bildirgec.org

rus hakkında tüm yazılar

Bir Osmanlı Hatırsı ve Padişah Sporu Girya

admin | 26 July 2010 17:24

Görünümü dambılı yada gülleyi andıran , ama kinetiği ve ağırlık merkezi bakımından çok farklı olup , nevi şahsına münhasır yeni bir spor ve kuvvet aleti Girya

Rus kökenli olan bu kulplu gülle benzeri alet , ağırlıklı fitness benzeri bir çalışma mantığını barındırıyor… Türkiye ‘ de bu sporun en önemli uygulayıcısı ve uzman eğitmenlerin başı Murat Şinikçi , 10 yıldır hiç yılmadan tüm kitlelere sevdirme yolunda çalışmalar yapıyor…

Aslında Girya bizim için pek de yeni bir nitelik taşımıyor… Çünkü Osmanlı Padişahları ve ordudaki askerler seferler öncesi benzer bir güç aletiyle antrenmanlar yapıyor ve kendilerini formda tuttarak zor geçecek mücadele dolu savaş günlerine hazırlıyorlardı…

Günümüz yaşamında stres dolu hayatımıza tazelik getireceğinden hiç şüphe duymadığım Girya , kendi içinde bir çok avantajı da beraberinde getiriyor… Çünkü diğer egzersiz araçlarına nazaran çok az yer kaplıyor , her yaştan sporcular için ama özellikle küçükler için farklı ağırlıkta çeşitleri bulunabiliyor… 4 -8 -16 kilogram gibi ağırlıkları sıklıkla tercih edilirken , bu miktarlar küçükler için daha az miktarlarda olabiliyor…

doyasıya fotoğraf 2

xururuca | 23 February 2010 13:07

Roeselien Raimond'a ait bir çalışma
Roeselien Raimond’a ait bir çalışma

2photo.ru:Fotoğraf müdavimlerinin aşina olduğu,
meraklılarının ise acilen göz atması gerektiğini düşündüğüm birbirinden harika fotoğraf çalışmalarına websahipliği yapan rus menşeili fotoğraf sitesi.
web2.0 ile yoğurulup,tasarımını yenileyerek takipçilerinin karşısına yeni ingilizce yüzüyle çıkan site de 3d,hdr,
siyah/beyaz,fantastik,portre,spor,macro/micro,
reklam gibi konu başlıkları altında toplanmış yüzlerce fotoğraf meraklılarını bekliyor.yeni tasarımıyla videolar başlığı da eklenen siteye,dilerseniz üye olarak puanlama da yapabilirsiniz. eski hali daha güzeldi,yatay sitelere alışamadım diyenleri de böyle alalım.
not:sitedeki erotik içerikli bazı fotoğraflar ziyaretçileri rahatsız edebilir.

peter callesen'e ait bir çalışma
peter callesen’e ait bir çalışma

Arapça Domain Adresi Yolda

admin | 25 January 2010 16:45

Rusya, Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, internette kendi dillerinin harfleriyle alan adlarını yazma izni aldılar. Alan adlarını düzenleyen kuruluş Internet Corporation for Assigned Names and Numbers (ICANN)
tarafından alınan bu kararla internetteki Latin harfleri egemenliğinin sona erdiği belirtildi. Bu konu ile ilgili ICANN Yönetim Konseyi Başkanı Peter Dengate Thrush,

Bu gelişmenin uzun bir geçmişe sahip internetin en büyük teknik değişikliği olacağını belirtti.

Ancak; egemenliğin sona erdiği söylenemez kanımca çünkü; internetteki alan adlarının “.com” yada “.org”dan sonra gelen noktaların ardından Latin harfi olmayan karakterler kullanılabilecek. Bunun da teknik nedenlerden dolayı hemen olamayacağı ve bu yılın ortalarından itibaren başlanacağı bildirildi.

ilk kadın general Kurmancan Datka

admin | 03 December 2009 09:45

Kırgız tarihinde hala önemli bir yere sahip olan bir kadından bahsedilir , bu kadın Metal para kullanılmayan Kırgızistan’da, Som denen paranın elliliğinin üzerinde yer alan Kurmancan Datka’dır. Kurmancan DatkaKırgız tarihine mal olmuş kadınların en önemlilerinden biridir, kadın generaldir.Kırgızistan’da cesareti, özgürlüğü,mücadeleyi simgeler. Tarihin ilk kadın generalidir.

19. Yüzyılda Güney Kırgızistan’ı yöneten Kurmancan Rusya’ya dahi söz geçirerek Kırgız halkının yol olmasını engellemiştir.

Dikkat İphone’un oyununa gelmeyin, Ölebilirsiniz!

tuncelik81 | 16 November 2009 13:55

Rus Ruleti
Rus Ruleti

İnternette video izleme sitelerinde ilginç videolar ketegorisinde yer almayı başarmış bu video’da İphonun yeni çıkan oyunu Rus Ruleti’ tinin birkaç genç tarafından oynandığını görüyoruz.

