bildirgec.org

kısa film hakkında tüm yazılar

Uluslararası Hrant Dink Vakfı Vicdan Filmleri

queennothing | 28 September 2009 14:45

Uluslararası Hrant Dink Vakfı, kültürel farklılığa objektif bir bakış açısı sağlamak, çocukların / gençlerin özel yeteneklerine destek olmak, özellikle ‘Türkiye ve Ermenistan’ ve beraberinde gelen Avrupa Ülkeleri arasındaki kültür köprüye destek vermek ve Hrant Dink hakkındaki tüm görsel, işitsel ve yazsınsal belgeleri biraraya getirip, Dink’in anısını en güzel şekilde hatırlatmak amacıyla 2007 yılında kurulmuştur. Rahil Dink, Delal Dink, Yervant Dink, Zabel Dink, Ayşe Gül Altınay, Etyen Mahçupyan ve Betül Tanbay’ın Yönetim Kurulu’nu oluşturduğu vakıf, 2009 yılında farklı ve oldukça yaratıcı b,r sinema projesine imza atıyor: “Vicdan Filmleri“.
Vakıf, filmlerinin içeriğinden burda bahsetmiş. Serra Yılmaz, Lale Mansur, Yıldırım Türker, Ömer Madra, Nebahat Akkoç, İbrahim Betil, Harutyun Khachatryan, Costa Gavras, Georges Moustaki, Rakel Dink, Rela Dazali, Serge Avedikian ve Vaughan Pilikian‘dan oluşan jüri üyeleriyle “Uluslararası Hrant Dink Vakfı Kısa Film Projesi” amatör ya da profesyonel sinemacıların kısa filmlerini, 30 Kasım 2009 tarihine kadar vicdanfilmleri.org web sitesine yüklemelerini bekliyor. Halkın oy ve yorumuna da açık olacak olan kısa filmler jüri tarafından da oylanacak ve 2010’un Şubat ayına kadar jürinin seçtiği 20 film siteden özel olarak duyurulacak.

NISI MASA 8. Avrupa Kısa Film Senaryo Yarışması

queennothing | 11 July 2009 12:05

Türkiye’nin de içinde bulunduğu, Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya, Hollanda, İspanya, Norveç gibi toplam 19 ülke arasında düzenlenen “NISI MASA Avrupa Kısa Film Senaryo Yarışması“, bu yıl 8. kez tekrarlanacak. Sinemaya gönül veren bireyleri, ‘üretmeye’ yöneltme amacını güden yarışma, 18 – 18 yaş arası genç kesime hitap ederken, katılımcılarına yurtdışına açılma şansı da veriyor. Bu sene “Tabu” temasını işleyen yarışma, Türk katılımcıların ‘tabu’yu işleyen kısa metraj senaryolarını, 28 Temmuz 2009 tarihine kadar İstanbul, Şişli’deki ofisine bekliyor. Yarışmanın Türkiye için düzenlenen blogu da mevcut.

Bursa İnSanat 3. Kısa Film Günleri

queennothing | 15 May 2009 09:50

Bu sene 3. kez sinemaseverlerle buluşacak olan <Bursa’nın ufak tefek filmleri>, 28 Mayıs Perşembe‘den 30 Mayıs Cumartesi gününe kadar Bursa, Pembe Çarşı’da!

Konu sınırlaması olmayan serbest ve belgesel yapımları 25 Mayıs Pazartesi gününe kadar İnSanat Derneği Katlı Otopark Pasajı‘ndaki merkezine bekleyen festival komitesi, belgeseller için 60; kısa filmler için de maksimum 30 dakika süre vermiş.

7. Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali

queennothing | 04 May 2009 11:09

Bu sene 7. yaşını kutlayan Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali, 6 – 19 Kasım tarihleri arasında çocuklarla buluşmaya hazırlanıyor.

6 – 18 yaş arası küçük sinemacıların çektiği 10 dakikayı aşmayan eserlerden oluşan bir yarışma düzenleyeceğini de duyuran festival başkanları, ebeveynlerin de desteğiyle çocukları küçük yaşta sinemaya teşvik etmeyi amaçlıyor.

3 Kasım Salı günü açılış yapacak olan festivalin programı Eylül ayında açıklanacak.

“Tünel”

ashg | 29 April 2009 10:02

Düşler” – “Tünel”

Akira Kurosawa’ın “Düşler”inde üçüncü dördüncü hikaye olan “Tünel” bana göre bu sekiz hikayenin içinde insanı en çok etkileyen film. Kısaca bir tünele giren ve orada ölümünden sorumlu olduğu başka askerlerin hayaletleriyle karşılaşan bir askerin tünelin sonuna varma çabaları anlatılıyor. Yönetmen bu filminde evrensel bir konuyu işliyor ama Japon değerlerini ve etkisini hissediliyor.

