bildirgec.org

katliam hakkında tüm yazılar

Bir Avusturya Vatandaşı – Adolf Hitler

cybersh0t | 26 April 2011 13:01

Kimilerine göre tarihin yetiştirdiği ender zekalardan biri… Kimilerine göre ise vahşetin ve barbarlığın insan halindeki görüntüsü…

Elbette I.Dünya Savaşı’nın onbaşısı, II.Dünya Savaşı’nın mimarı olan Adolf Hitler’den bahsediyorum.

1889 yılında Avusturya’nın Branau kasabasında dünyaya gelen Hitler, memur emeklisi bir çiftçinin ve ev hanımı bir kadının oğludur. Hayatın sillesini daha 13 yaşında amansız bir hastalık yüzünden babasını, 16 yaşında da aynı hastalıktan annesini kaybederek yedi. Orta öğrenimini bitirmeden çok iyi çizim ve resim yaptığı için Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne gitmeye karar verdi. Sarsılmaz bir iradeyle geldiği Viyana’da ne yapacağını bilmiyordu. Resimde ne kadar yetenekli olsa da Akademi sınavında başalılı olamadı. Bu haber onu yıldırım gibi çarpmıştı. Bütün hayallerinin yıkıldığını zannediyordu. Fakat bir iki gün sonra akademiyi unuttu ve kendini bir mimar olarak görmeye başladı. Ancak bu iş o kadar da kolay olmayacaktı. Hitler mimarlık için gerekli olan temel eğitimi almamıştı.

Kültür Diye Sahiplendiklerimiz Aslında Neler?

bithikotsis | 22 April 2011 14:11

Toplumda sosyal kesimin en fazla benimsediği adet, gelenek, yaşayış tarzı, beğeniler, hobiler, meraklar bütünü kültür diye nitelendirilebiliyor.

Aslında bu kültür dedikleri oyle bir şey ki, memleketteki insanların akıl, ruh ve beden sağlıklarını, hayat stillerini aktarıyor insana bir bakıma. Yani bir nevi toplumsal analiz sonucunu veriyor bizlere.

Ülkem için kültür bana ne anlatıyor diyecek olursanız, eskiden yeni zamana doğru büyük bir düşüş ve sıradanlaşma, hatta basitleşme farketmekteyim. Diğer arkadaşlar bu konuda neler düşünür bilemem ama, artık kültür diye bensimsediklerimiz hep hafif alaycı şekilde yaklaşıp sonradan farketmeden kabul ettiğimiz şeyler olmaya başladı.

Çok tehlikeli bir durum aslında. Şimdi yeni ergen nesle bakıyoruz da eskisi gibi oturaklı adam sayısı epey azaldı, neredeyse hepsi bir laf bozması, Türkçe katliamı, olanı değiştirme, düzeni yıkma gibi olayların peşinde ve hep bu olaylardan kendilerine bir alay konusu ve gülme şablonu çıkarma peşinde. Bu da ister istemez kültür diye kabul ettikleri şeylerin içine gizlice çaktırmadan sızıyor.

Mezardan bir çığlık!

admin | 09 March 2011 09:23

Birinci Dünya Savaşı, 1914-1918 yılları arasında yaşandı. İkinci Dünya Savaşı ise 1939 ve 1945 arasında gerçekleşti. Bu iki savaşta milyonlarca kişi öldü. Biz, dünya savaşlarını görmedik. Ama biz katliamlar gördük. Biz masum insanların, ülkelerin çıkarları için nasıl öldürüldüklerini gördük. Peki bir şey yapabildik mi? Hayır. İnsanların ölmemesi için bir şey yapamadık ama en azından para için, güç için, kontrol için ya da dinleri yüzünden ölen insanları unutmayarak, neler olduğunu bilerek mezarlardan gelen sessiz çığlıkları biraz olsun durdurabiliriz.

