Radyo’yu kim icat etti diye sorsam, birçoğunuz doğal olarak Marconi diyecektir. Fakat bu soruyu Kentucky Murray’de birine soracak olursanız cevabı Nathan Stubblefield olacaktır. Bizim coğrafyamızda bu isim fazla bilinmese de Yeni Dünya’da efsaneleşmiş ve ancak yıllar sonra hakettiği saygıya kavuşmuş bir insandır Stubblefield.

Stubblefield Kentucky’nin çıkardığı ne en ünlü ne de en zeki adamdır. Ama 1892 yılında yapmaya başladığı denemeler olmasaydı bugün cep telefonlarımız da olmayabilirdi. Varsın olsun, yıllar sonra test ettiği teknoloji radyo sayılmayacaktı ama bu kavun çiftçisi girişimci Marconi’nin bile radyosunu keşfinden üç sene önce sesi kablosuz iletebilen bir telefon yapmıştı…

Nathan B. Stubblefield 1860 yılının 22 Kasım’ında dünyaya gözlerini açtığında Kentucky Murray de ABD’nin diğer unutulmuş kırsal bölgelerinden biriydi. 7 çocuklu Stubblefield ailesinin ikinci büyük çocuğu olan Nathan daha dokuzunda annesini, ondördünde de babasını kaybetmesiyle eğitimini tamamlayamamış, hayata erken atılmak zorunda kalmıştı. Ama çok meraklı olan bu çocuk Kentucky’nin kısıtlı imkanlarında eline ne geçerse okuyor kendini yetiştirmeye çalışıyordu. Çok değil, daha 20 yaşına basmadan kablosuz telefonu icat ettiğini söyleyecekti –ki o tarihte ne Tesla vardı ne de Marconi.

Bell telefonları Amerika’nın büyük şehirlerinde kullanılmaya çoktan başlamıştı, fakat Stubblefield, Murray gibi kırsal bölgelere altyapının ve bu cihazların çok geç geleceğini düşünüyordu. Bu yüzden bütün enerjisini kablosuz bir telefon icat etmek için harcamaya başladı. Çalışmaları meyve vermiş, 1892’ye gelindiğinde Stubblefield kablosuz telefonuyla özel gösterimler yapmaya başlamıştı. Kablosuzdu fakat radyo da denemezdi. Radyo dalgalarını kullanan Sir Oliver Lodge 1894’te kablosuz telgrafı icat ettiğinde sadece sinyal iletebiliyordu ama 1898’te aldığı patentten anlaşıldığı kadarıyla Stubblefield konveksiyon yoluyla olmasa da toprağı ve suyu kullanarak ses ve müzik iletimini yapmayı başarmıştı.