bildirgec.org

jeff goldblum hakkında tüm yazılar

Dinozorlar yeniden; Jurassic Park (1993)

queennothing | 02 May 2011 14:27

Üç defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan yapımcı/ yönetmen Steven Spielberg‘in “Super 8” ile “Terra Nova“sı merakla bekleniyor. Yönetmenin 1993 senesinde çektiği sinema filmi “Jurassic Park“, büyük, küçük herkesin gönlüne taht kuran muhteşem bir bilim-kurgu macerası.Michael Crichton’un kitabından uyarlanan film, En İyi Ses Efekti, En İyi Görsel Efekt ve En İyi Ses dallarında Oscar Ödülü kazandı. Satürn, BAFTA ve Grammy’nin de içinde bulunduğu bir çok etkinlikte çeşitli ödüllere layık bulunan 63 Milyon Dolarlık yapım, 1997’de “The Lost World: Jurassic Park” ve 2001’de “Jurassic Park III” ile devam etti.

Powder (1995)

queennothing | 09 March 2011 13:54

Amerikan sinemacı Victor Salva‘nın yönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “Powder, 1995 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu yine Salva’nın yazdığı yapımda Oscar Ödüllü aktris Mary Steenburgen, Amerikan aktör Sean Patrick Flanery, Lance Henriksen, Jeff Goldblum ve Ray Wise gibi isimler rol alıyor. Çekimleri Amerika’da tamamlanan “Powder“, ülkemizde “Harika Çocuk” adıyla 1996 Temmuz’unda vizyona girdi. Farklı bir çocuk olduğu için ‘Powder’, yani ‘pudra’ lakabı takılan Jeremy’nin hayatını anlatan film, seyircisini pek tatmin etmese de izlemeye değer bir eser.

Independence Day (1996)

queennothing | 31 December 2010 13:30

Senaryosunu Dean Devlin ile Roland Emmerich‘in birlikte yazdıkları, Emmerich’in tek başına yönettiği “Independence Day” (Kurtuluş Günü), 1996 senesinde vizyona girdi. ‘En İyi Görsel Efekt’ dalında Oscar Ödülü kazanan filmde Will Smith, Mary McDonnell, Bill Pullman, Jeff Goldblum, Robert Loggia, Judd Hirsch, Margaret Colin, Vivica A. Fox, Randy Quaid ve Harvey Fierstein gibi isimler rol alıyor. 2 temmuz’da gerçekleşen bir olayı anlatan film, ülkemizde 4 Ekim günü vizyona girdi.

New York, Washington ve Los Angeles, Amerika ve dünyayı tehlikenin kucağına atan bir durumla karşı karşıyadır. Uzaylıların istilasına uğrayan bu şehirler, insanoğlu ve dünyanın geleceğini tehdit etmektedir. 2 temmuz günü gerçekleşen bu olay yüzünden umutsuzluğa düşen insanlar, bir bilgisayar mühendisi tarafından yeniden umuda kavuşacaktır.

Sinek; The Fly (1986)

queennothing | 29 December 2010 18:00

1958 çıkışlı sinema filmi “The Fly“ın yeniden çevrimi olan 1986 çıkışlı “The Fly“, Kanadalı yönetmen David Cronenberg tarafından çekildi. Amerikan aktör Jeff Goldblum, Oscar Ödüllü aktris Geena Davis ve John Getz‘in başrollerini paylaştıkları film ‘En İyi Makyaj’ dalında Oscar Ödülü kazandı. 15 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan yapım, 1989’da Chris Walas’ın yönetmenliğiyle “The Fly II” adında devam filmi çekildiyse de başarılı olamadı.

Dahi bir bilimadamı olan Seth Brundle, dehasının gerektirdiği üzere biraz deli ve sosyal hayattan uzak bir insandır. Bir bilim fuarında tanıştığı genç ve güzel gazeteci Veronica Quaife’ye tutulan genç adam, icat ettiği telepadları göstermek için genç kadını evine çağırır ve ikili arasında tutkulu bir aşk başlar.

Kurtuluş Günü; Independence Day (1996)

queennothing | 27 December 2010 09:51

Alman yönetmen Roland Emmerich‘in yönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “Independence Day” (Kurtuluş Günü), 1996 senesinde vizyona girdi. ‘En İyi Ses’ dalında aday gösterilip, ‘En İyi Görsel Efekt’ dalında Oscar Ödülü kazanan filmde, iki defa Oscar adayı olan Amerikan aktör Will Smith, Judd Hirsch, Amerikan aktör Bill Pullman, Jeff Goldblum, Margaret Colin, Robert Loggia, Randy Quaid ve Amerikan aktris Mary McDonnell rol alıyor.
2 Temmuz gününde gerçekleşen bir istilayı anlatan filmin 3 temmuz 1996 tarihinde gösterime girmesi kararlaştırılmıştı, ancak 4 Ekim günü seyircisiyle buluştu. 75 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan film, ülkemizde 4 Temmuz 1996 tarihinde gösterime girdi.

