bildirgec.org

ridley scott hakkında tüm yazılar

Alien’ın Prometheus’la Alakası

solsoledo | 11 June 2012 10:37

Ridley Scott’ın yeni ve Alien’dan önceki olayları anlattığı prequel filmi Prometheus’da, Prometheus isimli geminin gittiği gezegende, mürettebatın karşılaştığı garip tasarımlı yabancı (uzaylı aslında) geminin ve uzaylı (mühendis, mimarvari) yaratığın, aslında ilk olarak 1979 yapımı Alien filminin başlarında birkaç dakika boyunca görüldüğünü ve yaratık yumurtalarını bu gemide bulduklarını biliyor muydunuz? Bu görsel o dakikaların en can alıcı anları!
kaynak

Alien serisi “Prometheus” ile devam ediyor!

queennothing | 13 May 2011 10:20

Üç defa Oscar adayı olan İngiliz yönetmen Ridley Scott‘un uzun zamandır üzerinde çalıştığı Alien’in devam projesi, hem isim, hem de içerik değiştirerek tam gaz ilerliyor. Beşinci Alien filmi olarak 8 Haziran 2012 tarihinde gösterime girecek olan “Prometheus“un kadrosunda İsveçli aktris Noomi Rapace (‘Elizabeth Shaw’ karakteriyle), Oscar Ödüllü aktris Charlize Theron, İngiliz aktör Guy Pearce, Alman aktör Michael Fassbender, İngiltere doğumlu aktör Idris Elba, Sean Harris, Kate Dickie ve Logan Marshall-Green var. Senaryosu Jon Spaihts ile Damon Lindelof tarafından yazılan film için Gemma Arterton, James Franco, Anne Hathaway, Olivia Wilde, Natalie Portman ve Angelina Jolie de düşünülmüş.

Sinemada Ortaklıklar

| 09 November 2010 16:15

Bir yönetmen için oyuncular önemlidir. Bu yüzden sürekli yetenekli oyuncular aranır film için. Yönetmen, oyuncuyla çalışır. Eğer oyuncunun oyunculuğundan ve karakterinden memnun kalırsa onu diğer projeleri için düşünmeye başlar. Hatta diğer projelerinde başkarakter için aklına gelecek ilk isim “o” oyuncu olur. Neden yönetmen, hep “onu” tercih ediyor? Cevabı bellidir aslında. Yönetmenin oyuncuyla kimyasının tutması ve diğerlerinde görmediği çok başka şeylerin “o” oyuncuda olması… Sinemada bir sürü ortaklık sözkonusu. Ben de bazılarına değinmeye çalışacağım burada. Genelde Hollywood ortaklıklarına değineceğim. İlerleyen zamanlarda yerli ortaklıklara da değinirim belki de.

*Robert De Niro-Martin Scorsese:

Sinemanın en verimli ortaklıklarıdır bu. De Niro ile Scorsese’nin kariyerleri aynı anda yükselişe girdi. İlk çektikleri (beraber) film olan Mean Streets’le ilgiyi topladılar. Sonraları Taxi Driver, Raging Bull, Cape Fear, King of Comedy, New York New York, Casino, Goodfellas’la ortaklıkları devam etti. Scorsese’nin başarısı De Niro’dan bağımsız değil. Aynı şekilde De Niro’nun başarısı Scorsese’den bağımsız değil. De Niro da Scorsese de en iyi işlerini beraber yaptılar ve bu zamanlarda hep yukarıdaki işlerle anılmaktalar.
Peki bu ortaklık bir kez daha devam edecek mi? Hepimiz yeni Scorsese-De Niro ortaklığını içeren bir filmi bekliyoruz. Olur mu, belli değil. Umarız ki olur. Ufukta bir proje var ama belirsizliğini koruyor. Peki bu ortaklık neden bitti? De Niro ile Scorsese’nin ortaklığının bitişinin nedenini bilmiyorum. Ama nedenin stüdyo olduğunu tahmin ediyorum. Stüdyolar bu ortaklıklardan sıkılmış ve bitirmiş olabilirler. Ama şimdi de bu ortaklığı gündeme getirip para kazanmayı düşünüyorlar. İronik!

