bildirgec.org

kene hakkında tüm yazılar

Haşere,Börtü Böcek Bu Gömlekten Uzak Duruyor

afroma | 28 May 2012 09:33

“Sonunda bunu da yaptılar!” denilecek ürünler sanırım hiç bitmeyecek. Artık duymaya çok alıştığımız “Nano Teknoloji” ile üretilen bu gömleği giydiğinizde, hiçbir haşere size yaklaşmıyor. Sivrisinek, kene, örümcek ve aklınıza ne gelirse…

Craghoppers markası ile piyasaya sürülen gömleğin çeşitli modelleri, renkleri ve başka giyecek şekilleri de mevcut. Pantolon, şapka, çorap, kısa kollu gömlek, uzun kollu gömlek, t-shirt ve daha birçok modelini üretmişler. Son yılların meşhur kenelerinden ya da örümcekten, arıdan korkanlar için mükemmel bir ürün.

sıcak bastı

nazokiraze | 08 July 2009 16:15

Yazın ortasındayız, ortalık yanıyor her yıl olduğu gibi her akşam haberlerde aynı cümle: ölüm sıcakları geliyor, eşşek sıcakları geliyor, bilmemne sıcakları geliyor… Yaz işte yakacak ki yaz oldugunu anlayacagız buna isim koymaya gerek var mı ki.(bence yok)

Küçüklüğün kolibasili hikayeleri ve korku-önlem paketinin yerini bir kaç yıldır başka şeyler aldı, kenesiydi, domuz gribiydi insanlar hep tedirgin. Babaannesiyle tatile giden kızımı yazın günü çorap, paçası dar pantalon ve spor ayakkabıyla gez diye dakika başı aramaktan bıktım, insanlar ne yapacagını şaşırmış bir yanda kene korkusundan yeşilden,çimenden öcü görmüş gibi kaçan insanlar bir yandan buldugu her araziye çömen yurdumun piknik pıtırcıkları, bende ne yapacagımı şaşırmış vaziyetteyim.

keneye karşı kınalı keklik…

| 29 August 2008 15:03

Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü keneyle mücadele kapsamında kent ormanına 50 kınalı keklik bırakmış. Ayrıca orman zararlılarına karşı geçen yıl başlatılan mücadele kapsamında bölgedeki 13 ilde de doğaya kınalı keklik bırakılmış. Bunun yanında kuş popülasyonunu arttırmak amacıyla ağaçlara yuva yerleştirme çalışmaları da devam ediyor. Geçen yıl bölgeye 2000 kınalı keklik bırakılmış ve ağaçlara 2000 kuş yuvası asılmış. Alkışlanacak çalışmalar…

Doğanın dengesini koruma amaçlı çalışmaların tüm yurda yayılması, daha da önemlisi devlet politikası haline getirilmesi gerekir… Politikacıların ve hükümetlerin bu işlere ciddi zaman ve kaynak ayırmaları şarttır… Keşke din ve laiklik üzerine harcadıkları zamanı ve gösterdikleri inanılmaz performansı bu konuya yönlendirebilselerdi… Ancak politikacıların bunu yapacaklarını, iyi ve örnek insan olacaklarını düşünmek bile çok saçma…

Süper Bürokrattan Süper Açıklama

onnupro | 06 August 2008 09:55

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&ArticleID=975013&Date=05.08.2008&b=Genel Müdür Yardımcısı’ndan tuhaf açıklama&ver=1952

Kuş Gribi ve Kene Ekonomi şekillendirme aracı olabilir mi?

neoturk | 23 July 2008 19:33

Aslında bu yazı bir berber sohbeti sırasında aklıma geldi paylaşayım istedim.
Kuş Gribisalgın bir hastalık olarak ilk önce çinde ortaya çıkmış ve birçok ülkede etkisini göstermiş ölümlere yol açmış bir hastalık. Buraya kadar hastalık olarak görünen durumu birazda ekonomik etkileri üzerinde duralım kuş gribi göçmen kuşlarla yayıldığı belirtilse de ülkemizde görülmesi üzerine birçok kanatlı hayvan itlaf edilmiş ve kanatlı hayvan üretimi köy ve küçük üreticilerden kitle üretimi yapan firmalara kaymıştır.
İşte burdaki akış şekli kuş gribinin kişisel ve küçük çaplı üretimin bitmesine ve kanun vasıtasıylada engellenmesine yol açmıştır.
Bu sene karşılaştığımız yeni durum ise kene salgını kkka hastalığı , bu hastalığında ülkemize bulaşma ve yayılım şekli halk tarafından birçok komplo teorisine yol açmıştır bu kenelerin veya virüsün özellikle ülkemize sokulduğuna söylentiler vardır.
Bir virüs veya bakterinin biyolojik terör ajanı olabilmesi için etkisinin bu hastalığı yayan kişi veya kişilerce kontrol altında tutulabilmesi gerekmektedir. Kuş gribi ve KKKA kontrol zorluğu nedeniyle bir çok istihbarat araştırmacısı tarafından bu kategoriye sokulmuyor ancak etkileri ekonomi üzerine beklendiğinden çok fazla ve şekillendirici olmakta. Kuş gribiyle kitle üretimine kayan kanatlı hayvan üretimi , KKKA yoluyla hayvan üretiminin şekillendirilmesi sağlanacak bunun hemen olacağını söylemiyorum
1. aşama
kenelerin şehirlerde görülmesi
2.aşama
şehirlerin daha çok varoş kısımlarında inek,koyun vs hayvanların beslenme yasağı
3.aşama
kene kaynağı ve hastalık yatağı olarak köylerde tekil hayvan besleme sorunu ele alınacak
4.aşama
köylerde hayvanların tek tek beslenmesi yerine köy ahırı planları oluşturulacak
5. aşama
köy ahırları birleştirilecek
6. aşama
köylü değil fabrika tarzı çiftliklerde hayvan bakımına izin verilecek ve bu kanunla korunacak
(karşı durmak isteyenler kkka ve sonuçlarıyla korkutulacak)