POWDER 1995

AsetilCoa | 12 July 2010 09:51

Bir çocuk, annesi ona hamileyken üzerine yıldırım düşmesiyle albino özellikte yani vücudu renksiz olarak dünyaya gelir. Annesinin ölümüne sebep olan bu olay onu sadece renksiz değil aynı zamanda dünyanın en zeki insanı yapar. Hafızası çok gelişmiştir. Öyle ki doğduğu günü bile hatırlar. Hiç okula gitmeden bir üniversiteliden bile daha çok bilgiye sahiptir. Vücudunda yüklü olan fazlaca elektrik sebebiyle ne tv izleyebiliyor ne yağmurlu havalarda dışarı çıkabiliyordur. İnsanların Powder (Pudra) dediği bu çocuk babası tarafından bile reddedilir. Dedesi ona sahip çıksa da aslında o da korkuyor ve dış dünyadan ve kendinden onu uzak tutuyordur.

Dedesi öldükten sonra içine girmek zorunda olduğu gerçek hayatta yaşadığı zorlukları, insanların onu dışlamasını, onun yanlızlığını anlatıyor bu film. Aşık oluyor. İlk defa arkadaşı oluyor. İlk defa biri ona dokunuyor ve sevgisini veriyor.

The Fly

mesnetsiz | 25 June 2008 13:52

Başrollerini Jeff Goldblum (Seth Brundle) ile Geena Davis‘in (Veronica Quaife) paylaştıkları David Cronenberg‘in bu yeniden yapım filminde ilginç bir bilim insanının ışınlanma makinesi icat etmesi neticesinde başına gelenler anlatılıyor. Seth Brundle kendi halinde yaşayan ve evinde ışınlanma makinesi çalışmaları yapan bir bilim insanıdır. Bir gün önemli bilim dergilerinin temsilcilerinin de yer aldığı bir davete katılır. Burada Veronica’yla tanışır ve onunla ilginç sırrını paylaşır. Seth bir ışınlanma makinesi icat etmiştir ve bu icattan henüz hiç kimsenin haberi yoktur. Böylece hem Veronica’yla Seth arasındaki etkileşim hem de bu icadın neden olduğu olaylar zinciri başlamış olur. Seth Veronica’nın gözü önünde bir nesneyi bir telepod makinesinden diğerine başarıyla gönderir. Peki ya eğer bir canlıyla bu denenirse sonuç ne olacaktır? Tıpkı Einsteingibi tek tür elbise giyen, kolay kolay evinden çıkmayan dahi bilim insanının gözüne uyku girmez ve bu sorunu düşünüp durur. Sorununa bir çözüm bulmak için önce bir et parçasını ışınlamaya karar verir. Işınlanma başarıyla tamamlanmıştır, ancak bu et parçası pişirilip yendiğinde normal bir etle aynı lezzete sahip olmadığı görülür. Şimdi sıra yalnızca kendisine verileni alan makineye etin lezzetini öğretmeye gelmiştir. Aslında filmin ilginçliği de bundan sonra başlar. Film bir anlamda etin şiirine dönüşür.

Tam bu sırada aşk Brundle’ın kapısını çalar. Veronica eski erkek arkadaşının (John Getz) bu çalışmayı izinsiz yayınlayacağı şeklindeki tehdidi karşısında konuşmak için Brundle’ın yanından ayrılıp yayıncı ve patronu olan eski erkek arkadaşının yanına gider. Veronica gece boyunca Brundle’ın yanına dönmez. Brundle Veronica’nın yanına gittiği adamın eski erkek arkadaşı olduğunu anlar ve kıskançlık krizine girer, sarhoş olur ve henüz kusursuz çalışıp çalışmadığını bilmediği ışınlama cihazına kendisi girer ve ışınlamayı gerçekleştirir. Bir süre sonra kendisini çok sağlıklı hissetmeye başlar. Veronica döner ve Brundle hayatının en güzel günlerini yaşadığını, ışınlanmanın bedendeki toksinleri atıp vücudu arındırdığını düşünür, oysa gerçek farklıdır. Işınlanmadan önce sırtına batan bir işlemci sırtında ufak delikler açmış ve bu deliklerden tuhaf kıllar çıkmaya başlamıştır. Veronica bu kıllardan aldığı örneği incelettiğinde Brundle’ın bir böceğe dönüşmeye başladığını anlar. Brundle sarhoşken ve kıskançlık krizindeyken ışınlanma cihazına girmiş olan sineği farketmemiştir. Cihaz yalnızca bir tek varlığı ışınlamak üzere tasarlanmış olduğundan bu iki farklı organizmayı tek bir genetik şifre olarak algılar. Bu şekilde Seth Brundle Brundlefly’a dönüşmeye başlar.