Rus Ruleti
Rus Ruleti

Videonun başında oyunculardan birinin iphonu eline alıp Rus ruleti hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra oyuna başladığını görüyoruz. Şans eseri kendisine mermi denk gelmiyor ve sıradaki arkaşıda işlemi tekrarlıyor, bu şekilde oyun devam ederken sonuncu arkdaşa sıra geldiğinde onun diğer arkdaşları kadar şanslı olmadığını görüyoruz. Ruleti çevirdiğinde kendisine mermi olan yuva denk geliyor ve mermi patlıyor. Ama burda ilginç olan şey ise bu arkadaşın sadece oyunu kaybetmesi gerekirken kafasını ve hayatını da kaybediyor.

Rus Ruleti
Rus Ruleti

Tabiki her ne kadar bu videonun montajdan ibaret olduğu anlaşılsada ortaya çok ilginç bir görüntü çıkmış. İzlemenizi tavsiye ederim. Yalnız kan görmeye dayanamayanlar izlemese iyi olur çünkü adamın beyni patlarken kan kameraya da sıçrıyor. Bu görüntüyü buraya tıklayarak izleyebilirken, Amerika’nın en önemli kanser araştırma kurumlarından Pittsburg Kanser Enstitütüsü Direktörü Ronald Herberman’ın ‘Beyninizle Rus ruleti oynamayın’ uyarısı ile ilgili haberini buraya tıklayarak okumanızı tavsiye ederim.

Izgnanie (2007)

queennothing | 12 August 2009 11:53

1964 doğumlu Rus yönetmen Andrei Zvyagintsev‘in 2003 yılında çektiği ilk sinema filmi “Vozvrashcheniye” (The Return / Dönüş) filminden sonra, 2007 yılında çektiği “Izgnanie” (The Banishment / Sürgün), tıpkı ilk filminde olduğu gibi, yine Zvyagintsev’in fotoğrafçı yönünü gözleri önüne seriyor. William Saroyan‘ın “The Laughing Matter” adlı kitabından uyarlanan filmde, Konstantin Lavronenko, Maria Bonnevie, Maksim Shibayev ve Aleksandr Baluyev rol alıyor.
Vera ve Alex, iki çocuğuyla birlikte yaşadıkları şehirden ayrılıp, bir kır evine taşınır. Alex’in edindiği arkadaşlara karşın, Vera’nın yalnızlığı göze çarpar. Sakin bir yapıya sahip olan genç kadın, Alex’e geçmişteki sadakatsizliğinden bahseder. Karısının kendisini aldatmasını sindiremeyen Alex, Vera’nın bir de hamile olduğunu öğrenince, hala koruduğu sakinliği, mantık düzenini altüst eder ve erkek kardeşinin de kışkırtmasıyla, Vera’nın kürtaj olmasını ister.

Dünyanın en büyük ülkesi: Rusya

tutkulubiryazar | 28 July 2009 13:18

Rusya Federasyonu 17,075,400 km²’lik yüz ölçümüyle dünyamızın en büyük ülkesidir. Ayrıca en büyük kıta ülkesi de Rusyadır.Rusya tarihiyle ilgili günümüzde ancak 864 yılına kadar geri gidebiliyoruz. Bunun nedeni ise Kiril Alfabesi‘nin bu yıllarda icat edilmiş olması.
Ruslar tarih sahnesinde irili ufaklı birçok devlet kurmuşlardır.18.yy da ise güçlü bir imparatorluk haline gelmişlerdir.

Rusya’nın bitki örtüsü ve coğrafyasıyla ilgili bilgi vermek gerekirse, dağlık alanları ilk olarak göze çarpmaktadır. Soğuk iklimin etkisinden midir bilinmez ama dağlarında son derece şifalı bitkiler yetişir. Bu bitkiler ilaç sanayiinde ve kozmetikte kullanılır.Baltık Denizi‘nden okyanus çevresine kadar 1000 km lik geniş çam ormanları vardır.Bu ormanlara tayga denir.Aslına bakarsanız eskiden tayga bir iklimde görülen bitkilere verilen addı.(bozkır,maki gibi)Şimdilerdeyse bu bölge için kullanılıyor.

Tayga Ormanları
Tayga Ormanları

Güney kesimlerinde iklim şartmarının uygunsuzluğu nedeniyle bu ormanlar azalır.
Nüfusu 145.300.000’dir. %75 ini Ruslar oluşturur. Geriye kalan azınlıkta ise başta Türkler gelir.Ülkenin dini yapısı çok da farklı değildir. Ülkenin büyük bir bölümü Hristiyanlığın Ortodoks mezhebindendir.