Film, ıssız bir yolda tek başına bir askerin görüntüsü ile başlıyor. Genel planlarla örülü filmde Kurosawa tablo gibi kadrajlanmış görüntüler elde etmiştir. Alacakaranlıkta karşına çıkan ve sonu görünmeyen tünele girmek üzereyken bir köpeğin ulaması ile asker gerilemeye başlıyor. Tünelden çıkan köpeğin üzerinde el bombalarının olduğunu görüyoruz. Köpekten korkan asker yavaş yavaş tünelin karanlığında yok olmaya başlıyor. Yönetmen konusunu hemen hemen aynı ölçeklerle anlatıyor: Orta ve Amerikan Plan. Kurosawa’nın ağır bir ritimle tünelin sonunu görmeden ilerleyen kamerası bizimde askerin tedirginliğini yaşamamıza neden oluyor.
Tünelin sonuna çıkan asker tünelden gelen ayak seslerini duyar ve korkuyla -ve büyük bir olasılıkla- köpeğin gelip saldırmasını bekler. Tüneldeki karanlıktan orada ölümüne tanık olduğu “Er” rütbeli Noguchi gelir. Askerin koyu ceset makyajından bir ölü olduğunu anlarız. Bu makyaj biçimi yönetmenin Japon öğelerini göz ardı etmediğini gösteriyor. Askerin ceset makyajı geleneksel Kabuki Tiyatrosu’ undaki figürleri andırıyor. Er komutanına gerçekten savaşta ölüp ölmediğini soruyor! Gerçekten öldüğüne inanamayan asker eve gittiğini ve annesinin onun için hazırladığı kekleri yediğini anlatıyor. Filmin dramatik olarak en etkileyici bölümü erin uzakta kalan ışıkları gösterip evine gidememe acısını anlattığı sahne. Ailesinin O’nu beklediğini komutanına anlatıyor. Noguchi artık savaşta öldüğünü kabul ediyor ama bunu ailesi asla kabul edemeyecek. Noguchi arkasını dönüp tünele doğru giderken komutanı O’nu uyarıyor ve son kez erin kendisini selamlamasını istiyor. Er Noguchi tünele girdikten sonra uygun adım gelen bir grup askerin ayak sesleri duyulmaya başlıyor. Komutanın önene kadar gelip O’nu selamlıyorlar. Bölüğün çavuşu, komutana üçüncü müfrezenin kayıpsız döndüğünü söylüyor. Komutanın şaşkınlığı ve üzüntüsü film içinde en yakın ölçeklerden biri ile ile bel planla anlatılmış. Komutan üçüncü müfrezenin yok edildiğini ve hepsinin savaşta öldüğünü askerlere yüksek sesle anlatıyor. Tüm müfrezenin ölümünden kendinin sorumlu olduğunu itiraf eden komutan nasıl esir düştüğünü ve ölmeyi ne kadar çok istediğini anlatıyor. Dünyaya tekrar gelmelerinin hiçbir şey kanıtlamayacağını ve dönmelerini istiyor. Filmin ana metaforu tünel iki boyutu birbirine bağlayan bir kapı gibi düşünülmüş. Komutan tünelin karanlığına girmeyen üçüncü müfrezeyi yine emirle göndermek zorunda kalıyor. Müfreze tünelde ilerledikçe derinlerden marş duyuluyor. Askerlerini son kez selamlayan komutan olduğu yere yıkılıyor. Köpek tekrar tünelden çıkarak komutana hırlıyor.

2. Koç Üniversitesi Kısa Film Festivali

queennothing | 21 April 2009 09:46

Koç Üniversitesi Sanat Kulübü‘nün düzenlediği “Koç Üniversitesi Kısa Film Festivali“, bu yıl 2. yaşını kutluyor!

12 – 13 – 14 Mayıs tarihlerinde onlarca kısa film gösteriminden, öğrencilerin ve genç sinemacıların atölye çalışmalarına kadar sinemaseverleri biraraya topluyor.
Yarışmaya katılacak sinemacıların 20 dakikayı aşmayan kurmaca eserlerini 1 Mayıs 2009 tarihine kadar Koç Üniversitesi, Sarıyer Kampüsü’ne göndermeleri gerektiğini belirten jüri, kazanan ilk üç esere de para ödülü olduğunu duyurdu.

Ferzan Özpetek’in kamerasından İtalya depremi

queennothing | 20 April 2009 09:50

6 Nisan 2009 tarihinde, İtalya’nın L’aquila’nın merkezi başta olmak üzere; bir çok semtte kayıplara neden olan deprem, İtalyan yönetmenlerle birlikte Ferzan Özpetek’in de sinemaya değerli bir eser kazandırmasını sağladı.
4 dakika 36 saniyelik bir kısa filmle İtalya’daki sarsıntıyı bir kez daha unutulmaz kılan Özpetek, kısasına “Nonostante tutto è Pasqua / Her Şeye Rağmen Paskalya” adını verdi.

1 Dakika Kısa Değildir!

queennothing | 09 April 2009 12:46

Mustafa Altıoklar, Oktay Güzeloğlu, Yeşim Ustaoğlu, Güven Kıraç ve Tonguç Yaşar‘ın oluşturduğu jüri eşliğinde İstanbul Kısa Filmciler Derneği‘nin “Bir Dakika Kısa Değildir” sloganıyla düzenlediği 1 Dakikalık Kısa Film Yarışması, kısa filmle gönül veren sinemacıların jeneriğiyle birlikte, 60 saniyeyi aşmayan kısa yapımlarını bekliyor.
Türü önemsenmeksizin, her kategoriyi kurallara dahil eden festival kurulu, yarışmacıların en geç 31 Ağustos 2009 tarihine kadar eserlerini gönderebileceklerini belirtiyor.

signs (kısa film)

szoszy | 08 April 2009 08:51

http://www.dailymotion.com/relevance/search/signs/video/x87daz_signs_shortfilms