Çeşitli kaynaklara göre 20. yüzyılın ayırt edici özelliklerinden biri bu yüzyılda yaşanan katliamlardır. Her alanda yaşanan devrimsel ilerlemelere rağmen ırksal, dinsel ve etnik katliamlarından bu çağı karanlıklaştırdığı öne sürülmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 20. yy.ın en büyük katliamı, ben henüz 11 yaşında bir çocukken Avrupa’nın göbeğinde yaşandı, adı Srebrenica’ydı.

Ölülerine ağlayan kadınlar
Ölülerine ağlayan kadınlar

Columbine Katliamı (1999)

dmrhn | 21 February 2011 13:30

Columbine Lisesi'nin güvenlik kamerası
Columbine Lisesi’nin güvenlik kamerası

20 Nisan 1999 yılında Colorado‘da okullarda meydana gelen en vahşi ve en kanlı öğrenci faaliyetlerinden biri yaşandı. Kendilerine Trençkot Mafyası diyen bir grup liseli öğrenci tarafından çıkarılan bu eylem 12 öğrenci ve 1 öğretmenin ölümü ile sonuçlandı. 17 ve 18 yaşındaki iki öğrenci, üzerlerinde siyah trençkotlar ile Columbine Lisesi’ne girdi ve etrafa ateş açarak 13 kişiyi öldürüp, 20’den fazla kişiyi yaralayıp ardından intihar ettiler. Kimilerine göre kendilerine kötü davranan kişileri cezalandırdılar kimilerine göre de mensubu oldukları grubun dediklerini yerine getirdiler. Bununla da yetinmeyip okula zaman ayarlı bombalar koyan iki öğrenci, bu konuda başarılı olamadı. Bombalardan biri patladı 10’dan fazlası da patlayamadan bulundu.

katliamlar

nazokiraze | 02 December 2010 09:53

1932–1933 arası 5 ile 10 milyon arasındaki insanın hayatını kaybetmesine yol açan Holodomor Katliamıtarihteki diğer örnekleri gibi silah veya bombalarla yapılmadı.Şimdiki Ukrayna’nın bulunduğu yerde yaşanan bu olayda tabiatın ve şartların elverişli olmasına rağmen dış güçlar tarafından oluşturulan açlık nedeniyle göz göre göre milyonlarca kişi canından oldu. (Ukrayna’da yeniden alevlenen soykırım tartışmaları)

Johnny Mad Dog (Kuduz Köpek Johnny)

freeradical | 11 August 2010 12:27

biraz sert bir film olduğunu hissettiğimden, izlemek için uygun bir an bekliyordum. Bilirsiniz bu anın tarifi zordur, kimi için pazar gündüz saatleri, kimi için gecenin bir vakti, kimi için sarhoşken eve dönmüşsen ama uykun yoksa vesaire vesaire.

Çoğumuz afrika kıtasındaki, iç savaşların ve diktatörlerin vahşetlerini üstünkörü biliriz. Ama bu filmde aktarılan gerçekler kanınızın çekilmesine neden olabilir.

Liberya’da asilerden oluşan bir ordu. Çoğu çocuk yaşta. Oyunculardan bazıları gerçek çocuk askerlerden oluşuyor. Zaten gerçekliği bu denli yansıtmalarından bunu hissetmeniz mümkün.

Bazı sahnelerde paralize olabilirsiniz.
Kendi küçük orduları içinde, küçümsenmeyecek bir hiyerarşi ve güç,
generalin küçük askerleri motive etmek için yaptığı ayinler, masum insanların tereddütsüz ölümleri, çocuk askerlerin karakterlerinin yansımaları… Kısaca bu cografyada yaşanan ürkütücü dram, komutanlardan biri olan “Mad Dog Johnny” nin üzerinden önümüze seriliyor.