Ayn Rand

queennothing | 29 May 2009 10:54

20. yüzyıl’da Japonya ile Rusya arasında cereyan eden savaş yüzünden oldukça zorlu günler geçiren Ruslar, Japonlar’ın savaş stratejileri yüzünden ‘kaybedenler’ tarafında yerini alıyordu.
2 Şubat 1905 tarihinde, hala savaşın göbeğinde olan Rusya‘nın St. Petersburg eyaletine; Yahudi bir eczacı ile gündelik işler yapan genç bir kadının ilk çocuğu olarak dünyaya geldi Ayn Rand.
Alissa Zinovievna Rosenbaum‘ adıyla bir Rus vatandaşı olan Ayn Rand, ilkokul yıllarında edebiyat ve sinemaya olan ilgisinin, geleceğini şekillendirmesinde etkili olacağını biliyordu.
İki kızkardeşe sahip olan Ayn Rand, ailesinin Tanrı’ya kayıtsızlığından, ‘agnostisizm‘ adı verilen; Tanrı’nın var olup, olmadığının bilinmeyeceğini savunan inançlarından da etkileniyordu.
‘Gözlemleme’ yeteneğiyle ailesinin içinde bulunduğu maddi zorlukları anlamaya çalışan Rand, durmadan kitap okuyor ve annesiyle düzenli olarak Fransızca dil bilgisi çalışıyordu. Henüz 14 yaşına girmeden Victor Hugo‘yu sevdiği edebiyatçıların arasına ekleyen Rand, erkek kahramını olarak da ‘Cyrus Paltons‘u bellemişti.

Üniversiteyi St. Petersburg‘daki Leningrad Üniversitesi (eski adıyla; Petrograt Üniversitesi)’nde, tarih ve felsefe bölümünde okudu. Sosyalist eylemler ve Rusya’nın içinde bulunduğu durumu eleştiren yazılarla dolu olan günlüğüne, gelecek planlarından da bahseden Rand, İskoç asıllı ‘cesur’ şair Walter Scott; “Üç Silahşörler“, “Monte Cristo Kontu” ve “Siyah Lale” gibi eserlerin sahibi Alexandre Dumas (İngilizce biyografi), Edmond Rostand gibi isimleri okuyor; Dostoyevski‘nin felsefesini eleştirip, Eflatun (Plato) ve Aristo‘nun fikirlerini benimsiyordu. Edebiyata olduğu kadar, sinemaya da yoğun ilgi besleyen Rand, 1924 yılında Devlet Sinema Sanatları Enstitüsü‘nün ‘senaryo yazarlığı’ bölümüne kaydoldu. Bir süre eğitime devam eden Rand, yazdığı senaryo müsveddelerinin Rusların ve sosyalist insanların yaşam felsefesine ters düşeceğini düşündüğü için eğitim programını yarıda bıraktı. Operayla tanışan Rand, sahne görkeminden büyülendi ve oyunculuğa ilgi duymaya başladı. Sahnede olmak isteyen Rand, ‘sessiz sinema’ dersleri aldı.

asillerin yemekleri

nazokiraze | 12 March 2009 15:16

Çok eski medeniyetlerin, Osmanlı sarayının ve bazı ünlülerin yedikleri , içtikleriyle bizi hiç ırgalamadıgı halde bilgilendik, yazdık, çizdik, öğrendik.Şimdi sıra kral ve kraliçelerin, asillerin yemeklerine geldi.

Bizans sarayının temel besini balıkken, Fransa kraliyet mensupları o dönem av hayvanlarına önem vermişlerdir.Şarapsız yemek güneşsiz bir güne benzer Fransız atasözü ile sofrada şarapsız yemek yenemeyecegini de anlamış oluruz.1270 te birliği kurulan pasta, o dönem sadece sarayzadelere has bir tattı. Asiller tarafından özel pastacılar edinilmiştir ve halka sadece düğün ve ziyaretlerde pasta satılmıştır.Sadece saraylarda ve zengin evlerinde pasta üreten pastacılar, Fransız Devrimi sonrası, çeşitli yerlerde pasta imalat yerleri açmışlardır.Fransız pastası daha sonra yayılmıştır.
Aşçıların bizzat sosları kraliçelerden öğrendigi bile söylenir.Fransa kralıyla evlenen İtalyan kraliçe Catherine De Medici ülkesinin aşçılarını Fransa’ya getirterek, Fransız mutfagının ilerlemesine etkili olmuştur.Kraliçe kendisi elle yemek yedigi halde,Fransa’ya çatal, bıçagı tanıtmıştır.O zamana kadar elleriyle ve hançerlerle yemek yiyen Fransız soyluları, misafirliklere giderken bu yemek araçlarını yanlarında götürmüşlerdir. Çatal ve kaşığın halk tabakasına inmesi ve yayılması yüzyıl zaman almıştır.Fransa kralı IV. Henry çok iyi bir gurme olarak bilinirdi, bugün bile potage Henry IV adlı etli bir çorba çeşidi tüketilmektedir.Daha sonraki hükümdarlardan XIV. Louis yemek okulları kurdurmuştur.Yine Fransa krallarından VI. Charles,sşçısına şövalye ünvanı vererek, bu ülkenin yemege verdigi önemi anlatır.

Polonya Kralı Stanislaus’un da iyi bir aşçı ve gurme oldugu söylenir, o dönem Fransa kralı XV. Louis ile evli olan kızı saray mutfagını denetlerdi.