bildirgec.org

televizyon hakkında tüm yazılar

IKEA soruyor: televizyon monte edebilir misin?

shane | 09 December 2012 14:33

İsveçli mobilya devi IKEA, Uppleva TV isimli ürünü ile teknoloji dünyasını sarsıyor. Bir “deneyim televizyonu” olarak adlandırılan ürün, 2012 Nisanında piyasaya sürülecek.

Çinli teknoloji firması TCL Multimedia ile IKEA’nın ortak ürünü olacak Uppleva, Blu-ray / DVD çalıcı, surround sound (wireless sub woofer ile), USB girişi, HDMI portları, FM radyo ve internet bağlantısı içeriyor. IKEA renkleri ve tasarımları ile mağazalara gelecek olan televizyonun değeri, yaklaşık 960 $ civarında olacak.

Yassı kutulara girecekse işimiz zor…

kendi internet tv’nizi kurun

Serkeftq | 29 April 2011 12:40

son zamanlarda internet ortamının sosyal medya olayları baş döndürücü bir hızla artıyor. şüphesiz bunlarıın başında video paylaşımı ve broadcast hizmetleri geliyor. internet ortamında bir televizyon kanalı sahibi olmayı kim istemez ki?
gerek hız açısından gerekse pratiklik açısında oldukça uygun olan bir servisten bahsedeceğiz. bu servis sayesinde hem oturduğunuz yerden tv yayını yapabilir hem de beğendiğiniz videoları yayınlayabilirsiniz.
öncelikle livestream adlı internet sitesine girip “sign up” butonuna tıklayarak üyelik işleminin başlaması için ilk adımı atıyoruz. ardından çıkacak ekranda izleyici mi olacağımız yoksa tv yayını mı kurmak istediğimizi belirleyeceğimiz ekran çıkıyor.
bizim seçeneğimiz broadcast, yani yayın yapacağız.

livestream ilk ekran
livestream bir

Cep anayasası hk. bilgi

akbelen79 | 25 March 2011 10:28

Bu günlerde televizyonda dönen reklamlar içinde ilginçlikler var. mesela bir telefon operatörü konuşma anayasasından bahsediyor. iletişimdeki çeşitli haklardan bahsediyor ve bunu önermekle kalmıyor sanki uygulamaya başlıyorlar gibi.
neler var acaba diyenlere kısaca değinelim.
1- İletişim sektörü her yeri kapsar duruma geliyor ve ulaşılması imkansız olan yerlere hizmet veriliyor.
2-Telefonda ulaşamadığımız müşteri temsilcileri her zaman ulaşılır hale gelecek.istediğimiz sürede cevap alıp kaliteli bir bilgi sistemine geçiliyor.
3-Kimsemiz olmadığında yardım istediğimiz acil numaralar kesintisiz olacak.
4- Müşteri istediği kaliteyi istediği operatörden alma hakına sahip olacak.
Kısaca aklıma gelen maddeler bunlardı arkadaşlar .

HTPC’ye Alternatif

Beacool | 20 March 2011 13:44

HTPC’ye Alternatif

Veebeam

Televizyon anlayışı değişiyor. Tv deki bu yadsınamaz. Full hd nin bile yavaş yavaş aşılmaya başladığı bir dönemin içindeyiz. Bu teknolojinin ilk çıktığı günleri hatırlıyorum da o dönemler görüntüyü bırakın çoğaltmak iletmek dahi pek istikrarlı değildi.

Günümüzde ise gelişen teknoloji hdmi kablolarla bu gayet basit. Hatta bu kablolar versiyon numaralarına bile sahipler. Görüntüyü çoğaltmak ta iki tak çıkarla mümkün. Ama halen bir sorun var. Kablosuz iletmek…

Televizyonlar – Ses ve Görüntü Sistemleri

betulunlifleri | 17 February 2011 18:18

Televizyon satın almak isteyenler için anindakapida.com sanal mağazası tüm ses ve görüntü sistem çeşitleriyle hizmet vermekte.

Sitede Led televizyonlar, LCD televizyonlar, plazma televizyonlar, LCD monitör, TV aksesuarları, kategorilerinin yanında cep telefonu, bilgisayar, kamera kategorileride bulunmakta.

card finans ve axesse 6 taksit, world ve bonusa 9+3 taksit, advantage 12 taksit, maximuma 8 taksit yapıyor.

Kapıda taksitle ödeme seçeneği var!