De Niro-Scorsese
De Niro-Scorsese

Gişelerde Iron Man 2, Robin Hood’u Geçti

Hamachi | 18 May 2010 15:16

Yönetmenliği birinci filmde olduğu gibi yine Jon Favreau tarafından üstlenilen “Iron man 2” 53 milyon dolarlık hasılatı ile gişelerde ikinci haftasında diğer tüm rakiplerini geride bıraktı. Sonuç olarak 2008’e de damgasını vuran film, sempatik süper kahraman karakterini başarılı bir şekilde canlandırarak dikkatleri üzerine çeken oyuncu Robert Downey Jr. ile Amerika’da gösterime girdiği hafta yine birinci olmuş ve haftalarca yükselen hasılatı neredeyse 212.2 milyon doları bulmuştu. Yine 2008 yılında adından epey bahsettiren filmlerinden biri olan Karayip Korsanlarını da arkasında bırakan film bu yılda birinciliği kaptırmayacak gibi görünüyor.

Ridley Scott’ın Robin Hood filminin ilk fragmanı yayınlandı

widfara | 16 December 2009 09:57

Robin Hood'da Russel Crowe ve Cate Blanchet birlikte rol alıyorlar
Robin Hood’da Russel Crowe ve Cate Blanchett birlikte rol alıyorlar

Yöneymenliğini Ridley Scott‘ın yaptığı ve Russell Crowe‘un Robin Hood’u, Cate Blanchett‘in (aslında ilk düşünülen isim Sienna Miller’dı) ise Lady Marian’i canlandırdığı yeni Robin Hoodfiliminin ilk fragmanı yayınlandı. Filmle ilgili ilk resimler daha önce yayınlanmıştı.
Daha önce, Alien, Blade Runner, Gladiator, Thelma & Luis gibi kült filmeler imza atmış Scott’in nasıl bir Robin Hood yorumu yapacağı merakla bekleniyor. Fragmandan anlaşılan ise oldukça “karanlık” bir uyarlamanın bizi beklediği…
2005 yılından bu yana daha çok tv dizilerinde (Numb3rs, The Good Wife) yapımcı olarak bulunan Scott’in Body of Lies filminden sonra yönettiği ilk film olan Robin Hood’un çekimlerine İngiltere de devam ediliyor.
Ridley Scott’in Robin Hood sonrasındaki projesi ise bir tv dizisi uyarlaması olacak, bu tv dizisi hepimizin çok yakından tanıdığı The A-Team! Kardeşi Tony ile birlikte yapımcılığını üstlenecekleri bu filmde oynayacaklar arasında Bradley Cooper, Liam Neeson, Jessica Biel ve Patrick Wilson bulunuyor.

Bu ünlü hikaye sinemaya tabi ki ilk kez uyarlamıyor. 1991 yılında gösterime giren ve Kevin Costner’ı karşımıza Robin Hood olarak çıkaran, Robin Hood-Prince of Thieves filmi oldukça yaygara koparmış, Kevin Costner‘a kariyerinin en büyük başarısını sağlamış ayrıca
Bryan Adams’a “Everyting I Do, I Do It For You” şarkısıyla şöhret getirmişti. En iyi müzik dalında Oscar ödülü kazanan filmin diğer bir ödülü ise Kevin Costner’ın “en kötü oyuncu” olarak kazandığı “Altın Ahududu”.
Ridley Scott’in Robin Hood’u ise şimdiden Oscarlarla birlikte anılmaya başlandı. Daha önce 3 oscar adaylığı (en iyi yönetmen) olmasına rağmen Gladyatör’le bile bu ödülü kazanamayan Scott’ın şansı bakalım Robin Hood’la dönecek mi?

Robin Hood’un 28 mayıs 2010 da ülkemiz sinemalarında da gösterime girmesi bekleniyor.

A Good Year (2006)

queennothing | 10 November 2009 18:26

İngiliz yönetmen Ridley Scott‘un yönetmenliğini yaptığı “A Good Year“, Peter Mayle‘nin “A Year In Provence” adlı romanından uyarlandı. Russell Crowe ve Marion Cotillard‘ın başrollerini paylaştığı yapım, zengin ve çocuksu bir işadamının değişmekte olan yaşamını konu alıyor.

Max, harcayamayacağı kadar çok paraya ve mülke sahp bir borsacıdır. Günlerini, servetini nasıl arttıracağını düşünerek geçiren genç adam, aynı zamanda sosyetenin tanınan çapkınlarından biridir.
Birgün, amcasının öldüğünü ve evini ve üzüm bağlarını kendisine bıraktığını öğrenen Max, hafızasında canlanan çocukluk anılarını bir kenara bırakarak, bağların değerini hesaplamaya koyulur.
Bağlara yıllardır babalık yapan yaşlı adamın ısrarlarına rağmen satış konusunda kararlı olan Max, döküntü evin tamir ettirilmeden satılamayacağını bildiğinden evi tıpkı çocukluk günlerindeki gibi ‘eski ve sevgi dolu’ bir yer haline getirir.