Martı kanadında rüzgar taşıyan adam: HASRET GÜLTEKİN

lavinya76 | 30 June 2010 13:42

Sivas katliamında hayatını kaybettiğinde henüz 22 yaşındaydı. Geride gözü yaşlı bir eş, doğmadan yetim kalmış bir bebek, emek verdiği türküler ve Hasret’i her an yüreğinde duyacak dostları kaldı.

İki iki buçuk yaşlarındaydı ailesi İstanbul’a taşındığında. Evlerinin kömürlüğündeki yaşlanmış bağlamanın tellerine dokunmak için sık sık inerdi karanlık mahzene. Birkaç kez o bağlamayı alıp eve çıkarmak istese de minik kolları taşıyamadı. Bir gün annesine sordu:

_ Bunu eve çıkaralım mı?

Sonraki bağlama macerası nasıldı pek bilmiyoruz. Bağlamayla oynadı mı yoksa bir iki bakıp attı mı bir köşeye? Bağlamayı kömürlükten eve taşıdıklarında dört, dört buçuk yaşlarındaydı.

Hasret Gültekin 1 Mayıs 1971 de Sivas’ın İmranlı ilçesine bağlı Han köyünde dünyaya geldi. Süleyman ve Hacıhanım Gültekin’in üçüncü evladı. Sahne tozunu içine dolu dolu çektiğinde henüz 11 yaşındaydı. Haylaz bir öğrenci sayılmazdı ama Kadıköy Anadolu Lisesi ikinci sınıftayken okulu bıraktı. Okula gidiyorum diyerek kaçamak ziyaretler yaptığı “Deli Derviş” tarzının yaratıcısı ve ustası Haydar Acar’ın yanında alıyordu soluğu. Önceleri hafta sonları yaptığı ziyaretler yetiyordu ona ama bağlama aşkı yüreğinde alev alev yanmaya başlayınca okulu terk edip tüm vaktini ustanın yanında geçirmeye başladı.

Kayıp Otobüsün Yolcuları

oingo boingo | 26 May 2010 09:46

Gidişi olmayan bir ayrılış düşünün. Sabahın erken saatlerinde. Uyanmanız gerekti; her sabah olduğu gibi. Ve işe gitmek tabi ki. Bu da her sabah olduğu gibi.

Fakat o sabah ki, 13 Mayıs 1964 sabahındaki ayrılış, bir başka ayrılıştı ekmeğinin peşinde olan, Larnaka’nın Türk kesiminde yaşayan 11 Türk canı için. Geri dönüşün ne yazık ki olamayacağı bir ayrılıştı.

Yine her sabah olduğu gibi, otobüslerde yerlerini aldılar. İki otobüstüler; aynı anda aynı yere hareket eden iki otobüs. Fakat aynı yere ulaşamayacak iki otobüs.

babi yar katliamı

nazokiraze | 19 October 2009 18:08

Tarihler 29 eylül 1941’i gösterdiginde Naziler’in infaz timi Einsatzgruppen tarafından bir katliam başlatıldı , bahsettigim tarihte ve ertesi gün 33.771 kişi makineli tüfeklerde öldürüldü, toplam öldürülenler ise 60.000. ( Yevgeni Yevtuşenko tarafından yazılan Babi Yar şiiri)

Tarihe Babi Yar Katliamı olarak geçen olaylar Ukrayna Kiev’de gerçekleşmiştir.(Dimitri Shostokovich’in 3.senfoni adlı eseri bu olaya ithaf edilmiştir) Öldürülen yahudilerin uçuruma atıldıgı katliamda Rusya işgal edilirken, Einsatzgruppen adlı Alman SS subayları ve Alman Emniyet Gücü personelinden oluşan birlik ordunun peşinden ülkenin içlerine girerek ırksal düşmanları temizlemeyi amaçlar.(Einsatzgruppen ve Ordnungspolizei birlikleri 1943 yılı bahar aylarına kadar çeşitli ülkelerde bir milyonu geçen yahudi, engelli ve romanları öldürdü)