir şirinlik dahi yapamadı. Her Arçelik yazısı veya mağazası gördüğümde aklıma geliyor ve ürünlerden özellikle uzak duruyorum. Şu yada bu şekilde beni bilirkişi varsayarak bir şey soranlara da “Arçelik ürünlerini ben kimseye önermiyorum. “ diyerek muadil ürünlerden alternatifler sunuyorum.
Ayrıca bu Çelik yaratığı sanıyorum hala animasyon olarak reklamlarda yer alıyor. Şu ya da bu şekilde 3 boyuta bürünüp reklamlara oynamışlığı yok. Yani teknolojide bu kadar ilerlermiş koskoca Arçelik reklamlarda elini kolunu oynatacak kadar bir maket bile yapamamış henüz. E ben e anladım onların teknolojisinden o halde…

televizyonun tuvalet kağıdındaki gizli enflasyon üzerindeki etkisine dair hafif fikir yazısı -2

super hero | 26 August 2009 10:45

televizyonun tuvalet kağıdındaki gizli enflasyon üzerindeki etkisine dair hafif fikir yazısı -2

Esra Erol’un aldığı astronomik maaşı, o kadar para artık nesine yetmemişse istediği astronomik zammı, o kadar zam vermeyen yanaşmayan kanalın Esra Erol’u işten çıkartıp yerine onun taklidini yaparak beğeni toplayan bir oyuncuyu işe aldığını duymuşsunuzdur. Acaba bununla ilgili geyik yapmayan kalmış mıdır?

Esra Erol'la İzdivaç
Esra Erol’la İzdivaç

Televizyon dünyasında bu kadar büyük paralar alanlar hiç de az değil aslında. Bundan en az 10 yıl önce, Hande Ataizi’nin “Ben ayda 40 milyar kazanıyorum.” diye beyan verdiğini hatırlarım -ki kendisi daha sonra başka bir diziden ayda 2000000 YTL kazanmaya başlamıştır. İçinde bulunduğumuz seneye girmek için yapılan kutlamalarda, TRT’nin Tarkan’a astronomik miktarda bir ödeme yaptığı da yine gündemdeydi.

hitachi wooo p50-xp035

schizophrenia13 | 25 August 2009 12:00

hitachi wooo p50-xp035
hitachi wooo p50-xp035

hitachi plazma ekran serisinin yeni üyesi wooo p50-xp035, 50′ ekran büyüklüğüne sahip. onu farklı kılan ise üzerinde bulunan 500gb kapasiteli dahili kayıt yeteneği. wooonet özelliğiyle internete girebilen ve kablosuz cihazlarla iletişim kurabilen p50-xp035, ivdr yuvası sayesinde kapasite artırımına da gidebiliyor. XCodeHD kodlayıcısıyla 400 saate kadar kayıt olanağı sunan televizyon, 1920*1080 piksel sunuyor.

televizyonun tuvalet kağındaki gizli enflasyon üzerindeki etkisine dair hafif fikir yazısı -1

super hero | 15 August 2009 13:11

Siz de fark ettiniz mi, evdeki tuvalet kâğıdının fiyatı aynı kalmasına rağmen artık eskisine göre daha çabuk bittiğini? Ben fark ettim. Verdiğimiz para üç aşağı beş yukarı hep aynı. Hatta arada sırada kampanyaya denk geldiğimizde daha ucuza aldığımız bile oluyor; ama buna karşılık kullanım ömrü akıllara ziyan derecede azaldı.

Bu ömür kısalığının iki sebebe bağlı olduğunu söyleyebilirim. Birincisi, başta bağırsak hareketleri olmak üzere tuvalet kağıdı kullanmayı gerektiren durumlardaki artış. Ayrıca burundaki sümüklenmenin fazlalaşmasının da bu etkenler içinde olduğunu söyleyebiliriz. İkincisi ve kanımca daha asli olan sebepse üreticilerin fiyat rekabetine ağırlık verirken sürekli artan maliyetlerle başa çıkmak için bazı küçük cinliklere başvurması ki bu da kısaca aynı fiyata daha az tuvalet kağıdı anlamına geliyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam bu şark kurnazlığına vurgu yapan tuvalet kağıdı reklamları olmuştu.

Hey Mary, Bu Var Ya…

Kuduz maymun | 10 August 2009 13:43

En sevdiğim ev hayvanı: Mayt
En sevdiğim ev hayvanı: Mayt

Televizyonda… Doğrudan satış reklamları vardı. Hani gür sesli, aslında yaşamının her anında acayip enerjik ve neşeli olduğu görüntüsünü veren adamlar sunar, malı pazarlar ya, onlardan. Adam acayip neşesiyle ve gür sesiyle çıkıp “Merhaba Mary, bugün size çok yarayışlı bir alet tanıtacağız, gözlerinize inanamayacaksınız” kabilinden bir iki söz söyledi. Alet, ucundan buhar çıkan, bir hortumla omza asılabilecek minik bir tanka bağlanan bir aletti. Verdiği buhar da tazyikli değildi. Biraz çıkıyor işte ucundan. Ütü yapmaya yarıyordu. Mesela duvarda asılı perdeyi bile, hiç indirmeden, buhar tutarak ütüleyebiliyordunuz.Sadece bu kadar mı? Gel Mary, bak şimdi: Yatağımızda değil öyle bir-iki tane, milyonlarca “mayt” vardı ve bu maytlar örümcek familyasındandı. Bu sırada kadın adamın kaldırdığı yastığın altından bir mayt resmi çıkınca çok şaşırmış gibi iki elini yüzüne dayayıp çığlık attı.

Kadın, perde maytlarını öldürürken (ayrıca ütülenmiş de oluyor)
Kadın, perde maytlarını öldürürken (ayrıca ütülenmiş de oluyor)

Resim, gözle görülmeyen maytların milyon kez büyütülmüş haliydi. Stüdyoda ne kadar kadın varsa hayret ve korku nidaları koyverdiler. İşte bu alet verdiği buhar sayesinde maytların kökünü kazıyordu.