Uyarmadılar Demeyin!

viyalord | 10 November 2009 11:28

Tonlarca insan!
Tonlarca insan!

Soylent Green (1973), Richard Fleischer‘ın, Harry Harrison’ın aynı adlı romanından uyarladığı, 2022 yılında, nüfusu kırk milyonu bulmuş bir New York şehrini sahne olarak kullanan bir karşıt-ütopya (distopya).
Aşırı nüfus artışı ve çevre kirliliğinin doğurduğu sera etkisi medeniyeti bitme noktasına yaklaştırmıştır. Öyleki yaşlı bir insan bir parça sığır eti görebildiğinde gözyaşlarına kapılmakta, eski güzel günleri görmeyen yaştaki bir adam musluktan akan suyu ve bir kalıp sabunu görünce çok şaşırmaktadır. Gerçek sebze, meyve bulmak zenginlerin bile güçlükle başarabildikleri bir şeydir. İnsanların bir kısmı bina merdivenlerinde yatıp kalkmakta, bu yeri başkalarına kaptırmamak için silahla nöbet beklemektedir. Makineler bozulmakta, tamirinde güçlük çekilmektedir. Ölen insanların cesetleri çöp öğütme merkezine gönderilmektedir.
Böyle bir dünyada (eski güzel günleri görememiş bir yaşta) yaşlı kâtibi Sol ile bir dairede yaşayan 14. Bölge dedektifi Thorn’un (Charlton Heston) önüne çözmesi için bir suikast vakası gelir. Bu davayı çözmek isteyen Thom korkunç gerçekle yüzleşmek zorunda kalır.
Filmin en etkileyici bölümü şu bence: Eski güzel günleri görme fırsatı olmuş Sol (Edward G. Robinson), 2022 yılının dünyasına bir türlü uyum sağlayamaz. Bir de herkesten gizlenen gerçeği öğrenince kararını verir. Yeni dünyaya uyum sağlayamayan insanlara mutlu bir ölüm imkânı sağlayan ve “Home / Yuva” gibi sıcacık bir ismi olan merkezlerden birine gider. Gerekli evrakları imzalar. Son derece nazik çalışanlar eşliğinde beğendiği renkteki odaya gider.

Alien (1979)

queennothing | 18 October 2009 10:01

İlk uzun metraj deneyimi 1977 senesinde vizyona giren ve iki dalda BAFTA adayı olan “The Duellists“den sonraki ilk yönetmenlik deneyini sinema tarihinin en başarılı bilim-kurgu filmlerinden biri olan “Alien” ile kazanan İngiliz yapımcı/yönetmen Ridley Scott, 1979 senesinde çektiği filminin senaryosu için Dan O’Bannon ve Ronald Shusett‘in hikayesinden yararlandı. Hikayeyi sinema filmi için uygun bir senaryo haline getiren kişiyse O’Bannon idi. ‘En İyi Görsel Efekt’ dalında Oscar Ödülü kazanan filmde 3 Oscar adaylığı bulunan New Yorklu aktris Sigourney Weaver, 2 Oscar adaylığı bulunan İngiliz aktör John Hurt, Ian Holm, Veronica Cartwright, Tom Skerritt, Harry Dean Stanton, Yaphet Kotto, Bolaji Badejo gibi başarılı isimler yer alıyor.

7 kişiden oluşan bir ekibi taşıyan uzay gemisi, Dünya’ya çevrilen rotasını, sinyal veren bir bölge yüzünden değiştirmek zorunda kalır ve ekibin araç bölgede durdurularak ekibin bir kısmı yardım sinyali veren bölgeye giriş yapar. Daha önce keşfedilmediğini düşündükleri bu yabancı bölgede, insan bedeninin bir kısmına sahip bir yaratık bulurlar.

Üçkağıtçılar (Matchstick Men)

elchancho | 24 June 2009 18:51

Filmde Nicolas Cage (Roy) ve Sam Rockwell(Frank) başrolleri paylaşan oyuncular. Filmin Yönetmenligini ise Ridley Scott yapmakta. Filmin konusu;Dolandırıcılık konusunda usta biri olan Roy ve Onun yanında staj yapan Frank küçük çaplı dolandırıcılık işleriyle para kazanan insanlardır. Karısından uzun yıllar önce boşanmış olan Roy’un özel hayatı iyi deildir. Roy’un karşısına hiç beklemdigi bir anda yasadıgını bile bilmedigi 14 yaşında bir kız cocugu oldugunu soyledigi biri çıkar. İlk başlarda bu duruma alışmakta zorluk çeken Roy sonraki günlerde duruma alışır ama usta dolandırıcının daha sonraki günlerde başına geleceklerden haberi yoktur.