Sultan Süleyman ve Başkomser Behzat

semazem | 14 February 2011 18:04

Yerli kanalları takip etmiyorum. Ama internet yüzünden illa ki popüler dizilerden ve çevresinde gelişen olaylardan haberim oluyor. Zaten kimi gazeteler her bölümü manşetten haber yapıp da “gazetecilik yaptığını” sandıkları için ne olmuş ki bu kızcağıza diye habere tıkladığımızda Fatmagül’ün bir dizi olduğunu öğreniyoruz.

İŞ GÜÇ YOKSA NE YAPILIR-2, a bendi

takyon | 03 February 2011 14:13

“Hat hala açıksa internette ava çıkılır?”
Ne avı olduğu zevke, renge, cinse, hayat amacına bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Sabah şiş gözlerle kalktım yine; altı aydır olduğu gibi. Daha kaç altı ayımın böyle geçeceğini düşünerek rutin endişelerimi yaşadım. Görünmez “yaşanacaklar listesi”nin hangi maddesindeydim kimbilir…Ne listesi mi? Alış veriş listesi gibi bir şey; hani anneniz elinize tutuşturur ya. Tek farkı bu listenin görünmez oluşu ve görünmez amcalar tarafından “bak hayattan alacakların bunlar” diye not düşülmüş olması. Yok canım henüz sıyırmadım.
“Oku da meslek sahibi ol, elin ekmek tutsun, yarın öbür gün kocadan silleyi yersen kendi ayakların üstünde durursun” şeklinde gazı alan her genç kız gibi, bir hevesle okudum ben de. O zamanlar meğer geçiş dönemiymiş, şimdi anlıyorum.

İŞ GÜÇ YOKSA NE YAPILIR-1

takyon | 02 February 2011 13:08

“Televizyondaki evlilik programları seyredilir”
Televizyonda evlilik programı var, takılıyorum, iş yok güç yok, gezmeye para da yok…Ne yapalım koca bulmaya gelenleri seyrediyorum annemle birlikte. Bazen eğlenceli bile olabiliyor, anladım ki önyargılı olmamak lazımmış. Hikayelerini dinledikçe insanların bazılarına hak verdiğim bile oldu. Gelmişler belli bir yaşa, yalnız kalmışlar, ya eşleri ölmüş ya boşanmışlar; bir korku var yüzlerinde daha çok. Hepsinde değilse de çoğunda var. Yalnız kalma korkusu…Olamaz mı? Olur, bal gibi olur, yargılamam. Seyrettikçe bir sürü rahatsız edici soru üşüşüyor beynime. İki gencecik insan geliyor gözümün önüne. Özenmişler, bir sürü hazırlık, düğün dernek, bir ömür birlikte yaşayacaklar, çocukları olacak ve torunları, mutlu mesut yaşayacak ve ömürlerinin son demlerinde de hep birlikte olacaklar. Ama öyle olmamış işte. Bunca insanın planı yürümemiş. Demek ki bu planda bir yanlış var.
Erken kaybedilen bir eşin yokluğu nasıl acı verir kimbilir…Hele de hiç sönmemiş bir aşk varsa arada. Hiç hesapta olmayan ani ayrılış. Uzaktan seyredene birkaç çekirdek çıtlamalık bir durum ama ya o kişi için…Bir umutla gelmiş programa, yola birlikte devam edeceği bir eş arayışında. Öyle gülmeler kıkırdamalar arasında seçim yapacak; hakkında en ufak bir bilgi sahibi olmadığı, tamamen yabancı insanlardan birine bir sıcaklık duymayı umacak. Zor, çok zor…
Kimisi de boşanmış. Otuz kırk yıldan sonra boşananı da var, bir ay evli kalıp 15 yıldır bekar yaşayanı da. Olmaz mı, olmuş işte. Hayat bu. Demek ki gençlikte hayal kurarken ayakları hepten yerden kesmemek lazım. Herşey insan için. Beklentileri yüksek tutmak, hayal kırıklığının acısını derinleştiriyor ne yazık ki.
Yok mu aralarında macera aramaya gelenler, var tabii ki. Malı mülkü de varsa hele orada öyle boy göstermek pek hoşlarına gidiyor, pek bir ince eleyip sık dokuyorlar, eğleniyorlar daha çok.
Bazıları üç dört defa evlenip ayrılmış, yine akıllanmamış, gelmiş. Be insan şimdi sana soracaklar niye aldın da bıraktın o kadar adamı ya da kadını? Ne diyeceksin? Olabilir tabii ki, insanız, her seferinde bir umut girişmiş ama işler yolunda gitmemiş lakin gel de anlat hadi ordakilere.
Bir ara dedim ki, neden bu insanlar eş dost çevresinden araştırmıyorlar da, bilmem kaç milyon kişinin önünde komik sorular ve cevaplarla birini tanımaya uğraşıyorlar. Düşünsenize, yeni tanışan iki insan başbaşa bile olsa ne kadar heyecanlanır, dili dolanır, elleri titrer…Normal. Bir de bunu milyonlarca kişi izlerken yapıyorsun. Neden ve nasıl? Çevreni sarmış onca meraklı ve manalı bakan göz de cabası. Yok ben bir cevap bulamadım buna.
Yalnız kızdığım bir şey varsa o da henüz onsekiz, yirmi yaşlarında gençler gelmiyor mu oraya. Onları alıp şöyle kızılcık sopasıyla akıllarını başlarına getirmeyi ne çok istedim; ki ömründe bir karıncayı incitmemiş olan ben. Sen orada ne arıyorsun be insan? Hangi ara koca ya da kadın aradın da bulamadın ve şartlar seni oraya sürükledi? Sana bu yaşta umudunu kaybettirip stüdyolara koşturan ne? Enerji ve umut deposu olman gereken bu yaşında, her yüzüne kapı kapandığında başka kapıyı çalacağın yerde, evlilik gibi yükü ağır bir işe kalkışmadan önce ekmek paramı nerden çıkarsam arayışına gireceğin yerde, taşı sıkıp suyunu çıkaracağın yerde orda işin ne? Senin derdin ne? Yazık, bütün ümitleri tükenmiş, yorulmuş yavrucağız. Oradaki yetmişlik delikanlılardan da utanmıyorlar.
Azıcık durup düşünmekten zarar gelmez, niye burdayım, başka ne yapabilirim, komşunun kızı ya da oğlu bana neden yeterli gelmedi de iki dakikada tanıdığım insanla aynı evde yaşamayı göze alıyorum?
Yok yok, bu böyle olmayacak. İş güç yok diye evlilik programlarına sarmak benim aklıma zarar. Ben şu ilanları beşinci defa tarayayım da belli olmaz, sıkılacak bir taş bulurum belki. Bugün olmazsa yarın bulurum, benim hala umudum var.

