Hep albeniyle sunuldu “Aşk” bizlere. Şaşalı cilatinlerle sardılar onu, kırmızının tonlarında. En güzel motifler işlendi onun için, en çarpıcı sözler sarf edildi uğrunda ve en yüce anlamlar yüklendi sırtına. Milyonlar farklı yorumladı onu. Doyasıya tadanlar “Çenet şarabı” dedi, elde edemeyenler “Çin işkencesi”, kimisi “yok” dedi “yok”…

Oysa ki, Aşk; iki kişinin arasına kurulan köprünün tam ortasındaydı ve binlerce basamaktan sonra ulaşılabiliyordu.