bildirgec.org

sis hakkında tüm yazılar

İSTANBUL SİSLER ARDINDA

hag | 08 November 2010 11:58

İstanbul günlerdir sislerin arkasına saklanıyor,belkide bizim güzelliğini ve büyüsünü bozduğumuz bu şehir kendisini böyle kamufule ediyor.Sabahın yorgunluğunu üzerinden atıp hava kararınca hafif bir pus kaplıyor sokaklarını.Gökyüzündeki parlak yıldızlar bile sise yenik düşüyor.Sadece gözlerin gördükleri kapanıyor bu örtüde.Biz inatla bozmaya devam ediyoruz bu eşsiz şehri.Tarihindeki nice güzelliği hiçe sayarak yapıyoruz.Boğazın incisi artık kocabir varoşa döndü.Heryere yatığımız beton yığınlarıyla.Laleler ektik sağa sola ,halbuki yıllar oldu lale devri biteli İSTANBULDA.Şarkılar ,şiirler yazıldı uğruna.Hepsi kaldı artık anılarda.Bir barın duvarında,saaflardaki kitaplarda.”İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” dedi Orhan Veli,şimdi kulakların duyduğu tekses bu güzel şehrin çığlıkları ve haykıran feryatları.Bu sis yetmez bukadar rezilliği kapamaya

MSI EX465MX

mcosar | 31 May 2010 17:12

MSI, dizüstü bilgisayar ürünlerine yeni bir model daha ekledi.

MSI‘ın EX465MX adını taşıyan Intel Core 2 Duo işlemcili yeni dizüstü bilgisayarı 14 inç 16:9 çözünürlükteki arkadan aydınlatmalı LCD ekrana sahip ve SiS 672 DX ve 968 chipsetleri ile birlikte çalışmaktadır. 4 GB DDR2 bellek kapasitesine sahiptir.

KADININ GÖZLERİ

mavilikler | 06 January 2010 10:44

Çocuklar koşarken… Kuşlarla yarıştırırken cıvıltılarını… Tükenmeyen bir neşeyi çevrelerine saçarken… Ve banklarda oturan kadınlar bir an olsun gözlerini ayımazken üzerlerinden, en küçük bir güçlükte yanlarına koşmaya hazır beklerken… Korurken onları…

Bir kadın gelir birden parka. Peşinden yepyeni birşeyi sürükleyerek… Oradakiler için yeni ama kendisi için çok tanıdık o şeyle dolduruverir bir anda parkı.

Kadın banklardan birine oturmuştur oysa yalnızca.
Kapladığı yer diğer kadınlarınkinden farklı değildir… Ama yine de O görünür en çok. Sanki büyür gitgide… Kocaman olur.

Shimano Elektronik Vites Sistemi

zabun | 25 December 2009 19:54

Shimano’nun zorlu koşulllarda uzun bir sınama sürecinden geçirdiği Dura Ace Di2 7900 eletronik vites sistemi güvenle kullanıma geçti. Mekanik olarak vites değiştiren mekanizmalardaki bazı dezavantajlar, elektronik vites değiştiren mekanizmayla ortadan kaldırılmış. Vitesi değiştirmek için yapılması gereken şey sadece Dual Control kollarındaki düğmelere basmak. Elektronik aksamın işlemesi için gerekli elektrik, 7.4 voltluk şarj edilebilir bir lityum-iyon bataryadan sağlanıyor. Batarya 90 dakika kullanıldıktan sonra (ortalama 1000km yol alındıktan sonra) şarja ihtiyaç duyuyor. Sistem, FlightDeck yol bilgisayarı ile entegre hale getirilebiliyor.

[boingboing] [wired] [shimano] [video]

Masumiyetin Sessiz Sesleri…

admin | 27 February 2009 09:51

Kar yağıyor şehrime.
Sessiz ve o kadar masum.
Hangi doğa oluşumu bu kadar sesiz ve masumdur?

Yağmur yağar seslenir gri bulutlardan.
Melodiler saçar sessizliğe,
Gök gürleyişiyle.

Yıldırım düşer yüreklerin uç noktalarına.
Işıklar saçar ürkütür tüm sesliliğiyle yürekleri.