Çizgi filimlere dikkat

nihansage | 02 January 2011 10:55

Çizgi filim izlemek tüm çocukların olduğu gibi küçük kızımında hoşuna gidiyor.Fakat bazı çizgi filimler, tuhaf yaratıklar ve saçma sapan konulardan oluşuyor.Bu durumda seçici olmak biz ebeveynlerin görevi olmalıdır.TRT bu konuda üstüne düşen görevi fazlasıyla yapmaktadır.Manon, çuf çuf diyarı, paytak, pepe ve diğer çizgi filimler çok başarılı.Çocuklara dostluk, hayvan sevgisi, nazik olma ve terbiyeli davranmaları konusunda çok güzel telkinler vermekteler.Çizgi filimler, çocukları yönlendirmek ve onları istediğiniz gibi düşünmelerini sağlamak için bir silah olarakta kullanılmaktadır.Çoğu anne ve babanın bunlardan haberi bile yoktur.Çizgi film ressamı ilk önce işlemek istediği konuyla ilgili objeyi çizer.Bu bazen cinsel içerikli dahi olabilmektedir.Daha sonra da resmi, bir kuş yuvasına bazen de insan yüzüne çevirmektedir.Çocuklarımız masumane bir şekilde çizgi filmini izlerken, bilinç altı da filmin, aslında vermek istediği mesajı alır.Ve sonuç ; ahlak yoksunu bir nesil olur.Çocuklarımızı ekranın karşısına oturturken gayet seçici olalım.Bu anne ve baba olarak bizim görevimizdir.

Oyun Oynamanın Şekli Kökten Değişiyor…

Beacool | 19 December 2010 14:51

OYUN OYNAMANIN ŞEKLİ KÖKTEN DEĞİŞİYOR…

ONLIVE Microconsole
ONLIVE Microconsole

Geçmişten günümüze bilgisayar sektörü çok değişti. Teknolojinin gelişimiyle doğru orantılı olarak yükselen ivmesi yanında oyun sektörünü de geliştirdi. Oyunların gelişimi ise oyunculuk gereksinimlerini…

ONLIVE Microconsole Kontrol