kene gibi yapıştın

ex choice | 15 July 2008 19:21

kene gibi yapıştılar
kene gibi yapıştılar

keneler son yıllarda ölümcül tehlikeler saçmaya başladılar.‘kene gibi yapıştın’ deyimini arar olduk.çıkardığımızda ölümle sonuçlanan durumların sayısı gittikçe artıyor.1 temmuz tarihinde ölümlerin sayısı 32 ve hastanede tedavi görenler var.gün geçmiyor ki bir başka şehirde de çıkmasın katil keneler.bu kadar tehlikeli olduklarına göre bu konuda bilinçlenmemiz gerekli.işte kenenin vucuttan nasıl çıkartıldığını gösteren bir video.

Kene Sökücü (Tickner)

neoturk | 07 July 2008 15:02

2 – 3 senedir kenelerle başımız belada. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virütik hastalığı taşıyıcıları olarak özellikle kırsal, orman ve piknik alanlarında ısırmaları sonucu taşıdıkları virüsü insanlara bulaştırarak ölümlerine yol açmaktalar. Keneler vücuda yapıştıktan sonra çeşitli yöntemlerle vücuttan alınmakta ancak bu yöntemler esnasında kan vücuda veya keneyi alan kişiye de sıçraya bilmekte böylece virüs bulaşmaktadır.

tickner ( kene sökücü)
tickner ( kene sökücü)

Laboratory Tickner AG adlı firma (2004 yılında kurulmuş olan ve PM Consumer AG ,Pronovamedical adı altında da anılmaktadır nın bir yan kuruluşudur) keneleri vücuttan sökmek için en etkili yöntem olacağını düşündüğüm ki söküm sisteminde kene donduruluyor ve öyle alınıyor bu da kan donduğu için etrafa bulaşma riskini en aza indiriyor. Firmayı incelemedim ancak firmanın kuruluş tarihine bakıp bir de başımızın keneyle derde giridiği süreyi hesaplayıp bir de bu firmanın ardında da israil ortaklığı varsa gel de komplo teorisi üretme derim 🙂

Evinizde çimlere basmanın keyfini yaşayın!

Chat Noir 1 | 01 July 2008 10:22

Başlığa bakınca sakın salona toprak attırıp çim ektiğimi falan sanmayın.Gerçi yeşili biraz fazla seviyorum birgün onu da yapabilirim ama yok yok böyle değil.Durun anlatayım:Biliyorsunuz şu keneler yüzünden yeşil alanlarda pikniğe gitmeye bile çekinir olduk.Oysa pek çoğunuz gibi bende yeşili,doğayı,ağaçları çok seviyorum.Çimenler üzerinde çıplak ayakla dolaşmanın ne kadar sakinleştirici ve huzur verici olduğunu da ya bizzat yaşayarak deneyimlemişsinizdir yada duymuşsunuzdur. Çimenlere basmak için hayatınızı tehlikeye atmaya yada dışarıya çıkmaya gerek yok bence. Ben ona kısa süreli de olsa şöyle bir çözüm buldum.Bir milyoncudan 3ytlye orta boy bir leğen ve 1.50 ytl’ye iki paket toprak vede 2.25 ytl’ye standart muhabbet kuşu yemi satın alıyorsunuz.Eve gelip leğeninize toprağı koyarak kuş yemlerinizi ekip suluyorsunuz.Neredeyse 3 gün içinde yeşermeye başlıyorlar.Çok büyürlerse boylarını kesip kısaltabilirsiniz.Böylece apartman dairenizde oturarak hiç dışarıya çıkmadan bilgisayarınızı kullanırken,yemek yerken ya da kitabınızı okurken çimlere basmanın keyfini ve rahatlığını yaşıyorsunuz.Sizede tavsiye ederim.Sakinleştirdiğini söyleyebilirim.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

baharali | 05 June 2008 13:30

Yaz aylarında piknikçilerin kabusu olan kenelerin etrafa dehşet saçmasının yegane sebebi; keneciklerin doğaları gereği yaptıkları kan emme işlemi değil, onlardan bulaşan ve an itibari ile bulunduğumuz yıl içinde 13 kişinin ölümü ile sonuçlanan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığıdır. Hastalık ilk olarak 1944 yılında Kırım’da tanımlandı ve Kırım Kanamalı Ateşi adını aldı . Bundan 12 yıl sonra 1956’da Kongo’da başka bir kanamalı ateş salgını yaşandı. Bu hastalık da Kongo Kanamalı Ateşi olarak tarihe geçti.1969 yılında bu iki hastalığın etkeninin aslında aynı virüs olduğu saptandı ve kenelerden bulaşan Nairovirüs adı verilen bu virüsün sebep olduğu hastalığa Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi dendi. Rusya, Kazakistan, Kırım, Umman, Afganistan, Pakistan, Güney Afrika, Zaire, Kırım ve Kongo’da salgınlar görüldü ve maalesef 2002 yılının bahar aylarından itibaren hastalığın tarihi duraklarından biri de Türkiye oldu. İlk 2002 yılı haziranında Tokat’da ortaya çıktı. Sonraki yıllar Amasya, Çorum, Çankırı, Sivas, Karabük, Yozgat, Erzurum, Erzincan, Artvin’de de vakalar bildirildi.