Dolu yağar en saydam şekliyle.
Camlara vurur irili ufaklı.
Hissettirir farkını.

Rüzgar çığlıktır , fısıldar sessizliğiyle
Savurur yüreklerdeki sırları gökyüzüne.

Çığ düşer masum ama bir o kadar hain varlığıyla.
Kaplar tüm ruhunu sessizce.

MENİSKÜS

ufopilotu | 06 August 2008 16:04

konu sağlık olduğunda, özellikle yaşam kalitesini düşüren semptomlar ve hastalıklar olduğunda , bilgi edinmek kolay olmayabiliyor. hiç ummadığımız bir anda “belfıtığı bilmem kaç nolu telefon” şeklinde kartvizit bir cümleyi görebiliyoruz. ayrıca çevremizde bir çok insan doğru bilgiye sahip olmadıkları halde zararlı olabilecek önerilerde bile bulunabiliyorlar. o yüzden sağlık konusunda en önemli kriter profesyonel yardım almaktan yana olmalıdır.

şimdi konuya gelelim. menisküs nedir? menisküs ne işe yarar, menisküsün başına gelenler bizi nasıl etkiler vs… gibi başlıklara değinmek istiyorum.

Fikret Kuşkan

queennothing | 04 June 2008 10:20

Halıcıoğlu’nda yaşayan 6 kişilik Kuşkan ailesinin 7. üyesi olarak 22 Nisan 1965 yılında dünyaya gelen Mehmet Fikret Kuşkan, 1 yaşına geldiğinde dört ablasıyla birlikte İstinye’ye taşındı.
Fikret 4 yaşına geldiğinde, babası felç geçirdi ve artık hayatına ‘yatakta’ devam etmek zorunda kaldı.
‘Evin tek erkeği’ olan Fikret, ortaokul yıllarında bunu babasının ölümüyle fark eder ve okulu bırakıp çalışmaya başlar. 13 yaşında marangozculuk yaparak iş hayatına atılan Fikret, ‘diğer babası’ olarak gördüğü tarih öğretmeninin daveti üzerine Tokat’a gitmeye karar verdi. Henüz 13 yaşındayken kendi hayatıyla birlikte ailesinin de sorumluluğunu almaya çalışan Fikret, okumak için gittiği Tokat’ta ‘şehirli’ muamelesi gördü. İstanbul’dan sonra Tokat – Almus’a ayak uydurmak Fikret’i zorladı; nihayet başaran Fikret, 3 yılın sonunda tekrar İstanbul’a, ailesinin yanına döndü.
Kuşkan ailesi, maddi durumları gereği İstinye’den tekrar Halıcıoğlu’na taşınmak zorunda kalır. Dört ablası ve annesiyle yaşayan Fikret, Hasköy Lisesi’ne yazılır. Okulun yanı sıra ailesine destek amaçlı çeşitli işlerde çalışan Fikret, sokak kültürüyle büyüdü. Sokak insanları, sokak kedileri ve yılarca hayatın içinden manzaraları izlemek yerine bizzat yaşayan Fikret, bunun olumlu ve olumsuz getirilerini yıllar sonra tek başına yaşadığı çatı katında görecekti.
Fikret, 16 yaşındaydı hayatında bir kez bile tiyatroya gitmemişti. Lise edebiyat öğretmeni bir gün Fikret’i tiyatroya davet etti ve Fikret’in ‘oyunculuk aşkı’ gittiği tiyatro sayesinde başlamış oldu.
Liseyi bitiren Fikret, okul arkadaşlarıyla birlikte Sirkeci’de bir fotoğraf stüdyosu açmaya karar verir.
Fikret liseyi bitirmiştir ama aslında başarılı bir öğrenci değildi. Okul ve dersler ona hep uzak gelmişti.

Hava Durumu..

linet | 18 February 2008 14:54

Tipi başladı,
Katur kutur etti yürürken
Karlar,
O ses içimden geliyor sandım..

Öğütebilseydim keşke içimdekileri
Bir vidanjör çekseydi aklımı

Gel derken içim
Git dedi dilim

Yağmur yağdı
Telefon çaldı
Dengem bozuldu
Makyajım da…

Güneş açtı,
İçim yandı
UV korumalı kremler
İçime fayda etmedi…